Eskişehir, coğrafi konumu itibariyle demiryolu ve karayolunun kavşak noktasında bir kent. "Sanayi, üniversite ve havacılık kenti olarak bilinen Eskişehir, her yere yakın gözükse de aslında her yere uzak ve daima kaybeden bir kent." Bu sözler Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya’ya ait. TEKAM, yıllardır hem Türkiye hem de Eskişehir'le ilgili çarpıcı araştırmalar yapıp bunu basın aracılığıyla duyurur. Merkezin Müdürü Prof. Dr. Kaya, son olarak “Ulaşılamayan Kent Eskişehir” başlıklı bir yazı gönderdi. Kaya yazısında tarifeli uçak seferlerinin yapılmadığı Eskşehir’in her yere yakın gibi gözükse de, aslında uzak ve ulaşılamayan bir kent olduğunu gözler önüne serdi.
TEKAM Müdürü Kaya, Eskişehir’in Türkiye’de coğrafi konumu itibariyle Bursa’ya 2, Ankara’ya 3, İstanbul’a 6, İzmir ve Antalya’ya otobüsle 7 saat mesafede olduğunu belirtiyor ve şu konulara değiniyor:
“Eskişehir, Türkiye’de her yere yakın bir il olarak kabul edilir. Kara ve demiryolları kavşağında olması nedeniyle ulaşım açısından Türkiye’deki birçok ile göre şanslı olduğu söylenir. Eskişehir aynı zamanda ülkemizde havacılığın beşiği olarak kabul edilebilir. Sınırları içinde iki askeri ve bir de Anadolu Üniversitesi'ne ait sivil eğitim havaalanına sahip gözükmektedir. Bu olanaklar belki 20 yıl öncesi için dünyada ve Türkiye’de bir anlam ifade etmekteydi. Ancak bugün küreselleşen ve bilgi çağında hızla ilerleyen dünyada mesafeler çok kısalmış ve en önemli kavramlar nitelikli insan, zaman, bilgi ve teknoloji olmuştur. Bugünkü gelişmiş toplumlarda zaman çok önem kazanmış olup çok kısa sürede çok fazla iş yapılması, ulaşımın sağlanması küreselleşen dünyada rekabet için olmazsa olmaz olmuştur. Bir ilin sivil havaalanına sahip olmaması ve uçakla ulaşımın olmaması o ilin gelişmesini yavaşlatan/hatta durdurabilen en önemli nedenlerden biridir. Bugün havayoluyla Avrupa’nın birçok kentine 1-3 saatte, 5-9 saatte de okyanusaşırı kıtalara gitmenin mümkün olduğu bir çağda Avrupa’dan 1-3 saatte İstanbul Atatürk Havalimanı’na ulaşan yerli ya da yabancı turist, bilim adamı ve işadamının maalesef Eskişehir’e ulaşması 7-9 saat alabilmektedir. Bu durum, dünyanın her yerinden işadamının gelmesini caydırmaktadır. Eskişehir’de eğitim amaçlı sivil havaalanı ile 2 askeri havaalanının olması çok büyük şans ve nimet gibi görünse de son iki yıl içinde sivil uçakların düzenli ve tarifeli çalıştırılamaması Eskişehir’i 'Ulaşılamayan bir kent' yapmaktadır. Gelişen dünyada artık düzenli ve tarifeli insan ve kargo hava ulaşımının olmadığı bir il kolay kolay gelişemez, büyüyemez, Avrupa ve dünya şehri olamaz. Eskişehirliler bugün 3-6 saatte Ankara’ya değil diğer kıtalardaki kentlere ulaşmak zorundadır.”
Tarifeli uçak seferi şart
Prof. Dr. Muammer Kaya, Eskişehir’in ulaşılamayan bir kent olmaması gerektiğini vurguluyor. Kaya, Eskişehir’in on binlerce öğrenciye eğitim olanağı sağlamasının yanı sıra Belçika, Almanya, Hollanda ve Fransa gibi çeşitli ülkelerde yüz binlerce hemşehrisinin olduğunun altını çiziyor. Eskişehir’in mutlaka tarifeli uçak seferlerine kavuşması gerektiğini vurgulayan Kaya, Eskişehirli işadamı, tüccar ve girişimcilerin bir araya gelerek ESAIR adıyla 50-60 yolcu taşıyabilen uçaklardan oluşacak bir havayolu şirketi kurmalarını öneriyor.
Kaya’nın bu önerisi hayal gibi gözükebilir. Ancak İzmirli girişimciler İZair’i kurarak bunu gerçekleştirdi. Eskişehirliler neden gerçekleştirmesin? Bence TEKAM Müdürü'nün teşhisleri ve önerileri dikkate alınmalı. Gelişen teknoloji karşısında, Eskişehir’in demiryolu ve karayolunun kavşak noktası olması bir avantaj getirmez. Eskişehir’in dünyaya açılması için Kaya’nın dediği gibi mutlaka tarifeli uçak seferlerinin yapıldığı havaalanının hizmete girmesi gerekir.