Üsküdar'da Tartışmalı 'Dönüşüm'



Üsküdar'ın Kandilli, Kuleli, Küçüksu, Çengelköy, Güzeltepe, Bahçelievler, Mehmet Akif Ersoy, Yavuztürk, Kirazlıtepe, Küplüce, Beylerbeyi, Burhaniye, Ferah, Kısıklı, Kuzguncuk ve İcadiye olmak üzere 16 mahallesini kapsayan alan yeniden planlanacak. Bölgede Üsküdar nüfusunun yarısına yakın yaklaşık 270 bin yurttaş yaşıyor. AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin kentsel dönüşüm planı ise birçok tartışmayı beraberinde getirdi.

Birgün Gazetesi'nden Uğur Şahin'in haberine göre, kentsel dönüşümünse üç etapta tamamlanması öngörülüyor. 1. Etap; Yavuztürk ve Bahçelievler mahallelerinin tamamı ile Küçüksu ve Hekimbaşı mahallelerinin bir kısmı. 2. Etap; Mehmet Akif Ersoy ve Güzeltepe mahallelelerinin tamamı ile Ferah, Çengelköy, Kirazlıtepe, Küplüce, Kandilli ve Kuleli mahallelerinin bir kısmı ve 3. Etap; Burhaniye , Kısıklı, Kuzguncuk, İcadiye mahallelerinin bir kısmı.

Üsküdar İstanbul Boğazı’na kıyısı olan ilçelerden biri. Bu ilçede yapılacak inşaatlar İstanbul Silüetini doğrudan etkiliyor. 2960 sayılı Boğaziçi Kanuna göre bu ayrım sahil şeridi, öngörünüm; gerigörünüm ve etkilenme bölgeleri olarak sınırlanıyor. İBB Meclisi’nden geçen bu karar ise geri görünüm ve etkilenme bölgelerini kapsıyor.

O insanları atacaklar!

İBB Meclisi Üyesi CHP’li Meclis Üyesi Nezih Küçükerden, Üsküdar’daki kentsel dönüşüm planınına ilişkin 2013 senesinde çıkartılan planın ardından 2014’te de plan çıkartıldığını ve çıkartılan planın yeterli olmadığı gerekçesiyle yeniden bir plan çıkartıldığını söyledi. Küçükerden, “Üsküdar Belediye Başkanı, aniden kentsel dönüşüm sevdasına kapıldı. Üsküdar’ın merkez mahallelerini unutulup, rantın çok fazla olduğu Boğaz bölgesinde yeni bir plan ihtiyacı doğdu. 2013 yılından bugüne ne değişti? Daha dün savunarak çıkarttıkları plana kötü diyerek, yeni plan çıkarttılar. Amaçları da, oradaki rantı, canlarının istediği gibi kullanmak. Bu plan incelendiği zaman, birçok hisseli tapulu yerlerin donatı alanına çevirdiği görülecek. Nasıl dönüştürecekler sorusunun cevabıysa şu: Atacaklar o insanları, bunun örneği de Sulukule’dir” diye konuştu.

Ya kentsel dönüşüm ya kamulaştırma!

Küçükerden, ayrıca Bakanlar Kurulu’nun kararıyla bölgede acil kamulaştırma kararı alınabildiğini hatırlattı. Küçükerden şöyle devam etti: “Yurttaşların karşısına bir ellerinde acil kamulaştırma kararı bir ellerinde de kentsel dönüşüm planlarıyla çıkıyorlar. Yani ‘ya benim şartlarıma uyarsın, ya da ben burayı acil kamulaştırırım’ diyorlar”

Mimarlar Odası Anadolu I. Büyükkent Bölge Temsilciliği Yönetim Kurulu üyesi Aysel Can Ekşi, belediyenin, yaşananlara ilişkin yurttaşlara ve demokratik kitle örgütlerine aydınlatıcı bilgi vermediğine kaydederek, “Yurttaşalara, size imar vereceğiz, hayatınız güzelleşecek diyorlar ama öbür tarafta da insanlar kan ağlıyor!” dedi. Ekşi şöyle devam etti: “Daha önce belediye başkanı yapmış olduğu açıklamada, Yavuztürk Mahallesi’ne, ‘8 katlı imar vereceğiz,’ dedi. Hatta bu imara ilişkin belediye başkanının 8 katlı değil, daha fazla katın olduğu blok üzerinde pozu var. Belediye, 8 kat+ 2 bodrum katı ve ilave çatı katı diyor. Mimarlıkta kat adeti, zemin artı 4 kat diyerek tarif edilir. Ama belediye ne yazıkki ilginç bir terim de türetmiş oldu. 160 bin kişilik nüfustan bahsediyorlar fakat mevcut 180 bin kişi! Bütün bunlar olurken de, kamuoyuna Boğaziçi Kanunu yokmuş gibi yanıltıcı bilgiler veriliyor ve bu da tüketici kanununda ayıplı hizmettir, yani olmayan imarı söylemektir”

