Vaillant’ın Doğa Derneği işbirliği ile hayata geçirdiği Küçük Akbabaları Koruma Projesi, küçük akbaba nüfusundaki popülasyon eğiliminin izlenmesi amacıyla Adana Sarımazı’daki sayım çalışmalarıyla devam ediyor. 2015 yılında Beypazarı’nda başlayan ve gözlem çalışmalarının yapıldığı Mersin’deki ikinci fazla devam eden proje kapsamında, Adana Sarımazı’da gerçekleştirilen sonbahar yırtıcı göçü sayımı 1 Eylül’de başladı. Ay sonuna kadar sürecek çalışmalarla Balkanlar’da ve Türkiye’de üreyen küçük akbabaların sayılması hedefleniyor.
Yerli ve yabancı toplam 19 uzman katıldı
Adana Sarımazı’daki sayımların Bulgaristan ve İngiltere'den gelen uzmanlarla gerçekleştirildiğini belirten Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, “Sayımların her yıl tekrarlanması hedefleniyor. Bu seneki sayımda yerli ve yabancı toplam 19 uzman yer alıyor. 1 Eylül’de başlayan sayımlarda şu ana kadar 784 küçük akbaba sayıldı. Her yıl bölgeden 500 civarında küçük akbabanın göç ettiği sanılıyor” dedi. Projenin ikinci fazını oluşturan ve küçük akbabaların göç yollarından olan Mersin ayağındaki çalışmalarda Gülnar Önemli Doğa Alanı, Göksu Vadisi ve Kadıncık Vadisi'ne yoğunlaşıldı. Bu alanlarda küçük akbabaların hangi tür tehditlerden ne kadar etkilendikleri belirlenerek risk haritası çizildi. Bölgede yaşayan çobanlarla kurulan iletişim ağı sayesinde küçük akbabaların durumu kolayca takip edilirken tehditler belirlenip hızla müdahale edildi.
Türkiye’de hayata geçirilen ilk proje
2015-2017 yılları arasında Vaillant tarafından desteklenen Beypazarı küçük akbaba araştırma ve koruma çalışması ile Beypazarı’ndaki 96 yuvada yaşamlarını devam ettiren 120 çift küçük akbaba, Balkanlardaki en büyük nüfusu oluşturuyor. Dünya üzerinde nesli tehlike altında olan küçük akbaba kuşlarının, korunması için acil önlem alınması gereken canlılar listesinde üst sıralarda yer aldığını belirten Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, küçük akbabaların Avrupa’daki nüfuslarının son elli yılda %80 oranında azaldığını vurguladı. Kılıç “Küçük akbabalar rahatsız edilmeden yuvalayabilecekleri kayalıkları ve hâlâ geleneksel hayvancılığın sürdürüldüğü coğrafyaları yaşam alanı olarak seçiyor. Barındırdığı küçük akbabalar ile türün Avrupa’daki en büyük popülasyonlarından birine sahip Türkiye’de hayata geçirilen ilk proje olan çalışma, hem ulusal hem de uluslararası önem taşıyor” dedi.
Yüzde 46’sı ülkemizde ürüyor
Anadolu ve Trakya, coğrafi konumu itibariyle her yıl, süzülerek göç eden yüz binlerce kuşun kıtalar arası hareketine ev sahipliği yapıyor. Süzülerek göç eden yırtıcı kuşlardan olan ve nesli küresel ölçekte tehlike altında olan akbabaların %46'sı ülkemizde ürüyor. Bu nedenle, Türkiye'deki koruma çalışmaları akbabaların nesli için kritik önem taşıyor. Doğa Derneği, Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği (BSPB) ve diğer uluslararası ortaklarıyla beraber bu kuşların korunması için 15 farklı ülkede Küçük Akbabaların ve Göç Yollarının Korunması için Uluslararası İşbirliği Projesi kapsamında çalışıyor. Projenin 2022 yılına kadar farklı araştırmacı ve gönüllülerin desteğiyle devam etmesi planlanıyor.