Gazeteleri İsmet Acar'a ait "Acarkent" ve "Acaristanbul" haberleri süslerken, 1990'larda gazetemizde birlikte çalıştığımız Nazım Alpman geçmişten bir anı naklediyor:
"1994 yılının 29 Ekim'nde yerleşime açılan Acarkent'te 'Laik Bir Cumhuriyet Balosu' veriliyor.
Refah Partisi, 27 Mart 1994 Yerel Seçimleri'nde silindir gibi ezip geçmiştir ya... Gericilere karşı "sivil uyanış" başlamıştır!
Acarkent'teki şölene girerken kapıda Türk-İş Başkanı Bayram Meral'i görüp "Başkan hayrola" diyorum:
- Sen işçi liderisin, bu sosyetik toplantıda bulunman normal mi?
- Ya İsmet (Acar) bizim Yol-İş Federasyonu'nun yönetim kurulu üyesi değil miydi? Oradan arkadaşım. Çağırdı, geldim.
Meral, daha sonra kendi kadersizliğini, İsmet Acar ile kıyaslamalı biçimde anlatıyor:
- İsmet sendikadan ayrılırken 4000 lirası vardı. Benim ise 4500 liram vardı. O Sarıyer'de kooperatifçilik işine girdi. Sonra Hasan Ekinci'nin yardımıyla burayı aldı...
- Bi dakika Başkan, nasıl yardım?
- Yahu burası orman alanı değil mi? Hasan Ekinci de Orman Bakanı!.."
Bu konu 1 Kasım 1994 tarihinde köşemizde yazıldı. Ancak medyanın geneli, savcılar, orman yetkilileri konuyu yıllar yılı görmezden geldi. Tıpkı Osman Pepe'nin de 4 yıl boyunca görmezden gelip yeni uyanması! gibi... Topluca "Üç maymunlar" oynanırken orada yüzlerce villa bitti... İstanbul biraz daha haşat edildi.