"Türkiye'nin Toplam Enerjisinde Yenilenebilir Enerjinin Payı ancak Yüzde 30 Olabilir"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan,
Gazi Üniversitesi Endüstri Topluluğu tarafından bu yıl 8'incisi
düzenlenen 'Verimlilik Günleri' etkinliğine katıldı. Buradaki
konuşmasında, Türkiye'de bin dolarlık Gayrisafi Milli Hasıla üretmek için
ihtiyaç duyulan enerjinin 267 litre petrol eşdeğerinde olduğunu belirten Mercan,
bu enerjinin yaklaşık yüzde 75'inde dışa bağımlılığın söz konusu olduğunu
söyledi. Türkiye'nin aralarına girmeyi hedeflediği 10 büyük ekonomide ise söz
konusu rakamın 150 ila 200 litre arasında olduğuna dikkati çeken Mercan, şunları
kaydetti:
''Bizim hedefimiz Türkiye'nin
hidroelektrik ve rüzgar potansiyelinin yüzde 100'ünü kullanmak. Bunun için
zamana ihtiyacımız var. Bu konuda hedef 2023. Güneş enerjisi teknolojisinde çok
hızlı bir ilerleme söz konusu. Biz bu teknolojiyi de kullanmak istiyoruz. Tüm
bunları kullansak bile, Türkiye'nin toplam enerjisinde yenilenebilir enerjinin
payı ancak yüzde 30 olabilir. Türkiye'nin bu şartlarda fazla şansı yok. Bunun
için de nükleer güç santrallerine ihtiyacımız var.''
Türkiye'nin ileri 20 yılda enerji verimliliğini
artırma hususunda önemli çalışmalar yapmayı planladığını aktaran Mercan, ''Eğer
devlet bu konuda hukuki alt yapıyı sağlarsa bu sektörün önünü açar. A+ sınıfı
beyaz eşyaya geçmek buna iyi bir örnek. Yasalar kadar toplumda bu konudaki
bilincin de oluşmasını sağlamalıyız. Enerji yatırımları ve verimliliği konusunda
gerekli adımları atmazsak Türkiye 20 sene sonra büyük bir açmazın içine
girebilir. Bu nedenle bizim enerji yatırımları konusunda hiçbir lüksümüz yok''
diye konuştu.
''Türkiye ayağına pranga
vurdu''
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit
Fındıklı da dünyada yaşanan küresel krizin enerji talebini etkilemekle
birlikte miktarını düşürmediğine dikkati çekerek, enerji talebinin bugüne
kıyasla 2035 yılında yüzde 40 artarak 16,8 milyar ton eşdeğer petrole
ulaşmasının beklendiğini aktardı. Türkiye'nin kamu ve özel sektörü işbirliğiyle
yerli ve yenilenebilir enerjinin kullanılması için büyük çaba harcadığını
belirten Fındıklı, bu çabada dışa bağımlılığın önüne geçmek kadar her yıl
ortalama yüzde 7 oranında artan enerji talebinin de etkili olduğunu söyledi.
Bir rüzgar gülünün yılda ortalama 2 bin saat, güneş panelinin 3 bin saat,
hidroelektrik santralinin ise 4 bin 500 saat çalıştığını aktaran Fındıklı,
şunları kaydetti:
''Bugün bir rüzgar
santralinde üç saat sonrasında ne kadar enerji üretileceği bilinmiyor. Bu tip
enerjileri kullanırken baz yükü de muhakkak yedekte tutmalıyız. Doğalgaz çevrim
santralleri buna bir örnek. Bu nedenle yüzde 48'lik paya sahip olan doğalgaz
çevrim santrallerinin payı bazı dönemlerde yüzde 53'lere çıkabiliyor. İkinci baz
yük olarak termik santrallerimiz var. Türkiye'nin yerli ve yenilenebilir
kaynaklarının tam kapasite kullanımı bile ileride talebi karşılamayacaktır.
Bundan dolayı Türkiye nükleer santralleri yıllardır öteleyerek ayağına pranga
vurdu. Rakamları gördüğümüzde nükleer santralin vazgeçilmez olduğu daha net
görülebilir.''
Gazi Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Rıza Ayhan'ın da katıldığı etkinlikte Gazi
Üniversitesi Endüstri Topluluğu Başkanı Mustafa Seyithanoğlu
tarafından katılımcılara plaket takdim edildi.