‘Sürdürülebilir, güvenli şehirler için yapı malzemeleri ve teknolojileri fuarı’ mottosuyla hayata geçirilen SeSa Build 2016, 25-27 Şubat 2016’da İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Messe München International (MMI) iştiraki MMI Eurasia tarafından Yapı Endüstri Merkezi (YEM) desteğiyle düzenlenecek olan fuarda yapı sektörüne yenilikçi çözümler sunulacak. Bu kapsamda MMI Eurasia Proje Müdürü Ferhan Tinli ile SeSa Build 2016’yı ve Türkiye’deki fuarcılık sektörünü konuştuk.
SeSa Build 2016 fuarının konsepti neye göre belirlendi? Sürdürülebilirlik ve güvenli yapılar konseptini tercih etmenizin nedeni nedir?
SeSa Build’in oluşmasındaki temel yapı taşı 2014’te düzenlemiş olduğumuz Seismic Safety Deprem Güvenliği Fuarı ve beraberindeki Seismic Talks isimli dünyaca ünlü mimarların, yapı tarihçilerinin bir araya geldiği bir etkinlik programıydı. Buradaki paylaşımlardan yola çıktık. MMI Eurasia’nın Türkiye’deki ilk etkinliğiydi. Sonrasındaki geri dönüşlerle doğru bir iş yaptığımızı ve genişletmemiz gerektiğini anladık. Türk yapı sektörü içinde de ihtiyaçlara yönelik araştırmalar yaptık. Türkiye’de giderek büyüyen genç ve orta gelir düzeyindeki nüfus daha kaliteli ve güvenli binalarda oturmak istiyor. Bu isteklere çözüm sunmak isteyen mimarlar, proje geliştiricileri ve taahhüt firmaları başta olmak sektöre kalite, sürdürülebilirlik, kalıcı çözümler, yeşil teknolojiler ve enerji verimliliğine odaklanan bir platform fırsatı sunuyoruz.
Fuara katılım oranıyla ilgili firma ve ziyaretçi bazında beklentiniz nedir? Özellikle hangi ülkelerden ziyaretçi bekliyorsunuz?
Almanya, Avusturya, İtalya, Hollanda, Belçika, Çin, Japonya ve ABD^den katılımcıların yoğun olacağını düşünüyoruz. Bununla beraber yapı sektöründe geniş bir yelpaze var. Türkiye’den de yoğun katılım olacaktır. Şu ana kadar gelen taleplere baktığımızda yurtdışından Almanya ve Avusturya’dan çok ilgi var. Avusturya’yla Nisan 2015Te gerçekleştirdiğimiz IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı’nda gerçekleştirdiğimiz gibi bir ülke pavyonu planlıyoruz.
Ziyaretçilerin ise Balkanlar, Ortadoğu, İran, Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Türki Cumhuriyetler gibi yakın coğrafyadan gelmesini bekliyoruz. Batı Avrupa’dan da mutlaka ziyaretçilerimiz olacaktır. Türkiye pazarını görmek isteyeceklerdir. Gelecek yıllarda ise bölgedeki ülkeler ağırlık kazanacak.
Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu Türkiye’nin gerisinden gelse de önümüzdeki senelerde onlar da daha güvenli ve kaliteli yapılara ihtiyaç duyacaklar. O yüzden SeSa Build sadece Türkiye’nin yapı stoğunun iyileştirilmesi ya da yeni yapıların daha kaliteli olmasında bir faktör olması dışında çevre bölgelerde de bu tarz arayışlarda olan firmalara ve kamuya yardımcı olacaktır.
SeSa Build 2016 hangi sektörleri etkileyecektir?
Yapı sektörü, bünyesinde birçok alt sektörü barındırıyor. Sürdürülebilirlik, güvenlik, enerji verimliliği, çevreye saygılı tasarım bütün bu konuların hem çevreyle ilişkisi var hem de gayrimenkul sektörünü etkiliyor. Kamu da birebir konunun içinde. Yani bakanlıkları, yerel yönetimleri de etkiliyor. Çeşitli kamu binalarıyla ilgili standartlar getiriliyor, bu kapsamda birçok sektörü etkileyecektir. Hatta bu nedenle bazı sivil toplum örgütleri bize sunum ve konferanslarda katkıda bulunacaklarını dile getirdiler.
Türkiye’nin fuar sektörü açısından stratejik ya da ekonomik getirileri nelerdir?
MMI adına bu soruyu şöyle cevaplayabilirim; Çin, Hindistan, Güney Afrika’da iştirakleri var ama bu bölgeler hem coğrafi açıdan uzaklar hem de farklı pazarlar. Türkiye ise Avrupa’ya yakın olmakla birlikte iki, üç saatlik bir uçuş içerisinde 500 milyonluk bir nüfusu barındıran Ortadoğu, Kuzey Afrika pazarlarına yakın. Bu bölgelerden işadamları Avrupa’ya girerken birçok sorunla karşılaşabiliyor. Türkiye avantajlarıyla bu coğrafyada birçok ülke için bir buluşma noktası.
Fuarcılık sektörünün Türk ekonomisine katkısı nedir?
Almanya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra devlet politikası olarak fuarcılık alanına çok ilgi gösterdi ama aynı ilgiyi Türkiye’de göremedik. Münih 1.5 milyonluk bir şehir. Örneğin BAU Fuarı bir haftada ortalama 200 bin kişiyi ağırlıyor. Bu anlamda restoran, oteller gibi farklı alanları nasıl etkilediği belli.
Türkiye’de henüz aynı yoğunlukta bir fuarcılık endüstrisi kurulamadı. Ciddi bir altyapı çalışması da gerekli bunun için. Özellikle İstanbul’da fuar alanı sıkıntısı yaşanıyor. İstanbul gibi 15 milyonluk bir metropolün daha gelişmiş bir fuarcılık endüstrisine ihtiyacı var. En büyük destek ise kamudan yani devletten gelmeli. Böylece Türk ekonomisine daha büyük katkısı olacak.
Yapı-Endüstri Merkezi işbirliğiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Yapı Endüstri Merkezi, yayınlarıyla, etkinlikleriyle, portallarıyla, konferanslarıyla sektörde 40 senedir bir bilgi birikimi olan, ciddi bir network kurmuş bir grup. Bizim buradaki ihtiyaca yönelik bakış açımız örtüştü ve bu konuda çözümler üretmemiz gerektiğine karar verdik. Bu işbirliğinin fuara katkı sağlayacağına, tanıtım anlamında bizi geniş bir kitleye ulaştıracağına inanıyoruz. Ayrıca içerik anlamında YEM’in bilgi birikimi de çok değerli.
Sonraki fuar planlarınızdan bahseder misiniz?
MMI Eurasia olarak orta ve uzun vadede sayılarını artırarak ihtisas fuarları yapmak istiyoruz. Ana hedefimiz bu. Fuar çalışmamız iki türlü geliştirilebilir. Türkiyedeki bir ihtiyaçtan da çıkabilir ve ihtiyaca hizmet edebilir ya da MMI’ın kendi içine geliştirdiği bir fuarı buraya da getirip yerelleştirebiliriz. Biz bu işi sadece metrekare satalım ya da fuarımız olsun diye yapmıyoruz. Sektör ihtiyaç duyuyorsa ve biz o sektöre doğru bir hizmet verebileceksek yapmak istiyoruz.