İklim değişimlerinden kaynaklanan meteorolojik afetlerin, Afet Kanunu kapsamına alınması için çalışma yürütülüyor. Afet İşleri Genel Müdürlüğü, mevzuatı güncellemek için 'İklim Değişimi Komisyonu' oluşturdu. Mevcut kanunda Türkiye'deki afetler, "deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetler" şeklinde tanımlanıyor. Kapsama iklim değişimlerinden kaynaklanan meteorolojik afetlerin de alınması amaçlanıyor. Mevzuata öncelikle kuraklık tanımı eklenecek.
İklim değişimi konusunda, Komisyon ile birlikte çalışan Avrupa Doğal Afetler Eğitim Merkezi (AFEM) de dünyada iklim değişim konusundaki organizasyon ve toplantıları takip ederek, Türkiye'de bilinçlendirme çalışmaları yürütüyor. AFEM Müdürü Nehir Varol, "İklim değişimi afettir. Daha şimdiden normalin üzerinde ölümler bu nedenle görülmeye başlamıştır. 2003 yılı yazında Avrupa'da 35 bin 118 kişi sıcak hava dalgasından hayatını kaybetti" dedi.
IPCC'nin kritik tespitleri
İklim değişimlerinin yol açabileceği tabloya ilişkin Türkiye'de hazırlanan bir senaryo bulunmadığını, ancak Intergovermental Panel On Climate Change'in (IPCC) dünya ölçeğinde bir çalışması olduğunu belirten Varol'a göre, IPCC'nin Türkiye senaryosunda öne çıkan bazı noktalar şöyle:
Türkiye'de yıllık ortalama sıcaklıklar 2,5-4 derece arası artacak.
Ege ve Doğu Anadolu'daki artış 4 dereceyi bulacak.
Türkiye'nin güneyi ciddi kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olacak.
Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu'yu kapsayan bölgelerde kış yağışları yüzde 20-50 arası azalacak.
Kuzey bölgelerde sel riski artacak.
Böcek salgını
Varol, eldeki veriler ışığında, iklim değişikliğinin özellikle Türkiye'nin çölleşme tehdidi altındaki yarı kurak ve yarı nemli bölgelerinde etkili olabileceğini ifade ederek, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinin risk altında olduğunu söyledi.
Varol, "Toplu ağaç kurumaları ve zararlı böcek salgınları vb. afetlerin birincil nedeninin, kuraklık, hava kirliliği ve asit yağmurları olduğuna dair kuvvetli bulgulara rastlandı. Yalnız 1993-94 yılları arasında yaklaşık 2 milyon metreküp ağaç serveti, böcek yıkımı nedeniyle kesildi" dedi.
Kıtlık-bolluk yan yana
Türkiye'de kuraklık ve bolluk aynı anda yaşanıyor. İç Anadolu'da buğday rekoltesinde yüzde 80'lere varan kayıp bekleniyor. Ege'de pamuktaki kayıp yüzde 30, Çukurova'da yüzde 10 tahmin ediliyor. Çukurova'da ayçiçeğindeki verim düşüklüğü yüzde 20'ye ulaşıyor.
Ancak bazı meyvelerde bolluk bekleniyor. Kirazdaki bolluk nedeniyle 300 bin tona yakın rekor düzeyde üretim olacak. Şu anda binlerce ton kiraz halen dalında bekliyor. Vişnede de rekor üretim bekleniyor.
Bu yıl 700-800 bin ton arasında kayısı üretimi olacağı tahmin ediliyor. Sadece Çanakkale'de yüzde 30'luk artışın olduğu belirtiliyor. Bademde de artış bekleniyor. Elmasıyla ünlü Karaman'da bu yıl rekor düzeyde elma üretimi öngörülüyor.