"Hasankeyf yok olmasın..." Son zamanlarda yükselen bir çığlık aslında. Ilısu
Barajı'nın yapımından sonra sular altında kalacak onlarca tarihî yapıya bir
gönderme bu. 'Baraj yapılsın ki Mezopotamya ovası suya kavuşsun' diyenler olduğu
kadar, 'Tarihimiz sular altında kalmasın, yüzlerce canlı ve kuş türü yok
olmasın' fikrini savunanlar da var. Başta Doğa Derneği olmak üzere pek çok sivil
toplum kuruluşu baraja karşı. Hasankeyf'e konser için giden sanatçılar da...
'Halk mı?' Onların da kafası karışık. Her kafadan farklı bir ses çıkıyor
buralarda. Atalarının mezarlarını, yıllardır oturdukları evleri, bahçelerini ve
en önemlisi hatıralarını bırakmak istemeyenler, 'Su yatağında aksın'ı
savunurken, belirsizlikten bıkanlar; 'Ne olacaksa bir an önce olsun' diyor.
'Peki ne olacak?'
Her ne kadar Alman, Avusturya ve İsviçreli üç kuruluşun desteğini çekmesinden
sonra inşaat dursa da özellikle çevrecilerin bölgedeki çalışmaları sürüyor.
Kadir Has Üniversitesi sponsorluğunda Doğa Derneği ve Çevre ve Kültür
Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın (ÇEKÜL) desteklediği son proje: "Onların
Objektifinden Hasankeyf". Aralarında ünlü televizyoncu Okan Bayülgen'in de
bulunduğu Tamer Yılmaz, Naz Köktentürk, Kutup Dalgakıran ve Yağmur Kızılok gibi
fotoğrafçılar projeye destek veriyor. Bu, bölgeye giden ilk kafile. Projenin önü
açık ve ileriki günlerde farklı isimler de Hasankeyf'e giderek bölgeyi
fotoğraflayacak. Fotoğraflar kitap olacak, sergisi açılacak. Bu arada ilk
gidenler proje için fotoğraflarını çekti. Dijital bir çalışma değil bu. Alanında
profesyonel isimlerin hepsi de analog yani eski tarz makaralı filmlerle çalıştı.
Bunun en kötü yanı; çekerken objektife düşen kareyi görememek. Filmlerin
karanlık odalardan çıkmasını beklemekten başka çare yok. Fotoğrafların çoğu
siyah beyaz. Onlardan sadece birkaçı yanda gördükleriniz. Bir de bu
fotoğrafların hikâyesi var.
Okan Bayülgen'den doğa fotoğrafları
İki gün boyunca Hasankeyf'te kalan fotoğrafçılar; insan, çocuk, yaşam ve doğa
konulu fotoğraflar çekti. Kafilede Okan Bayülgen olunca Hasankeyf'te gezmek pek
de kolay olmadı tabii. Fotoğraf çektirmek isteyenler, ziyaretçilerin önünü kesen
gençler ve 'Buyurun bir çayımızı için.' diyenler. Bütün bunlar rahat çalışamama
endişesi taşıyan Bayülgen'in konu paylaşımında doğayı tercih etmesinde etkili
oldu.
Televizyonda şovlarını izlediğimiz Bayülgen'in profesyonel olarak fotoğrafla
uğraştığını duymuş, fotoğraflarını görmüştük; ama ilk kez onu fotoğraf çekerken
izliyoruz. Dağa tırmanışı, doğaya bakışı ve gözlemleri ilginç. Zaten çektiği
fotoğraflar da oldukça sıra dışı. Her şeyden önemlisi, çalışırken disiplinli.
Onu yakından tanıma fırsatı bulduk. O da bizi tanıdı. En çok hoşumuza giden,
uçaktan indikten sonraki sözleri oldu: "Nereye gidiyorsun yav! Selamsız
sabahsız. Dostluğumuz buraya kadar mı?"
İki gün boyunca Hasankeyf'te gezmedik, fotoğraf çekmedik yer bırakmadık desek
yeridir. Yol Geçen Hanı'ndaki kahve molası bir başkaydı hiç kuşkusuz. Ve tabii
ki közde pişen kahvenin tadı. Hasankeyf'e yolu düşenlere duyurulur.
Hasankeyf dünya listesinde
Baraj tartışmaları Hasankeyf'e ilgiyi artırmış. Çevreciler, barajcılar,
turistler ve polisler birbirine karışmış durumda. Doğa Derneği'nde görevli Erkut
Ertürk ile Yücel Sönmez'i tanıyana kadar kafamızda onlarca soru işaretiyle
gezdik. Tek dertleri, yok olma tehlikesi yaşayan yüzlerce canlı türü. Sakallı
akbabalar, alaca yalıçapkınları, tavşancıl, küçük kerkenezler, kızıl akbabalar
ve kaplumbağalar... Zeynel Bey Türbesi, Sultan Süleyman Camii, Köprüsü, Dicle
Nehri'ne tepeden bakan kalesi, doğallığı, biyolojik çeşitliliği ile Hasankeyf'in
kültürel mirasını koruyarak da çok para kazanılacağını düşünüyor Erkut Ertürk.
En önemlisi de UNESCO'nun belirlediği 10 kriterden dokuzuna sahip olması,
umutlandırıyor onu baraj inşaatının durdurulması için. Yani sizin anlayacağınız,
Hasankeyf çoktan dünya listesindeki yerini almış. Burada baraj yapılacağına
inanmasalar da 'ya olursa' endişesi de kafaların bir köşesinde duruyor.
Çekilenlerin son Hasankeyf fotoğrafları olduğuna kimse inanmak
istemiyor.
Olsa da olmasa da herkes burada çekilen fotoğrafları
görecek tabii ki. 21 Nisan-21 Haziran 2010 tarihleri arasında Kadir Has
Üniversitesi Rezzan Has Müzesi'nde gerçekleştirilecek "Onların Objektifinden
Hasankeyf" fotoğraf sergisinde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergiden
hemen sonra Hasankeyf'in geleceği tartışmaya açılıyor. Düzenlenecek sempozyumda
neler yapılması gerektiği üzerinde durulacak. "Baraj yapılırsa nasıl olur?
Yapılmazsa nasıl olur?" konusu enine boyuna tartışılacak.
'Başbakan'ımızı buraya davet ediyoruz'
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 29.12.2007'de Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet
Dairesi'nin açılışında yaptığı konuşmasındaki 'Tarihi mirası koruyalım.'
bölümünü hatırlatan Doğa Derneği'nden Erkut Ertürk, Başbakan'ın tam olarak
bilgilendirilmediğini düşünüyor. Konuşmadaki bu bölümü dernek afişlerine de
basan Ertürk, "Başbakan'ımızın doğa konusundaki hassasiyetini biliyorum. Buraya
gelip görse eminim ki buranın en önemli kampanyacısı olurdu. Biz samimi olarak
kendilerini buraya davet ediyoruz."