Uzay İstasyonuna Benzer Güneş Panelleri Geliyor



Güneş enerjisi panelleri, dünyanın pek çok ülkesinde kullanılmaya başlansa da beklentilere kıyasla ağır bir başlangıç yaptığı söylenebilir. Güneş enerjisi panellerinin en büyük sorunu, sadece güneş parladığında verimli çalışmaları. Üstelik bulutsuz günlerde ve Amerika’nın California ve Arizona eyaletleri ve dünyanın çölleri gibi alanlarda bile paneller istenen faydayı sağlayamayabilir. Çünkü atmosfer güneşten yayılan enerjinin önemli bir kısmını emer.

Bu nedenle on yıldan uzun süredir, NASA ve Pentagon’daki araştırmacılar, bu zorlukları aşmaya yönelik yöntemler üstünde çalışıyor ve bazı çözümler buldular. Bu çözümlerden en öne çıkanı, güneş ışığını bir güç dönüştürme aygıtına yansıtmak için bir dizi ayna ile donatılmış uzay istasyonu benzeri güneş panelleri. Toplanan enerji, bir mikrodalga yayıcı ile Dünya’daki belirli noktalara yansıtılacak. Enerjinin yoluna çıkabilecek kuşları ve uçakları korumak için dalgaların mimarisini modüle etme yolları bile mevcut. Uzaya dayalı güneş panellerinden gelen enerji; bulutlar, atmosfer veya gece döngüsünden etkilenmeyecek. Buna ek olarak, güneş enerjisi sürekli absorbe edileceğinden, enerjiyi daha sonra kullanmak üzere depolamak için hiçbir engel bulunmayacak.

Amerika Birleşik Devletleri Donanmasından Uzay Mühendisi Paul Jaffe, yaptığı açıklamada “10 milyar dolar masrafla, projenin ‘prototipinin’ 10 yıldan kısa zaman içinde hayat bulabileceğini” ifade etti. İlk çalışmalar, 150.000’den fazla ev ile tesise tam randımanlı enerji sağlamaya yönelik.

Japonya ve Çin Halk Cumhuriyeti de benzer projeler yürütüyor. İki devlet de mimarinin “demo” kısmının 10 yılda geliştirilebileceğinden emin ve 25 yıl içerisinde tüm dünyada pratik olarak kullanılabileceğini düşünüyorlar.