CVK Holding tarafından Balıkesir’in Altıeylül ve İvrindi ilçelerinde yapılması planlanan “Sarıalan Altın Madeni Projesi” hakkında 2022’de verilen ÇED olumlu kararına karşı açılan davanın reddedilmesi Danıştay’dan döndü. Danıştay Balıkesir 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı bozarak yeniden bilirkişi keşfi yapılmasına ve bu raporun ardından tekrar karar verilmesine hükmetti.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; Balıkesir’in İvrindi ve Alteylül ilçeleri arasındaki Sarıalan köyü yakınlarında işletilmek istenen altın-bakır madenine 05.09.2022 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verilmişti. Bu kararın iptali talebiyle yöre halkının yanı sıra TEMA Vakfı ile Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından dava açılmıştı. Davaya bakan Balıkesir 2. İdare Mahkemesi bölgede yaptırılan bilirkişi keşif raporuna dayanarak bu talebi reddetmişti.
Bu karara itiraz ederek davayı Danıştay’a taşıyan kurumlar ise bilirkişi raporuna yönelik itirazlar dikkate alınmadan karar verildiğini, bu kapsamda bilirkişi ek raporunda yapılan itirazların karşılanmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda madenci şirketin daha önceden aldığı ÇED raporundaki bilgiler bağlamında değerlendirmeler yapıldığını ileri sürdü.
Ek bilirkişi raporu da eksikliği gideremedi
Dosyayı görüşen Danıştay 4. Dairesi bilirkişi raporunda eksiklik veya belirsizlik söz konusu olduğunda yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılabileceğine dikkat çekerek, yerel mahkemenin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporlarında büyük ölçüde, 16/04/2021 tarihli "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararına konu IV.Grup (Altın-Bakır) Maden Ocağı Kapasite Artışı ve Hazır Beton Tesisi projesine yönelik değerlendirmelerde bulunulduğuna dikkat çekildi. Bu durum karşısında mahkemece yaptırılan ek bilirkişi raporunda da eksikliğin giderilemediğinin altı çizildi.
Mahkeme heyeti oy birliği ile verdiği kararında eksik bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığını kaydetti. Kararda; “eksikliklerin açıklığa kavuşturulması amacıyla mümkünse üniversite öğretim Üyelerinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetiyle yerinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bunun sonucunda hazırlanacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılmıştır” denildi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.