Kuşadası’nda lüks oteller ile Avrupa’nın en büyük kongre
merkezinin olduğu bölgede, kızılçam ormanı içinde taş ocağı izni, turizmcileri
ayaklandırdı.
Kuşadası-Selçuk karayolu İntepe mevkiinde bölgenin tek
kızılçam ormanı içinde bir madencilik şirketi Muğla Orman Bölge
Müdürlüğü’nden maden ruhsatı için izin aldı. Muğla Çevre Orman
İl Müdürlüğü’nden de “ÇED gerekli değildir” yazısı
verildi. Bölgedeki tüm işlemlerini tamamlayan şirketin faaliyete başlaması için,
Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan yanıt beklediği
öğrenildi. Taş ocağının turizmi, doğal ortamı ve bölgenin tek kızılçam ormanını
yok edeceğini savunan turizmciler ve doğaseverler ayaklandı.
Duruma en büyük tepkiyi gösteren Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB)
Genel Başkanı Başaran Ulusoy, taş ocağı için hiçbir araştırma
yapılmadan, turizme zararı hesap edilmeden izin verildiğini savundu. Ulusoy,
“Biz Türk turizmi için hayatımızı ortaya koyup, Avrupa’nın en büyük kongre
merkezini Kuşadası’nda yapıyoruz. Birileri gelip yanı başında taş ocağına izin
veriyor. Böyle turizm olur mu? Turizm yerinde taş ocağı olur mu? O izinler hangi
mantıkla verildi? O izni verenin elleri kırılsın” dedi.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin
Sürücü de 2006 yılında Meryem Ana’dan Kuşadası’na kadar tüm ormanı kül
eden yangından kurtulan tek kızılçam ormanında taş ocağına “Biyolojik çeşitlilik
olumsuz etkilenecek, su yatakları bozulacak” diye tepki
gösterdi.