Türkiye ve Endonezya'yı Yapı Sektörü Yakınlaştıracak
Soldan sağa: Endonezya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği
Ekonomi Danışmanı Hanif Salim, Endonezya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Nahari
Agustini, Endonezya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Emin Hitay ve Endonezya Yatırım
Koordinasyon Kurulu, Sergileme ve Medya İlişkileri Direktörü Randi Anwar, 35.
Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul'daki Endonezya
standında.
Orta Doğu, Kuzey Afrika ve BDT
ülkelerinde yoğun faaliyetine devam eden Türkiyeli yapı sektörü firmaları için
yeni ve verimli yatırımlara gebe bir coğrafya ön plana çıkıyor:
Endonezya. 250 milyona ulaşan ve ortalamada
28 yaşın altındaki nüfusu, ivme kazanan ekonomik
kalkınması ve patlama noktasına yaklaşan yapı ihtiyacı
ile Türkiye’nin 10 yıllık sektörel retrospektifine son derece
paralel bir portre ortaya koyan Endonezya, tam olarak da bu
paralellikler ve elbette Türkiye’nin müthiş yatırım ve üretim
hacmi nedeniyle sektörün tüm
aktörlerini ülkesine davet ediyor.
35. Yapı Fuarı – Turkeybuild
İstanbul’da ilk kez temsil edilen Endonezya’nın, Türkiyeli müteahhit firmalara
sunduğu olanak ve potansiyeller hakkında Endonezya Cumhuriyeti Ankara
Büyükelçisi Nahari Agustini’ye mikrofon uzattık. Agustini’ye eşlik eden
Endonezya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Emin Hitay’dan, “Türkiye’nin 10
yıldır gösterdiği ekonomik kalkınmanın başladığı yer” olarak tanımladığı
Endonezya’ya dair gözlem ve değerlendirmelerini aldık. Endonezya Yatırım
Koordinasyon Kurulu’ndan Randi Anwar ise, ülkenin binlerce adasını işlevsel
anlamda bir araya getirecek altı ‘koridor’lu ülke planının detaylarını
aktardı.
Endonezya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Nahari Agustini:
“Yapı sektörü, Türkiye ile Endonezya arasındaki ekonomik ilişkilerin en önemli
ayağı olacak”
Türkiye ile Endonezya arasındaki uluslararası diyalogunun
62. yılını kutluyoruz. Son dönemde bu iki ülke arasındaki dostluğun, giderek
yoğunluğu artan ekonomik ve toplumsal ilişkiler ile pekiştiği düşünüldüğünde,
Türkiye ve Endonezya arasındaki etkileşim ve paylaşımın iki taraf için yarattığı
potansiyel ve fırsatları değerlendirebilir misiniz?
Türkiye ile
Endonezya arasında çok sayıda benzerlik olduğunu düşüyorum. Türkiye de, aynen
Endonezya gibi, kalabalık nüfusa ve Müslüman çoğunluğa sahip bir ülke… Öte
yandan her iki ülkenin de kendi coğrafyalarında önemli roller üstlendikleri
söylenebilir. Endonezya Cumhurbaşkanı Susilo Bambang Yudhoyono’nun 2010’daki
Türkiye ziyareti ve Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 9 ay sonra
gerçekleştirdiği Endonezya ziyareti, iki ülkenin stratejik işbirliğini
müjdeleyen gelişmelerdi. Savunma sanayi odaklı olarak imzalanan işbirliği
protokolü, bunun somut bir adımı oldu. Ancak tüm sektörleri kapsayacak, hacmi
giderek artan bir ekonomik ortaklık hedefliyoruz.
Endonezya Ankara
Büyükelçiliği olarak öngörümüz, ülkemize 5 milyar Amerikan Doları tutarında yeni
yatırım almak yönünde… Bu yıl bu hedefin 2,3 milyar Dolarlık kısmını
gerçekleştirdik. Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde de, söz konusu toplam yatırım
hedefine ulaşacağımız konusunda iyimseriz. Kısacası Türkiye yapı sektörünün tüm
aktörlerini, ülkemizdeki inşaat potansiyellerini göstermek ve konuşmak üzere
Endonezya’ya davet ediyoruz.
İki ülkenin ekonomik işbirliği içerisinde
yapı sektörü faaliyetleri nasıl bir yer tutuyor?
