"Türkiye'de Altyapı Sistemleri Öksüz Çocuk Gibi"



Panel, Altyapı ve Kazasız Teknolojiler Derneği (AKATED) Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Torun'un moderatörlüğünde gerçekleşti. Panele Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi Yılmaz, Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Planlama ve Yatırım Dairesi Başkanı Fatih Pistil, Tünelcilik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mücahit Namlı, kazısız teknolojiler konusunda uzman Şener Polat, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İhsan Engin Bal konuşmacı olarak katıldı. 
 
Prof. Dr. Fevzi Yılmaz, kazısız teknolojilerin yenilikçi ve ileri teknolojileri kapsayan yeni bir alan olduğuna vurgu yaparak bu konuda farkındalık yaratılmasının şart olduğunu belirtti. Kazısız altyapı teknolojileri için her ülkenin Avrupa Birliği Fonu'ndan 23 milyon avro ödenek aldığını söyleyen Yılmaz, bu kaynağın Türkiye'de nasıl kullanıldığının merak konusu olduğunu dile getirdi.
 
"Görünmeyen şeyler önemsenmez"
 
Kazısız altyapı teknolojisinde çalışma hattı boyunca kazı, hafriyat, toz duman ve gürültü olmadığını ifade eden Yılmaz, bu sistemin çevreci olduğunun altını çizdi. Yılmaz, mevcut eski hatların değişmesinin, iyileştirilmesinin, tamirinin  ve bakımının bu tekniğin içine girdiğini kaydederek "Görünmeyen şeyler önemsenmez. Otoriteler görünmeyen şeyleri unutup ihmal ediyorlar. Kazısız altyapı teknolojilerinin böyle bir dezavantajı var" şeklinde konuştu. Kazılı altyapı çalışmalarının toz, hava ve ses kirliliği gibi sıkıntılar doğurduğuna dikkat çeken Fevzi Yılmaz, kazısız teknoloji ile bu gibi sosyal maliyetlerin minimuma ineceğini belirtti. Kazısız teknolojinin zor ve riskli bir süreç gerektirmediğini vurgulayan Yılmaz, bu sistemin rahatlıkla dönüşebileceğini ifade etti. Sözlerine dünya şehirlerinden örnek vererek devam eden Yılmaz, "Berlin'de son 26 yılda yapılan kazısız teknoloji uygulamalarında, 780 kilometrekarelik yeni atık su hattı ve ev bağlantıları ile 67 milyon avro inşaat tasarrufu sağlanmıştır. 2.4 milyon metreküp toprak hafriyatından da kurtuldular" dedi. 
 
"İstanbul'un altyapısı sıkıntılı"
 
Dr. Mücahit Namlı, kazısız teknolojinin hiç kazı yapılmayan teknoloji değil de kazının az yapıldığı teknoloji olduğunu belirtti. Altyapı sistemlerinin niteliğine değinen Namlı, İstanbul'da altyapı sistemlerinin derli toplu olmadığının altını çizdi. Üsküdar-Çekmeceköy metro istasyonunu yaparken mevcut altyapı ile sıkıntı yaşandıklarını söyleyen Mücahit Namlı, altyapıların belli bir yerde planlanmasının müdahale kolaylığı sağlayacağını belirtti. İstanbul'da yağmur sularının yalnızca yüzde 40'ının içme suyu havzalarına girdiğini kaydeden Namlı, yağmur sularının yeterince değerlendirilemediğine vurgu yaptı. 
 
"Standart bir teknik şartname hazırlanmalı"
 
Şener Polat, Avrupa ve Almanya kazısız teknoloji sistemlerinden bahsederek konuşmasına başladı. Polat, Türkiye'de belediyelerin birleşerek kazısız altyapı çalışmaları ile ilgili standart bir teknik şartname hazırlamaları gerektiğini söyledi. 
 
"Belediyelerin zihniyetlerini değiştirmeleri lazım"
 
Yrd. Doç. Dr. İhsan Engin Bal, belediyelerin ellerindeki isale haklarını anlatarak sözlerine başladı. Türkiye'deki hatların problemli olduğuna vurgu yapan Bal, önümüzdeki 10 yıl içerisinde beton boru hatlarının ciddi problemler yaratacağını ifade etti. Beton boru hatlarının terk edilip yeni hatları belirlemenin zor olduğunu belirten Bal, güzergah sorununun yaşandığına dikkat çekti. Bal, Türkiye'deki su idarelerinin elindeki hatların düzeltilmesi için bütüncül bir yaklaşımın gerekli olduğunu söyleyerek, "Altyapı sistemleri öksüz çocuk gibi. Belediyelerin zihniyetlerini değiştirmeleri lazım" dedi. 
 
Fatih Pistil ise konuşmasını Sakarya'daki kazısız teknoloji uygulamaları hakkında bilgi vererek tamamladı.