Türkiye’nin Tarım Alanları Kararıyor



Son 13 yılda 2,4 milyon hektar tarım arazisinin kaybedildiğine vurgu yapan TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar, “Bu rakam Türkiye’deki tarım topraklarının yaklaşık %10’una tekabül ediyor.

Son dönemde benimsenen kömür odaklı enerji politikaları nedeniyle Türkiye tarımının geleceği için tablo karanlık görünüyor. Tarımsal açıdan önemli bölgelerimiz olan Adana, Çanakkale ve Konya Havzası büyük kömür yatırımları ile karşı karşıya. Kömür ve linyitle çalışan termik santrallerin insan sağlığına, doğaya ve tarım arazilerine verdiği zararlar büyük” dedi.

Kömürün yarattığı hava kirliliği tarımı etkileyecek

“Tüm Türkiye’de 80’e yakın termik santral yapılması planlanıyor” diyen Karapınar, her biri 150-200 km çaplı bir alanı etkileyecek olan bu santrallerin yaratacağı hava kirliliğinin 15 milyon hektar tarım alanını olumsuz etkileyeceğini vurguladı. Türkiye’nin önemli tarım alanlarını barındıran Çanakkale’de işletmedeki 3 santrale ek 13 santral yapılmasının planladığının altını çizen TEMA Vakfı Genel Müdürü, bölgede meydana gelecek hava kirliliğine ve etkilerine dikkat çekti.

Tarımsal gelir kaybı yaşanacak

Çanakkale için bir modelleme çalışması yaptıklarını belirten Karapınar, elde ettikleri sonuçlara göre yeni santrallerin hayata geçmesiyle bölgedeki hava kirliliğinde yıllık ortalama düzeylerin %50-%150 oranlarında artacağını aktardı. Bu kirliliğin 1400 km2’lik bir alana etki edeceğini ifade eden Karapınar, bu tahminlere göre tarımsal gelirlerin 3 milyar TL’yi aştığı Çanakkale’de hava kirliliğinin önemli verim kayıplarına neden olacağını söyledi.

İklim değişikliğini tetikliyor

Hava kirliliğinin yanı sıra kömürlü termik santrallerden kaynaklanan başka bir önemli sorun ise iklim değişikliği. Kömürlü termik santraller, ürettikleri elektrik miktarına göre en fazla sera gazı salan tesisler. Kömür odaklı enerji politikalarına devam eden Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri. Karapınar'ın da ana yazarlarından olduğu Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli* raporları, Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklığın 2,5 ila 4 derece arasında artacağını gösteriyor. Raporlara göre bu artış Ege’de ve Doğu Anadolu’da 4 derece, iç bölgelerde ise 5 dereceyi bulacak. Türkiye daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacak. Önlem alınmaz ise doğal varlıklara doğrudan bağımlılığı nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla tarım sektörü etkilenecek.

Birleşmiş Milletler’in gündeminde de tarım var

Birleşmiş Milletler (BM), 17 başlıkta 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni belirledi. Bunlar içerisinde öncelikli olarak yoksulluk ve açlığın bitirilmesi yer alıyor. Hedeflerin neredeyse tamamı, sürdürülebilir üretim-tüketim desenleri, iklim değişikliği ve etkileri ile mücadele, dayanıklı kentler, herkes için su, sağlıklı yaşam gibi başlıklarla tarımın önemine vurgu yapıyor. Bu hedeflerin 15’incisi toprak bozulumunun engellenmesini kapsıyor. Açlığın bitirilmesi ve gıda güvencesi için tarımsal üretimin etkin ve sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi ana koşul. TEMA Vakfı Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi kapsamındaki etkin rolüyle** uluslararası gündemi yakından takip etmeye ve gerekli çalışmaları yapmaya devam ediyor.

*Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change- IPCC)

**TEMA Vakfı Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’ne dünya genelinden akredite olan yaklaşık 300 sivil toplum örgütünü temsil eden STK Paneli’nin beş üyesinden biridir.