Türkiye'nin Sınır İlleri Rekabetçilik Yarışında Üst Sıralara Tırmanıyor
Hızlı ve sürdürülebilir ekonomik büyüme yolunda, sektörel ve bölgesel rekabet
stratejilerinin hazırlanması ve bu stratejilerin hayata geçirilmesi amacıyla
faaliyet gösteren Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu
(URAK), ‘İllerarası Rekabetçilik Endeksi 2008-2009’
araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Prof. Dr. Kerem
Alkin liderliğinde yürütülen çalışmanın 2008-2009 yılı sonuçlarına
göre, rekabetçilik sıralamasında en çarpıcı gelişme sınır illerinde (15 sınır
ilinin 10’unda) yaşandı. Geçen yılki araştırmada ilk üçte yer alan İstanbul,
Ankara ve İzmir’in yerleri bu yıl da aynı kalırken; Trakya, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu’daki sınır illeri hem toplam endekste, hem de alt endekslerde
rekabetçilik yarışında listenin yukarısına doğru yükselmeyi başardılar.
TÜİK il verisi açıklasın
Geçen yıl listenin en
sonunda bulunan Şırnak ise, genel endekste beş basamak yukarı çıkarak, yerini
Gümüşhane’ye bıraktı. ‘İllerarası Rekabetçilik Endeksi 2008-2009’ araştırmasının
sonuçları, URAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, URAK
Genel Koordinatörü Dr. Melih Bulu, araştırmayı yöneten ekibin
lideri Prof. Dr. Kerem Alkin ve bu yılki araştırmaya destek
veren Deloitte Yönetim Kurulu Üyesi Sait Gözüm’ün de katıldığı
bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı.
Kerem Alkin, çalışmayı
yaparken Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) iller bazında
gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ve istihdam verilerini açıklamamasının
sıkıntısını yaşadıklarını söyledi. Alkin, “Bu iki veriyi niye açıklamadıklarını
bilmiyoruz. Ama TÜİK dışında kimse de oturup bu rakamları çıkaramaz, bi iki
verinin bir an önce düzenli açıklanmasını bekliyoruz” çağrısını
yaptı.
Bursa Kocaeli’ne kaptırdı
URAK tarafından
gerçekleştirilen ve 2007-2008 dönemine ait ilk sonuçların geçen yıl açıklandığı
endekste, 2008-2009 döneminde ilk üçün yeri değişmedi. İstanbul 100 üzerinden
aldığı 84.03 puan ile Türkiye’nin en yüksek rekabet gücüne sahip ili olurken;
İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bursa takip etti. İstanbul; Marka
Becerisi ve Yenilikçilik, Ticari Beceri ve Üretim Potansiyeli ve Erişebilirlik
değişkenlerine göre geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sırada yer alırken;
Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi değişkeninde, geçen yıl olduğu gibi, Ankara’nın
ardından ikinci il oldu.
Geçen yıl toplam endekste dördüncü sırada yer
alan Bursa, bu yıl yerini Kocaeli’ne kaptırdı. Geçtiğimiz yıl 100 üzerinden
36.18 puan alarak toplam rekabetçilik endeksinin en yüksek rekabet gücüne sahip
dördüncü ili olan Bursa, bu yıl bir basamak gerileyerek beşinci sıraya oturdu.
Bu yıl 35.60 puanda kalan Bursa’nın sıralamada gerilemesinin en önemli sebebi
olarak, şehir ekonomisi için iki lokomotif sektör olan otomotiv ve tekstilde, AB
ülkeleri kaynaklı talebin azalması ve bu sebeple Bursa’dan yapılan ihracattaki
düşüş gösterildi.
