Kirlilik ve kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve uzmanlar tarafından en fazla 10 yıl ömür biçilen Beyşehir Gölü, ‘Gembos Projesi’ ile kurtulacak. Proje hayata geçince, yağışlarda Gembos Ovası’nda biriken 130 milyon metreküp su Beyşehir’e aktarılacak. Proje sayesinde hem göl kurtulacak, hem de yağışın taşkınlara sebep olduğu Gembos Ovası’nda tarım yapılmasına da imkan sağlanacak.
Her yıl yaklaşık 350 milyon metreküp suyun tarımsal sulama için çekildiği Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü konumundaki Beyşehir, göl, kuraklık, aşırı ve bilinçsiz tarımsal sulama yüzünden tarihinin en düşük su seviyesine ulaştı. Doğa bilimciler tarafından benzersiz olduğu belirtilen gölde, bölgeye has balık türleri de yok olma riskiyle karşı karşıya. Birden fazla il ve kurumun sorumluluğunda bulunan gölün kurtarılması için yapılacak çalışmalarda yetki karmaşasının yaşanması, sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.
Son olarak, birinci derecede doğal sit alanı ve milli park statüsünde kabul edilen gölü kurtaracak formül, yapımına 1995 yılında başlanan ve kısa adı Gembos olan ‘Derebucak Barajı ve Gembos Derivasyonu Projesi’nde bulundu. İlgisizlik ve ödenek yetersizliği yüzünden 2003’e kadar ancak yüzde 30’luk kısmı tamamlanan proje, son iki yıldaki özverili çalışmalarla tamamlanma noktasına geldi. 2007’de devreye girmesi beklenen projeye göre, her sene Toros dağlarının hemen altında bulunan Gembos Ovası’ndan kontrolsüz bir şekilde Akdeniz’e ulaşan su, Beyşehir Gölü’ne aktarılacak. Yağışlar sonrasında Gembos Ovası’nda biriken ve sele sebep olan su, 15 kilometrelik kanalla Beyşehir Gölü’nü besleyen Özdere akarsuyuna oradan da göle ulaşacak ve bu sayede her yıl su seviyesi düşen göl, kurumaktan kurtarılacak. Ayrıca göldeki canlı hayatı da korunmuş olacak.
Konya Çevre ve Orman Müdürü Nuri Kunt, projenin hayata geçmesinden sonra da gölün korunması için yüksek gayret gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Beyşehir Gölü’nde su seviyesinin neredeyse ‘sıfır’a indiğini söyleyen Beyşehir İlçe Tarım Müdürü Nurettin Karşıyaka da gölde birçok noktada zeminin gözüktüğünü ve şimdiye kadar hiç gözlemlenmeyen tepeciklerin belirdiğini dile getirdi. Doğa Derneği önemli doğa alanları sorumlusu Murat Bozdoğan ise gölden aşırı su çekilmesi sonucunda kıyılarda kumlaşma olduğunu ifade ederken, yer altı bitkilerinde yaşanan artışın da göldeki hayatı olumsuz etkilediğini açıkladı.