Türkiye'nin Piyangosu Kadir Topbaş'a Çıktı



Koskoca AKP iktidarında, maalesef bütün piyango Kadir Topbaş Beyefendi’ye vurdu...

Kameraların önünde son gördüğümde, morali biraz bozuktu Kadir Bey’in, "Sinirli sinirli konuşuyordu... Her zamanki rahatlığından eser yoktu" yüzünde...

Haklıdır...

AKP iktidarının bütün piyangosu Kadir Bey’e çıktı da ondan...

AKP kadrolarının muhtemel yolsuzluk yaptığı tek yer elbette İstanbul değil ama CHP’nin yolsuzlukla mücadeledeki tek ismi Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi olunca, bütün Türkiye’nin piyangosu Kadir Topbaş Beyefendi’ye çıktı...

Kemal Kılıçdaroğlu ancak; İstanbul’da çok yolsuzluk yapıldığını belgeleyebilirse, her büyük projeden müsebbip sanık bir Şaban Dişli ortaya çıkartabilirse, AKP kurmaylarının halkçılık, insanlık, siyah Türkiye, kömür yardımı, Bayram desteği, otobüs bileti, köprü kıyağı derken, "bir şeyler götürdüklerini" dosyalı ispat edebilirse... İstanbul’da alt geçit, üst geçit, tretuvar, yüksek kaldırım, asfaltaltı otopark, tramvay, otobüs, metrobüs ihalelerinde bir şeyler döndüğünü ama somut bir şeyler döndüğünü, dosyalı belge usulü ortaya koyabilirse, İstanbul’u alacak ve götürecektir... Ortalığı silip ve süpürecektir...

Kemal Kılıçdaroğlu bilmeli ki; İstanbul’u kazanmanın yolu, kendi projelerine destek yaratmaktan çok, karşı tarafın yapılmış ihalelerinin "yolsuzluk" kanıtlarından geçmekte... Şunu yapacağım dese kuşkuyla karşılanacak... Bunu getireceğim dese "hadi canım sen de" denecek... "Kömür yardımını kaldırıyorum 600 lira yardım yapıyorum" dedi ona bile bu millet kuşku gösterdi... Çünkü karnı toktur vaatlere bu milletin...

Bay Topbaş’ın avantajı devr-i Belediye’sinde İstanbul’da epeyce bir şeyler yapılmış olmasıdır...

Metrobüsler, alt geçitler, üst geçitler, tüp geçitler falanlar filanlar, öyle snobist ve elitist çevrelerin dediği gibi, "İstanbul’u mahvetmemekte, buna karşın fakiri sevindirmektedir..."

Bu durumda; fakirde kuşku yaratacak tek olgu, yolsuzluk gibi dosyalı belgelerin ortalık yere dökülmesidir...

Kemal Kılıçdaroğlu ne kadar çok belge ortaya saçarsa, o kadar çok oy alacaktır...

Bu arada kendisine, geçmişine, ailesine ve yedi nesil sülalesine dikkat kesilmelidir...

Emin olabilir ki derin iktidar denen ahtapot kendisi aleyhine bir belge bulabilmek uğruna "ödül koymayı" bile düşünebilir...

Western filmlerdeki gibi Bay Kılıçdaroğlu’nun kellesi derin belediye çevrelerinde, "wanted" mertebesindedir...

Ankara’daki türlü ayak oyunlarına, dar alanda kısa paslaşmalara, kündeye getirme, tuşa götürme çabalarına karşı, İstanbul Bay Kılıçdaroğlu için aynı zamanda bir fırsattır... Her kriz, yararlanmasını bilene bir fırsattır zaten... Eğer İstanbul’u gündemde tutmayı başarabilirse Bay Kılıçdaroğlu, yarattığı İstanbul gündemi Türkiye’yi sırtlar...

Medya İstanbul’dadır...

İstanbul’a ilgi ve alaka her ilden fazladır...

İstanbul gündemini yakalarsa Bay Kılıçdaroğlu, büyük yolsuzluk dosyaları çıkartırsa ortaya, Bay eski hesap uzmanı, hiç belli olmaz Türkiye’de çok şeyi değiştirebilir...

Kendisinden hamiline istisnai ricam şudur ki, demokrasi oyununu becerebilen nadir politikacılardan biri olarak, ceberrut olmasın, ciddi ciddi gülümsesin, belgeli olarak yolsuzluklar üzerine gürlesin, darbeydi, bombaydı, suikastler listesiydi gibi netameli konularla arasına kesin bir çizgi çizsin...

Ağır siyasi gündemini bir kenara bırakarak, bir belediyeci gibi belediyeleri konuşup, yapılanlardan giderek, "başka yapılanlara" dikkati çekerek pragmatik ve realist takılsın...

Demokrasi bir gülümseme rejimidir...

Güle oynaya başkanlığa gelebilir...

Güle oynaya İstanbul’u devralabilir...

Kazanamasa da gönüller gülsün, o kadarı da ferahlatır...