Şirketler sözleşme imzalatma peşinde

Kentle ilgili davaları yakından takip eden Avukat Onur Cingil, yaşanan hukuksuzluklara değindi. İtiraz dahi edemeden planların kabul edildiğini belirten Cingil, “Kentsel dönüşüm aslında bir kılıf. Belediye başkanı bu alanlarda nüfusun artacağını söylüyor. Artan nüfus orada nasıl barınacak? Demek ki birileri buradan gidecek! Bire bir örnek olmasada Sulukule’de ve Fikirtepe’de gördük bunları. Daha planlar askıya çıkmadan, şirketler mahallelerde ve yurttaşların evlerine gidiyor. Bu şirketlerin yaptığı sözleşmelerde kaç tane daire çıkılacağını ve kaç kat emsal olacağı bilgisi verilmeden, vatandaşlar tamamen teslim alınıyor. Hatta kentsel dönüşüm ofislerinin yakınlarda şirketlerde ofis açtı” ifadelerini kullandı.

İstanbul Kent Savunması’ndan Bağımsız Araştırmacı Cihan Uzunçarşılı Baysal, kentsel dönüşümle birlikte Üsküdar’ın yaşam alanı olmaktan çıkıp, mega şantiyeye dönüşeceğinin altını çizdi. Baysal, “Marmaray, yeni metro istasyonları, ulaşım projeler, Şehrizar Konakları gibi lüks siteler, Çamlıca Cami gibi projelerle rantı zaten yükselen Üsküdar’ın Boğaziçi’ne nazır alanlarının ‘kaçak yapılarda’ oturanlara yar edilmeyeceği, sermayenin buralara lüks projelerle girerek bölge nüfusunu yerinden edeceğinin anlaşılabilmesi için daha kaç dönüşüm yıkımı yaşanması gerek? Üsküdar’ın seçmen profili, Çamlıca Cami’nin varlığı da hesaba katılarak düşünüldüğünde, yeni İslami burjuvazinin mekânlarının inşa edileceğini söylemeye dahi gerek yok” dedi.

Dönüşümün yaşanacağı yerlerden Yavuztürk Mahallesi’nde yaşanan Erhan Eyvel, belediyenin mahallede büyük törenlerle kentsel dönüşüm ofisi açtığını ve bu ofislerin açılışında da belediyenin tepkiyle karşılaştığını aktardı. Firmaların da mahallede satış ofisi açtığını ifade eden Eyvel, ofis açan firmalardan bir tanesininDumankaya İnşaat olduğu söyledi. Dumankaya’ya ise Cemaat’e finansal destek sağladığı gerekçesiyle kayyum atanmasına karar verilmiş ve patronlarından Halit Dumankaya tutuklanmıştı. Eyvel şu değerlendirme bulundu: “Yavuztürk Mahallesi’nde kesinlikle işgal gibi bir durum söz konusu değil, burada herkes emeğiyle arsalarını satın aldı. İnşaat AKP’nin en büyük rantı. Yeşil alan oranını tutturamayınca, kentsel dönüşümü Hekimbaşı’na ve Beykoz sınırına kaldırmışlar. Planlar ortaya çıkınca, yurttaşların evi de yeşil alan olabilir. Öyle olursa çok ciddi tepkiler olur.”

‘Altın değil, Üsküdar’ın taşı da toprağı yakut’ demişti

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, geçen yıl yaptığı açıklamada, Üsküdar’da kentsel dönüşüm adına hızlı gelişmelerin yaşanacağını söylemişti. Türkmen, metro ve Avrasya tüneli gibi büyük projelerin Üsküdar’ı ‘cazibe merkezi’ yaptığını ifade etmiş ve “İstanbul’un taşı toprağı altın diyorlar ya, Üsküdar’ın da taşı toprağı yakut. Raylı sistemler ve Çamlıca Cami Üsküdar’daki emlak fiyatlarını artırdı. Çamlıca civarındaki arsa fiyatları yüzde 300-500 civarında arttı. Bu projeler hizmete geçtikten sonra da Üsküdar’daki emlak fiyatları yeniden yüzde 30-40 düzeyinde artacak” demişti.