Türkiye'nin Tutankhamon'u



Zeus Karios Tapınağı’nda 12 metre derinlikte bulunan mezar odasının içindeki lahit, eşsiz bir eser olarak kabul ediliyor. Anadolu’nun en önemli hanedanlarından birini kuran Hekatomnos’a ait olan rölyefli lahit, medeniyetler tarihi ve Anadolu için çok önemli bir keşif. Konunun uzmanları eski sikke koleksiyoncusu Muharrem Kayhan ve Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi Ausonius, Bordeaux Üniversitesi'nden Koray Konuk, keşfi HABERTÜRK için değerlendirdi.

Milas kentinin göbeğinde, 1. derece arkeolojik sit alanının ortasında çok iyi donanımlı definecilerin uzun çabaları sonucu, yaklaşık 12metre derinlikte, benzeri olmayan, krallara layık, yağmalanmış bir mezar odası bulundu.

Mezar odasındaki rölyefli lahit, eşi bulunmaz bir eser ve döneminin heykeltıraşlık sanatı şaheseri. Her dört yüzünde farklı sahneler yer alan bu lahdin en dikkat çekici sahnesinde, ölünün ortada uzanmış halde kutsal bir şölene katıldığını görüyoruz.

HEKATOMNİDLER

Peki söz konusu kişinin kimliğini tespit etmek mümkün mü? Evet. İlk verilere göre bu uzun saçlı ve sakallı şahsın büyük bir olasılıkla M.Ö 4. yüzyılın başlarında Anadolu’nun en önemli hanedanlarından birini kuran Karia Satrapı (Pers Valisi) Hekatomnos (M.Ö. 392-377) olduğunu söyleyebiliriz.

Hekatomnos’un oğlu Mausolos, Bodrum’da antik dünyanın 7 harikasından biri olan devasa anıt mezarı nedeniyle iyi bilinir. Hekatomnos ve çocukları (Hekatomnidler) Anadolu topraklarında yeşermiş en ilgi çekici ve orijinal hanedanlardan birini yaratmışlardır. Anadolu Hekatomnidleri birçok konuda (sanat, yönetim biçimi, ekonomi, mimari yapılar, vs.) Büyük İskender’den sonra kurulmuş ve Batı kültürünün oluşumunda önemli bir yer alan Helenistik kraliyetlerin öncülüğünü yapmış ve bu anlamda gerçek bir Batı (Hellen), Anadolu (Karia), ve Doğu (Pers) kültürleri sentezi kurmuşlardır.

ÖNCÜ BİR TASVİR

M.Ö. 380’li yıllarda, Büyük İskender’den yaklaşık yarım yüzyıl önce, ilk portre deneyimlerine tanık oluyoruz. Bu öncü deneyleri daha sonra Romalılarda olduğu gibi bire bir realist portre anlayışı olarak değil, daha çok karakter portresi gibi anlamak gerekiyor. British Museum’daki Mausolos heykeli gibi, Pers Valisi Hekatomnos uzun saçlı, bıyıklı ve sakallı tasvir edilmiş. Lahit kabartmasındaki bu ‘hanedan vurgulaması’ olağanüstü bir tasvirdir; erken ve o anlamda da öncü bir örnektir. Mezarın bulunduğu alanın tapınak değil de bir mezar anıtı olabileceği Temmuz 2006’da Oxford Üniversitesi’nde Uluslararası Karia Sempozyumu’nda ileri sürülmüştü. Yapı tarzı açısından bu mezarın Mausoleion’dan daha erken yapıldığı, hatta ona bir örnek teşkil etmiş olabileceği tartışılmıştı.

Hekatomnos Mylasa’da (Milas) yerleşik olan tek hanedan üyesiydi. Oğlu Mausolos hanedanmerkezini Halikarnassos’a (Bodrum) taşımıştı ve kardeşleriyle orada hüküm sürüp ölmüşlerdi. Tüm bu verileri birlikte değerlendirdiğimizde söz konusu krallara layık mezarın Hekatomnos’a ait olması kesin gibi görünüyor.

TALAN EDİLEN ESERLER MUTLAKA BULUNMALI

Pers valisi Karialı kurucu baba Hekatomnos’un mezarının defineciler tarafından bulunup yağmalanması son derece üzücü ve dünya tarihi açısından telafi edilmesi imkânsız bir olaydır. Kuşkuşuz lahdin ve mezar odasının içinde ölüye adanan çok önemli eserler ve hediyeler yer almaktaydı. Biraz önce söz ettiğimiz aile sahnesinde Hekatomnos’un sağda duran oğullarından biri Pers kökenli bir rhyton (hayvan şeklinde törensel içki kabı) tutuyor. Bunlar genelde som altın veya altın ve gümüşten yapılıyordu ve belki de betimlenen rhyton’un aynısı mezardaki hediyelerin arasında yer almaktaydı.

Bir fikir vermek açısından 1989’da temel kazılarında çıkan ve bugün Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen muhtemelen Hekatomnos hanedanına ait soylu bir kadının, Karia prensesi Ada’nın mezarının buluntularına bakabiliriz. Mezar odası bulunmamasına ve lahit işlenmemiş olmasına rağmen, burada ihtişamlı ve zengin eserler, altın mücevherler çıkmıştı. Yeni yağmalanan Hekatomnos’un mezarında belki de bunun 50 katı değerli eser bulunması şaşırtıcı olmazdı. Talan edilen eserlerin peşine düşülmesi, lahdin sergilenmesi,mezar odasının incelemeye ve ziyarete açılması kamuoyunun gündemindedir ve görevlileri önümüzdeki günlerde çok meşgul edecektir.

SENTEZE IŞIK TUTUYOR

Maksadımız yağmalanan eserlerin maddi değerinin ne kadar yüksek olduğunu vurgulamak değil. Amacımız eserlerin tarihi açıdan Hekatomnos hanedanına ve genel anlamda Batı medeniyetinin temel taşlarını oluşturan bu kültürel senteze ne denli ışık tutabileceklerine dikkat çekmek. Bu bulgu birkaç kişinin milyon dolarları paylaşmasının çok, ama çok ötesindedir. Dünya tarihi ve günümüz Mısır vatandaşları için Tutankhamon mezarı ne ifade ediyorsa, Hekatomnos’un mezarı dünya medeniyetler tarihi ve Anadolu topraklarında yaşayan vatandaşlarımız için aynı maddi ve manevi değerleri ifade etmektedir.