“Roman vatandaşlar birçok insan hakkı ihlaline uğradılar.
Yerleşim özgürlükleri ihlal edildi, başka bir yere taşınmak zorunda kaldılar,
hatta belki yaşam hakları tehdit altına girdi. Oysa Türkiye Cumhuriyeti
her türlü ırkçılığa ayrımcılığa karşı, bu alanda yürürlükte bulunan uluslararası
sözleşmeleri imzalamış bir ülke. Bunlarla mücadele için yeni
bir merkez kurmayı tasarlayan bir siyasi iktidar görev başında. Ama bir
bakıyorsunuz Türkiye’nin bir yerinde böyle bir olayla karşı karşıya
kalıyoruz. Son derece üzücü.”
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül,
Manisa Selendi’deki olayları bu ifadelerle değerlendirdi.
Selendi’deki olaylar Üskül’ün başkanlığını yaptığı komisyonun da gündeminde.
Üskül “Burada bazı sorular var” derken aslında tüm Türkiye’nin kafasını
kurcalayan soruları dile getirdi: “Biz o soruların sorulması gerektiğini
düşünüyoruz. Beş günde ne yapıldı? İdarenin yaşanabilecek olaylardan bilgisi
olmadı mı, olmadıysa neden olmadı? Çünkü yapılan saldırı sanki belli bazı
hazırlıkların yapılmış olduğu izlenimini veriyor. Hazırlıklar yapıldıysa
bunların biraz görünür olması gerekir.”
Selendi’de gerginliğin fitili yılbaşı gecesi bir kahve kavgasıyla ateşlendi.
Ama asıl olaylar beş gün sonra, ikinci kavgayla birlikte patlak
verdi.