Üçüncü Köprüyü Yapacağımıza Birinci Köprüyü Yıkalım!
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yıllardır tartışılan
üçüncü köprü ile ilgili önceki gün kesin güzergâh
açıklaması sivil toplum örgütlerini de harekete geçirdi. Orman, şehir
plancılarının ardından çevre mücadelesi veren sivil toplum örgütleri ve siyasi
partiler de üçüncü köprüye tepki dolu açıklamalarda bulundu.
TEMA Vakfı avukatı Ömer Aykul: “Garipçe ve Poyrazköy
yanlış bir seçimdir. Buralar boğazın Karadeniz çıkışındaki son köyler. Bu köyler
hem poyraz ve karayelhem de yıldız rüzgârlarına açıktır. Özellikle kasımdan mart
sonuna kadar buzlanmayı nasıl önleyecekler? İstanbul’un en sert rüzgârları
burada eser. Bu rüzgârlara karşı alınacak tedbirler ek maliyet olacak.
Üç temel doğal eşiği tahprip olacak; orman, su havzaları ve meralar.
İstanbul’un 1/ 100 binlik planın 668. sayfasında şöyle diyor:
‘Fatih Sultan Mehmet Köprüsü sonrasından olumsuz kentleşme olmuş, büyük yerleşim
ve baskılar oluşmuştur. İstanbul orman ve su havzalarını aşmıştır. Üçüncü köprü
bunun tahribine yol açar.” Plan ‘Birinci köprüyü yıkın, aynı yerine iki katlı,
altında tren yolu olan, üstte dörder şeritle yol bulunan bir sistem yapın’
diyor.
10’da
birine mal olur
İstanbul’un araçlarını taşımak istiyorsanız
köprüler yetmez. 1996’da köprülerdeki 130 milyon olan geçişi şu anda 300 milyona
çıktı. 2010 yılındaki köprü geçiş için beş köprüye ihtiyaç var. Çözüm, 4.
Levent’ten Söğütlüçeşme’ye ‘Boğazray’ yapmak. Projesi var, maliyeti 600 milyon
dolar. Köprünün ise maliyeti 6 milyar dolar. Boğazray iki yılda, köprü beş yılda
bitecek. Boğazray’da ağaç katledilmeyecek, doğal varlıklara zarar verilmeyecek,
yerin altından gittiği için istimlak bedeli verilmeyecek. Kent içi trafik de
oraya verilirse o zaman İstanbul’un ‘Ruhuna Fatih’a’ deriz. Umarım akıl ve
sağduyu ağır ağır basarda bundan vazgeçilir.”
Doğa Derneği
Başkanı Güven Eken: “Üçüncü köprü, aynı zamanda daha fazla karbon
emisyonu, ormansızlaşma ile daha az karbon tutulması; daha fazla kuraklık ve
daha fazla sel, daha az temiz içme suyu demektir. İstanbul’u daha ne kadar
büyüteceğiz?
Bu sorunun yanıtı şeffaf ve bilimsel temellere dayanarak
verilmediği sürece hiçbir kamu kurumunun ülke kaynaklarını üçüncü köprü
projesine yönlendirme hakkı yok. Köprü projesini gündeme getirenler, bu
görüşleri dikkate almak ve Türkiye’nin kalkınmasını ortak akıl yoluyla
gerçekleştirmekle yükümlüdür. Tüm şehirlerden kırsal bölgelere kadar refah
düzeyini yükseltmiş, hem üreten, hem de ürettiğini tüketen, fazlasını ihraç
eden, toplum sağlığını korumuş, güçlü ve bağımsız bir ekonomiye sahip, tarım
alanlarını sağlıklı bir şekilde işleyen, su ve toprak kaynakları ile doğal
mirasını koruyan, iklim değişikliğine uyum için gerekli planlamaları şimdiden
gerçekleştiren bir Türkiye hayal ediyorsak, üçüncü köprü projesi ve benzeri
yatırımların karşısında olmalıyız.”
Dünya Doğal Hayatı Koruma
Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak: “Üçüncü köprü güzergâhı,
İstanbul’un tarihini, doğal varlığını, kent yaşamını ve sağlıklı gelişme
kararlarını olumsuz etkileyecek. Belirlenen güzergâh, Kuzey Boğaziçi Önemli
Bitki Alanı’nın ve Önemli Kuş Alanı’nın içinden geçiyor. Yeni köprü ve
çevresindeki bağlantı yollarının, küresel ölçekte tehlike altında bulunan ve
nesli dünya çapında tehlike altında bulunan kuş türlerinin göç yolunu tehdit
ettiğini belirtiyoruz. Başta içme suyu havzalarını, ormanları tehdit eden
plansız büyüme, kentin kuzeyinde yer alan ormanları ve yeşil kuşağı tahrip
etmiştir.”
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin: “Üçüncü
köprüyle ilgili gerekli direnci, İstanbul halkının verecek. Bizim gideceğimiz
bir tek yer hukuktur. Güzergâhın önemli bir kısmı orman alanı ve su havzalarının
olduğu bir bölge. 200 kilometrelik güzergâhta ormanlık alanlar ve su havzaları
nasıl korunacak. Bakan ‘en az zarar’ diyor. En az zararın limitinin ne olduğunu
bilmiyoruz. İstanbul’un odaları, üniversiteleri var. Hiçbir teknik adamın ya da
kent bilimcilerinin ‘evet’ dediğini duymadım. ‘Bu bölgelerde yapılaşma
olmayacak’ sözü ağızlardan çıkmış değil. Bu bölgelerde yapılaşma olacak mı
olmayacak mı?
Saadet Partisi (SP) İstanbul İl Başkanı Erol
Erdoğan: “İstanbul Boğazı’na yapılacak üçüncü köprü uzun vadede trafiği
rahatlatmayacak. Sorunun artmasına, nüfus ve rant hareketliliğine sebep olacak.
‘İstanbul’un ulaşım ve trafik sorunu nasıl çözülür?’ sorusuna cevap aramak
yerine ‘yeni köprü’ye şartlanıldı. Bu şartlanmışlık, şu an ‘Yeni köprü,
gerçekten aranılan doğru çözüm mü?’ sorusunu bile sorulamaz hale getirdi.
Böylece ‘3. köprü kutsal çözüm’ oluverdi. Bu gidişle 3 değil 30 köprü yapsak
İstanbul’un ulaşım sorununu çözmüş olamayız, sorunu daha da büyütmüş
oluruz.”
Yeni bir TEM geliyor
Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım önceki gün yaptığı açıklamada ‘Kuzey Marmara Otoyolu’nun ve
Boğaz’a yapılacak üçüncü köprünün güzergâhını açıklamıştı. Buna göre köprü
Avrupa Yakası’nda Garipçe, Anadolu Yakası’nda Poyrazköy arasında olacak.
Yıldırım’ın açıklamasına göre ‘Kuzey Marmara Otoyolu’ ise şu güzergâhları
izleyecek: İstanbul’un batı sınırından Kınalı mevkiinde TEM otoyolu kavşağında
başlayacak. Kömür ocakları mevkiini kat ettikten sonra Garipçe’deki köprüden
geçecek. Paşaköy mevkiine ulaşacak ve Gebze civarında İzmir otoyolu ayrımına
gidecek. İzmit’in kuzeyini kat ederek Adapazarı’na yönelecek. Eski Adapazarı ile
Yeni Adapazarı-Yeni Kent arasında geçen güzergâh, Akyazı ile Hendek ilçe
sınırları içerisinde TEM otoyolu ile buluşacak. Proje 6 milyar dolara mal
olacak.