Uluslararası Enerji Ajansı'ndan 'Enerji Politikaları' Uyarısı



Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği Kalkınma Örgütü'nün (OECD) bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Enerji Ajansı, dünyadaki enerji politikalarıyla ilgili önümüzdeki yıllara yönelik ciddi uyarılarda bulundu. Uluslararası Enerji Ajansı'nın 2011 Dünya Enerji Görünümü raporunda, ''Dünya, geniş kapsamlı sonuçlara yol açacak, sürdürülemez enerji geleceğiyle kendisini kitliyor'' ifadesi kullanıldı. Raporda, ''enerji politikalarında cesur önlemler alınmadığı takdirde, dünyanın güvenli ve etkili olmayan, yüksek karbon içeren enerji ile kendi geleceğini adeta kitleyeceği'' yorumu yapıldı.
    
Yeni enerji politikalarının hayata geçirmek için hala zamanın bulunduğu kaydedilen raporda, bununla birlikte fırsatların giderek azaldığı uyarısı yapıldı. Ekonomik büyüme, refah ve nüfus artışının, önümüzdeki dönemde enerji talebinin daha fazla artmasına yol açacağı hatırlatılan raporda, bununla birlikte, dünyanın, güvenli olmayan ve çevre faktörü gözetmeyen, sürdürülebilir olmayan enerji kullanıma artık daha fazla güvenemeyeceği uyarısı yapıldı.
    
Hükümetlerin enerji yatırımlarında, daha etkili ve karbon salımı düşük teknolojilere öncelik vermesi istenen raporda,''Fukuşhima'daki nükleer kaza, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki son çalkantıların ve karbon salımının daha fazla artmasına yol açan 2010 yılında enerji taleplerindeki artışın, enerji politikalarındaki köklü değişikliği artık zorunlu kıldığı'' uyarısında bulunuldu.
    
Raporda, 2010 ve 2035 yılları arasında, dünyada enerji talebinin üçte bir artacağı ve bu talep artışının önemli bir kısmının OECD üyesi olmayan ülkelerden geleceği vurgulandı. Çin'in, 2035 yılında en fazla enerji tüketen ülkeler sıralamasındaki yerini güçlendireceği belirtilen raporda, 2035 yılında Çin'in ABD'den yüzde 75 daha fazla enerji tüketeceği kaydedildi.

Dünyada şu anda fosil kaynaklı yakıtların, toplam enerji kaynağı tüketiminin yüzde 81'ini oluşturduğu hatırlatılan raporda, bu oranın 2035'de yüzde 75 ineceği bildirildi. Rapora göre, tekrar kullanılabilir enerji kaynağı tüketimiyse, 2035 yılında yüzde 13'den yüzde 18'e çıkacak.

Yine yapılan tahmine göre, dünyada 2010 yılında günde 87 milyon varil olarak gerçekleşen talep, 2035 99 milyon varile çıkacak. Petrolün fiyatınınsa, (2010 yılı kuru itibarıyla) 2035 yılında ortalama varil başına 120 dolara çıkması bekleniyor. Dünyada motorlu taşıt sayısının 2035 yılına kadar iki misli artarak 1,7 milyara ulaşacağı uyarısı yapılan raporda, hibrid ve elektrikle çalışan araçların istenilenden daha fazla kullanımı için bir müddet daha zamana ihtiyaç olacağı öngörüsünde bulunuldu.
    
Rusya için avantaj
    
Doğal gaz kaynaklarına yönelik giderek artan taleple ilgili değerlendirme yapılan raporda, bu talebin önümüzdeki yıllarda en çok Rusya'ya yarar sağlayacağı yorumu yapıldı. Rusya'nın fosil yakıtları ihracatı konusunda önemli ticari müşterisi Avrupa'dan sonra önümüzdeki dönemde, Çin ve Asya ülkelerine yapacağı ihracatın artacağı tahmininde bulunuldu. Rusya'nın kendi toprakları içinde enerjiyi daha etkili kullanması ve bu alanda OECD standartlarını yakalaması halindeyse yine Rusya'nın enerji kullanımını üçte bir oranında düşürebileceği bildirildi.
    
Karbon salımı konusunda endişelere önemli yer verilen raporda, gelecek 25 yılda yapılacak karbon salımını miktarının son 110 yıla denk geleceği ve bunun da hava sıcaklığında 3,5 derece artışa yol açabileceği uyarısı yapıldı.