Ulucanlar Cezaevi Kültür Merkezi Oluyor



Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Ankara Barosu Başkanı Ahsen Coşar, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün ve Danışmanı İbrahim Sarıtaş ile kültür-sanat merkezi haline dönüştürme çalışmaları süren Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi Kültür ve Sanat Merkezi'nde incelemede bulundu.

Cezaevine gelişinde gazetecilere ''Avukat olarak buraya geldim ama sanık olarak hiç gelmedim, kalmadım'' diyen Günay, Bülent Ecevit, Cüneyt Arcayürek, Yılmaz Güney, Metin Toker gibi isimlerin bir dönem burada kaldığını hatırlattı. Ardından cezaevini gezen Günay, hücrelerin yan yana sıralandığı alandan geçerken de ''Burada bir dolu adi suçlu ama bu arada düşünce suçluları da- düşünce nasıl suç olabilir bilmiyorum ama bir dönem öyleydi- burada uzun süre kalmışlar'' dedi.

Cezaevinde ''gökyüzünü, ışığı görmenin çok zor'' olduğuna anlatan Günay, mahkumların ilk defa güneşe çıktıklarındaki duyguları, bir dönem cezaevinde kalan Nazım Hikmet'in şu dizeleriyle dile getirdi: ''İlk defa güneşe çıkarıldığında çok çarpıcı bir şiiri var: Bugün pazar/Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar/Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak/bu kadar mavi/bu kadar geniş olduğuna şaşarak/kımıldanmadan durdum/Sonra saygıyla toprağa oturdum/dayadım sırtımı duvara/Bu anda ne düşmek dalgalara, ne baş aşağı, ne baş yukarı/Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım/toprak, güneş ve ben/Bahtiyarım.''

Altındağ Belediye Başkanı Tiryaki, burada her türlü kültür-sanat etkinliklerinin düzenleneceği mekanların oluşturulduğunu söyledi. Cezaevinin geçen yılın Kasım ayında kendilerine teslim edildiğini ancak kış şartları nedeniyle sonca 3-5 aydır yoğun bir çalışma yapabildiklerini belirten Tiryaki, ''Kısa zamanda bu düzeye gelindi. Özellikle bahçede ciddi çalışmalar, yıkımlar yapıldı'' dedi

Tiryaki, çocuk koğuşuna belediyenin sanat galerisini taşıyacaklarını, kadınlar koğuşunun da kafeteryaya dönüştürüldüğünü ifade ederek, ''Koğuşlar, sanat galerileri, sinema filmlerinin çevrileceği plato ve cezaevi müzesini yıl sonuna hizmete açmayı düşünüyoruz. Ankara'ya ciddi bir kültür-sanat mekanının kazandırılacağını düşünüyorum'' diye konuştu. Birinci etabın kapalı alanının 9 bin metrekare olduğunu anlatan Tirkayi, cezaevinin bir bölümünde kalan mahkumların da birkaç ay içinde orayı boşaltması sonucunda yeni alanların ortaya çıkacağını bildirdi.

Cezaevi yaşamını anlatan müze de olacak

Buranın yıllarca cezaevi olarak kullanıldığının hatırlanması için de bir bölümünü müze haline dönüştürmeyi planladıklarını belirten Tiryaki, müzede, hücrelerin duvarlarına yazılan güzel şiirler, duvar yazıları, burada kalan düşünce suçlularının portreleri ve mahkeme kararları ile ceza evlerinde kullanılan aletleri sergileyeceklerini bildirdi. Veysel Tiryaki, ''Bir cezaevini insanlar her şeyiyle hissetsin istiyoruz'' dedi.

Günay da düzenlemeyle buranın ''bir anlamda hukuk tarihi müzesi'' olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Burada kalmış düşünce suçluları, onların mahkeme görüntüleri olabilir. Adalet Bakanlığı, baro bizimle işbirliği yaparsa burada gerçekten ilginç bir hukuk tarihi müzesi çıkar, aynı zamanda bir tür de Cumhuriyet tarihi. Çünkü İstiklal Mahkemeleri, arkasından sıkıyönetim mahkemeleri, sıkıyönetimden sonra kendi cezaevlerini kendileri yaptılar. Yani bazıları kolay kaçsın diye özel önlemler aldılar ama burası bizim bütün hukuk tarihimiz ve Cumhuriyet tarihimiz açısından ilginç bir müze haline gelebilir.''



''Ankara'nın yüzünü çok değiştirecek''

Kültür merkezinde, 30 bin metrekareden fazla açık alan, 10 bin metreden fazla kapalı alan olacağını belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Müze, sergi salonu, çeşitli kültürel etkinlikler için kullanılabilecek alanlar çıkacak. Bu Ankara'nın yüzünü çok değiştirecek projelerden birisi. Ulucanlar yöresini, Altındağ bölgesini çok büyük ölçüde etkileyecek bir proje.''

Yapının özgün halinin mümkün olduğunca korunmaya çalışılacağını dile getiren Günay, ''Burası gezilirken yıllarca bir cezaevi olarak kullanıldığı unutulmasın diye o düzen de mümkün olduğunca korunacak'' dedi.

Ayrıca, Cer Atölyeleri'nin kültür-sanat mekanına dönüştüğünü, konservatuvarın da bu alanda kullanılması için düzenleme yapmayı düşündüklerini ifade eden Günay, ''Onu da yapabilirsek, Ankara sessizce, belki yeni binalar yaparak değil de eski binaların fonksiyonlarını iyileştirerek on binlerce metre yeni kültür-sanat alanına kavuşmuş olacak. Bu bir başkent için hem bir ihtiyaç hem de hızla yaşanan bir kültürel değişim demektir'' diye konuştu.

İki milyon liraya malolacak

Ankara Barosu'nun da çalışmalara katkı sağladığını dile getiren Günay, cezaevindeki tüm düzenlemelerin şu ana kadar 1 milyon 300 TL civarında ''makul'' maliyetle yapıldığını bildirdi.
Tiryaki ise ikinci etap ihalesine de 2 milyon TL civarında rakamla çıkacaklarını duyurarak, aslında ''çok az para harcadıklarını, belediyenin imkanlarını kullandıklarını'' kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın incelemelerde bulunduğu Ulucanlar Cezaevi’nde, müzelerin yanısıra sanat galerileri ve film platoları da oluşturulacak.
Yaklaşık 10 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak kültür ve sanat merkezi, toplam 30 binmetrekarelik bir alanda hizmet verecek.
Projenin ilk etabı bu yıl sonuna kadar tamamlanacak.
Eski Başbakan Bülent Ecevit, yazar Yaşar Kemal ve Kemal Tahir, yönetmen Yılmaz Güney gibi tanınmış birçok kişi hapis yatmıştı.
Avlusunda Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildiği cezaevinde "Uçurtmayı Vurmasınlar" ve "Duvar" gibi filmler de çekilmişti.