Açıkçası yapı
sektörünün, Endonezya ile Türkiye arasındaki stratejik işbirliğinin en önemli
ayağının olacağına inanıyoruz. Türkiye, Çin’den sonra dünyanın en güçlü 2.
inşaat sektörüne sahip. Endonezya’da ise inşaat yatırımları anlamında büyük bir
potansiyel mevcut… Türkiye’deki yapı sektörü paydaşlarına sunabileceğimiz çok
sayıda yeni projemiz var. Bunlardan 5 tanesi için Türkiyeli inşaat firmaları ile
anlaşmaya vardık bile ve çok yakında çalışmalara başlanacak.
Bu yıl ilk
kez katıldığımız Yapı Fuarı – Turkeybuild’de bulunmamızın nedeni de bu. Bu sene
atacağımız tohumlar ve elde edeceğimiz tanışıklıklar vasıtası ile önümüzdeki yıl
çok daha büyük ortak yatırımlara imza atacağımıza ve Yapı Fuarı İstanbul’a
yeniden, bu kez daha büyük bir stand ile ve daha da çok yatırımcı ile buluşmak
üzere katılacağımıza inanıyorum.
Binlerce ada üzerine kurulmuş, nadide
doğal niteliklere sahip bir coğrafya olarak Endonezya, önemli ve uğrak bir
turist lokasyonu… Türkiye ile Endonezya arasında turizm sektörü bağlamında da
ekonomik ilişki ve alışverişin artırılması hedefleriniz arasında mı? Böyle bir
artışın doğuracağı yeni mekan düşünüldüğünde, yapı sektörü bağlamında da yeni
fırsatlar ortaya çıkaracağını öngörüyor musunuz?
An itibariyle
Endonezya’ya gelen Türkiyeli turist oranlarının çok ama çok düşük olduğunu
söyleyebilirim. Örneğin geçtiğimiz yıl Türkiye’den yalnızca 5 bin turist
alabildik. Endonezya’dan Türkiye’ye gelen turist rakamları bunun çok üstünde…
Türkiye, turistik bir çekim noktası olarak uluslar arası tanıtımını çok iyi
yapıyor. Biz ise iki ülke arasındaki turistik sirkülasyonu dengelemek
dileğindeyiz. Türkiye’ye yönelik daha etkin tanıtımlar
düşünüyoruz.
Endonezya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Emin Hitay: “10
sene öncesinin Türkiyesi’nde yaşanan gelişmeler, bugün Endonezya’da
başlıyor”
Türkiye yapı sektörü paydaşları neden yeni
yatırımlarının lokasyonu olarak Endonezya’yı seçmeliler?
Endonezya,
2011 yılı sonu itibariyle ülkeler arası GSYH sıralamasında iki kademe yukarı
çıktı; bizi de 2 sıra aşağıya indirdi. Yani Endonezya, dünyanın 16. en büyük
ekonomisi oldu. 250 milyon nüfusu olan bir ülkeden bahsediyoruz. Kişi başına
gelir şu anda 3000$ - 3500$ arasında. Bu, şu anlama geliyor: 10 sene öncesinin
Türkiyesi’ni hayal edin ve son 10 yılda burada yaşadığımız gelişmeleri gözünüzün
önünden geçirin. Aynı gelişmeler, Endonezya’da yaşanacak. İnanılmaz bir
yapılaşma, müthiş bir alt yapı yatırımı… Bunların hepsi Endonezya’da
gerçekleşecek. Zaten çok zengin bir ülke; dolayısıyla altyapı yatırımlarına
inanılmaz miktarda para harcanacak –yaklaşık 200 milyar Dolarlık para
harcanacağı konuşuluyor. Öte yandan orta sınıf geliyor. Orta sınıf, yapı
sektörüne büyük ölçekli bir hareketlilik getirecek. Yani inşaat yatırımları için
çok çekici hale gelecek.
Tek sıkıntı, uzaklık… Ama bunu da pek dert
etmemek lazım çünkü uçakla artık her yer ulaşılabilir hale geldi. Öte yandan
potansiyel yatırımcıların “Oraya gideriz ama işçi bulabilir miyiz?” gibi
endişelerinin olmaması lazım. Şu anda zaten Libya’da, Arabistan’da Türkiyeli ve
Endonezyalı işçiler bir arada çalışıyorlar. Dolayısıyla bir yabancılık da
yok.
Sanırım Endonezya’da, Türkiye’dekine benzer bir genç nüfus oranı
var. Toplam nüfusun %50’si 39 yaş altında olarak deklare ediliyor.
