Validebağ Bilirkişi Raporu: “Ekolojik Zenginliğini Kaybeder”



TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, gönüllüler ve çevre sakinleri; İstanbul'un son yeşil alanlarından Validebağ Korusu'na yapılmak istenen Millet Bahçesi'nin 2021 Nisan ayında askıya çıkarılan imar planlarının iptali için dava açmıştı.

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre; İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında bilirkişi raporu hazırlandı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü'nden üç akademisyenin hazırladığı raporda, korunun doğal yapısının bozulmaması, insan faaliyetlerinden etkilenmemesi, doğal ve ekolojik süreçlerin devamlılığın sağlanması için zorunlu haller dışında koruda herhangi bir yapılaşma eyleminin olmaması gerektiğine dikkat çekildi.

Validebağ Korusu'nun olduğu gibi korunmasının bir zorunluluk olduğu vurgulandı.

“Ekolojik Zenginlik Kaybolur”
Raporda, Millet Bahçeleri Rehberi'nde “Millet Bahçesi'nde koruluklar, mesire alanları ve çayır alanları önerilebilir” ibaresi yer aldığı aktarılarak şu değerlendirme yapıldı:

“Burada vurgulanan kentin ekolojik yapısını güçlendirmek için millet bahçelerinde yeni koru alanları yaratılabileceğidir. Koru alanlarının kent içerisindeki oranının artırılmasına vurgu yapılmaktadır.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Validebağ örneğinde ise bu durum tam tersidir. Nitekim var olan bir ekolojik kaynak olan koru alanı, millet bahçesi projesi adı altında ekolojik nitelikleri zarara uğratılarak herhangi bir park statüsüne indirgenmektedir ki bu koru alanı aynı zamanda nitelikli doğal koruma alanıdır.

Millet Bahçesi Peyzaj Projesi'nin uygulanması durumunda Validebağ Korusu ‘orman', ‘doğal nitelikli yeşil alan' ve ‘koruma alanı' vasıflarını diğer bir ifade ile ‘ekolojik zenginliğini-değerini kaybederek' bir millet bahçesi-park kategorisine indirgeneceği açıktır.”

“Analitik değerlendirme sürecinden geçmemiş”
Raporda millet bahçesi için hazırlanan plan raporundaki “Analiz ve Araştırma Çalışmaları”nın sıradan bir alandaki imar planında olması gereken değerlendirmelerden bile uzak olduğu vurgulandı.

Dava konusu imar planlarının yeterli analitik değerlendirme sürecinden geçmediği, plan kararlarının analiz ve sentez çalışmalarına dayanan gerekçelerinin oluşturulmadığı belirtildi.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.