Bu yılki araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından
biri; Trakya, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki sınır illerinde rekabetçilik
açısından pozitif bir hareketliliğin yaşanması oldu. Artvin, Ardahan, Kars,
Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Hatay,
Edirne ve Kırklareli’nin, genel olarak, toplam rekabetçilik endeksi ve alt
değişkenlere göre oluşturulan endekslerde, listenin yukarısına doğru tırmandığı
gözlemlendi. Ağrı, Edirne, Hatay, Kars, Kırklareli, Van, Şırnak, Ardahan, Iğdır
ve Kilis’in rekabet gücü 2008-2009 sonuçlarında, bir önceki yıla göre artarken;
Artvin, Gaziantep, Hakkari ve Şanlıurfa, geçen yıla göre rekabetçilik
sıralamasında güç kaybeden sınır illeri oldu.
Sınır 30-40
basamak çıktı
URAK İllerarası Rekabetçilik Endeksi araştırması
kapsamında Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli değişkenine göre yapılan
sıralamada, sınır illerinin çok ciddi yol kat ettikleri gözlemleniyor. Bu
alandaki en çarpıcı gelişmeyi 55. sıradan 13’üncü sıraya çıkan Ağrı, 56’ncı
sıradan 16. sıraya çıkan Iğdır ve 57’nci sıradan 26. sıraya çıkan Ardahan
yaşadı. Yine sınır illeri arasında yer alan Kilis 40’ıncı sıradan 29’a; Hatay
7’nci sıradan 6. sıraya, Kars 79’uncu sıradan 69’a, Van 42. sıradan 21’inci
sıraya yerleşerek, Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli Endeksi’ne göre
sıralamada daha yukarıya tırmanmayı başaran iller oldu.
Sınır ihracatı artıyor
URAK tarafından
gerçekleştirilen İllerarası Rekabetçilik Endeksi’nin ‘Ticaret Becerisi ve Üretim
Potansiyeli altında açıklanan sonuçlara göre, sınır illeri ihracat hacmindeki
artışla da dikkat çekiyor. Örneğin bir önceki araştırmada ihracat hacmi
bakımından Artvin 48. sırada iken, bu yıl 44’üncü sıraya yerleşti; bir diğer
sınır ili olan Ağrı ise 57. sıradan 51. sıraya yükseldi. Aynı şekilde Gaziantep
7’ncilikten 6’ncı sıraya çıkarken; Mardin 22’nciliğini; Hatay ise 9’unculuğu
koruyabildi.
Koç: Çin modeli iyi incelenmeli
URAK
Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, ekonomik krizden sonra sadece özel sektörün
dinamikleriyle işlerin yolunda gitmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Bundan
sonraki dönemde devletin, ekonomik gelişmelerde daha etkin rol oynamasının daha
doğru olduğunu düşünüyorum ve bekliyorum” dedi. “Dünyanın en büyük 17. ekonomisi
olan Türkiye’nin küresel rekabette 61. sırada olmasını kabullenemiyorum” dilen
Ali Koç, “Ama unutmayalım ki konjonktürel dalgalanmaların yaşandığı zor
zamanlarda hareket kabiliyetini kaybetmemek hatta az da olsa ilerleme kaydetmek;
bir ekonominin dinamik yapısı ve rekabet potansiyeli hakkında olumlu sinyaller
verir” diye konuştu. ABD başta olmak üzere birçok ülkenin ekonomik krizde özel
şirketleri değişik modellerle kurtarmalarının, devletin düzenleyici rolünün
üzerine ilaveten, gerektiğinde ekonomiye mikro seviyede müdahale edebileceğini
de göstermesi açısından önemli olduğuna dikkati çeken Koç, Çin’in uzun süredir
dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmasının, bu modelin başarıyla uygulandığı
ve dikkatle incelenmesi gereken başka bir örnek olarak değerlendirilmesi
gerektiğinin altını çizdi.
Koç, “Ekonomik krizden sonra gördük ki; sadece
özel sektörün dinamikleriyle bu işin gitmesi mümkün değil. Gerektiği zaman da
devlet desteğinin hiç de kötü olmadığını gördük. Veya sadece piyasa düzenine
bırakıldığı zaman işlerin, sorumsuzca davranışların olabileceğini de gördük. Bu
bağlamda, bundan sonraki dönemde devletin, ekonomik gelişmelerde daha etkin rol
oynamasının daha doğru olduğunu düşünüyorum” dedi.