Bu röportaja gitmeden önce en yakın çevremdeki insanlara "UNESCO
nedir?" diye sordum. Aldığım cevaplar son derece sınırlıydı. "Birleşmiş
Milletler'in tarihle ilgili bir kuruluşu"ndan başlayan, "Kültür miraslarını
koruma altına alan bir örgüt" ile devam eden ve "Dünyadaki kültürel, doğal,
antik veya yaşayan varlıkları koruyan, BM'nin alt kurumu" şeklinde en doğru
tanımlamaya yaklaşan cevaplar aldım. Doğrusu şu ki UNESCO yani
Birleşmiş Milletler eğitim, kültür ve bilim örgütü, sanıldığı
gibi tarihi alanların çevresine bir çit örerek, "Zarar vermeyin, koruyun" yazan
bir kuruluş değil. Hem de hiç. Görev alanı içinde iklim değişikliği de var,
teknolojik gelişmeler de. Hatta kadın hakları da. UNESCO'nun komşumuz
Bulgaristan'dan çıkan ilk kadın genel sekreteri Irina
Bokova'nın başlıca misyonu, işte tam olarak bu: UNESCO'yu tanıtmak.
'Kültürel geçiş ülkesi'
2009'daki tartışmalı UNESCO genel sekreterliği yarışını, ilk kez bir kadın
kazanmıştı: Bulgaristan'ın eski dışişleri bakanı Irina Bokova. "Demokratik
olmayan bir dönemde" yetiştiğini söyleyen 58 yaşındaki Bokova, komünist bir
ailenin kızı. Aktif siyasetçi babası, aynı zamanda Rabotnichesko Delo adlı
gazetenin genel yayın yönetmeni Georgi Bokova, kızını uluslararası ilişkiler
okuması için Moskova Devlet Enstitüsü'nde göndermiş. Daha sonra ABD'de Maryland
ve Harvard üniversitesi dış politika programlarına katılan Bokova'nın Dünya
Bankası'nda başlayan, uluslararası bürokrasi, diplomasi ve siyasette süren bir
kariyeri var. Bokova'yı Türkiye açısından özel kılan ise Türkiye ve İspanya'nın
ortaklaşa kurduğu Medeniyetler İttifakı'nı, UNESCO'nun kuruluş doğası gereği
resmen desteklemesi. Medeniyetler İttifakı 2010 Rio toplantılarına liderlik
yapan Bokova, "kültürel geçiş ülkesi" olarak tanımladığı Türkiye'nin bölgedeki
rolünü önemsiyor:
"Türkiye'nin modern ve laik bir ülke olması, Osmanlı'dan aldığı kültür mirası
sonucu kültürler arası arabuluculuk yapması çok önemli. Medeniyetler
İttifakı'nın kültürel katkısı bir yana; özellikle Batı ve Doğu arasındaki
sorunların çözümünde rol oynuyor. Günümüzde dünyada gündem karmaşık. Soğuk Savaş
sonrası başka türlü bir kültürel yapı oluştu. Türkiye'nin sorumluluğunu yerine
getirerek çözüm katkıda bulunma gayreti memnuniyet verici."
'Türkiye kendine yeter'
Dünya için önemiyse, Bokova'nın UNESCO'nun tanıtımı ve daha aktif olması için
çaba göstermesi. Burada en önemli sorun, kuruluşun günümüz teknolojisi ve
gelişmelerine adapte olması. Bokova, her an internete erişebilen insanların
küresel kriz, doğal afetler, salgınlar ve iklimsel değişikliklerin neden olduğu
bir karmaşada, daha güvensiz bir şekilde yaşadığına ve dünyadaki gelişmişlik
uçurumunun giderek açıldığına inanıyor. Bu nedenle "21'inci yüzyıl'ın insanlık
kavramını" Mevlana ve pek çok tarihi düşünürden yardım alarak yeniden
tanımlamış. Birlikte çalıştığı Türk diplomatlar da Bokova'nın kültürel karmaşayı
kalkınma sorunuyla birlikte çözmeye çalışarak, BM'de "2010 yılı bin yıllık
kalkınma objektiflerinin" gözden geçirilmesini sağladığını belirtiyor. 2008-2013
öncelikli hareket eylem planlarını kadın-erkek eşitliği ve Afrika olarak
benimseyen UNESCO, Türkiye'ye en çok hangi konuda, ne kadar teknik yardım
sunuyor? Bokova'ya göre UNESCO'yla aktif işbirliği içinde olan Türkiye,
sorunlarını çözerken "kendine yetebilecek gelişmişlikte."
'Anlayış ve diyalog için iyi bir adım'
UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova, yönetime geldikten sonra misyonuna yeni
bakış açısı getirmek amacıyla geçen yıl yarı resmi bir danışma kurulu oluşturdu.
"Yüksek Düzeyli Anlayış ve Diyalog Paneli" adı verilen 20 kişilik kurulda,
Türkiye'den tarih profesörü, Topkapı Sarayı Müze Müdürü İlber Ortaylı da var.
Bokova, Türkiye'den bir akademisyenin olmasını özellikle tercih etmiş. Ortaylı,
"Daha yolun başındayız ama süreç iyi işliyor. Bokova'nın bağımsız
entelektüelleri etrafında toplaması çok iyi bir adım" diye konuştu. Türkiye
ayrıca 1998'den bu yana geçen yıl ilk kez iki adayı, Edirne Selimiye Camisi ile
Alanya Tersanesi ve Kalesi'ni Dünya Mirası Listesi'ne aday olarak sundu.
Kadın-erkek eşitliği direktörü bir Türk
UNESCO'nun acil eylem planı yaptığı kadın-erkek eşitliği konusunun bölüm
direktörü, Kanada'daki öğretim üyeliğini bırakarak UNESCO'ya katılan
Gülser Canıvar Corat. 2004'ten bu yana UNESCO Toplumsal
Cinsiyet Eşitliliği bölümünün başında daimi görevli olan Corat, "Bokova için en
önemli konu kız çocuklarının eğitimi ve kadınların okur-yazarlığı. Bu konuda
önemli bir program hazırlıyoruz, mayıs ayında açıklayacağız" dedi.