Şu
anda ortalama yaş, sanırım 28,5. Çok genç nüfusu olan, pırıl pırıl geleceği olan
bir ülkeden söz ediyoruz. Türkiye’de inşaat içinde olan firmaların bence
Endonezya’ya gözünü dikmesi lazım…
Endonezya, Yapı Fuarı – Turkeybuild
İstanbul’da ilk kez temsil ediliyor. Bu katılımın, hedeflenen ülkeler arası
ekonomik alışverişte nasıl bir önem teşkil ediyor? İleriki yıllarda bu
temsiliyetin ne şekilde geliştirilmesi planlanıyor?
Yapı Fuarı –
Turkeybuild İstanbul’a gelmenin bir amacı Endonezya’yı tanıtmak. Ama esas amaç,
büyük Türk müteahhit Endonezya’da gerçekleştirilecek büyük alt yapı yatırımı
ihalelerine girmelerini sağlamak… Kısacası Yapı Fuarı’nın, iki ülke arası
ekonomik ilişkilerin kurulması anlamında iyi bir eşik olduğu düşünüldü. Zaten
Türkiye’nin, dünya klasmanında çok değerli yapı firmaları var. Orta Doğu’da,
Rusya’da, Türki Cumhuriyetlerde iş yapan yatırımcıların ilgisini çekip
Endonezya’ya gelmelerini sağlamak peşindeyiz. Bu ilgiyi de yavaş yavaş toplamaya
başladık. Sadece biraz zamana ihtiyaç var. Bu noktada, Türkiyeli firmaların da
Endonezya’ya giderek benzer etkinliklerde bulunmaları
gerekiyor.
Endonezya Yatırım Koordinasyon Kurulu, Sergileme ve
Medya İlişkileri DirektörüRandi Anwar: “Türkiye ile
deprem konusundaki deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız"
Endonezya’da
sürmekte olan kent planlama çalışmalarından kısaca bahsedebilir
misiniz?
Endonezya’da yeni kentleşme ve kalkınmayı tetiklemek amacı
ile “ekonomik koridor” olarak tanımladığımız bir strateji geliştirdik.
Tanımladığımız altı ‘koridor’un her birinin özel bir işlevi var.
Söz
ettiğiniz ‘koridor’ların işlevleri nelerdir?
Endonezya, biliyorsunuz
ki binlerce adadan oluşuyor. Bu koridorlar, adalar arasındaki iletişimi
güçlendirmek üzere planlanıyorlar. Örneğin ‘Sumatra Koridoru’ olarak
adlandırdığımız aksta, üretim merkezi ve yerel enerji kaynaklarını bir araya
topladık. ‘Java Koridoru’nda ulusal hizmet sektörü ve endüstrisini bir araya
getirdik. ‘Bali Koridoru’, turizm odağı olacak. ‘Sulawese Koridoru’ ise orman ve
tarım işlerine ayrıldı. Planlanan koridorlar, yalnızca adalar arasındaki
ekonomik ve coğrafi bağlamı kuvvetlendirmek ile kalmayacak, yatırımcıya da
nerede ve ne için yatırım yapabileceği hakkında fikir
verecek.
Biliyorsunuz ki Türkiye de, Endonezya gibi deprem tehdidi
altında topraklara kurulu… Doğal afetler karşısındaki ortak deneyimlerimizin, bu
deneyimin bilgiye dönüşmesinin en elzem olduğu noktada, yani yapı üretim
teknolojilerinde fayda sağlayacağını düşünüyor musunuz? Türkiyeli müteahhitler,
Endonezya’nın yapı ölçeğinde depremle mücadelesinden nasıl dersler
çıkarabilirler?
Endonezya’da deprem ve Tsunami ihtimalileri
karşısında yapı kalitesinin nasıl artırılabileceği hakkında çok şey öğrendik.
Orası çok özel ve farklı bir coğrafya ama bu coğrafyayı derinlemesine inceleyen
çok da önemli akademik kurumlarımız ve uzmanlarımız mevcut. İşte, bir yandan bu
bilgi birikimi paylaşmak, diğer yandan da Türkiye’nin çıkardığı derslerden
faydalanmak ve burada yapılanlar üzerinden yapı teknolojilerimizi güncellemek,
işbirliği fırsatını daha da önemli ve değerli kılıyor.