MUDER Başkanı Halim Birsin, Türk mutfak mobilyası üreticilerinin son yıllarda hızlı bir markalaşma sürecine girdiğini ve ciddi bir atılım yaptığını açıkladı. Birsin, "Türkiye'deki üreticiler son 7-8 yılda ciddi bir atılım yaptılar. Bugün üretim bakımından değil ama tasarım, dizayn, fonksiyon bakımından ve kalite açısından İtalya'da kullanılan mutfak mobilyalarıyla yarışır hale geldiler" dedi.
Türkiye'nin kaliteli ve tasarımı güçlü mutfaklar üretmesine rağmen henüz tam anlamıyla ihracat yapamadığını dile getiren Birsin, fuarın pazar bulma açısından çok faydalı olacağını söyledi.
Türkiye'nin Irak, İran gibi komşu ülkelerin yeniden yapılanma sürecinden doğan fırsatları iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Birsin, "Irak'ta yeniden yapılanma var ve Türkiye buradan pazar kapma şansına sahip. İran da hedef ülkelerimizden biri. Uzun yıllardır kapıları kapalı bir ülke olan Suriye son yıllarda yurtdışına açıldı ve bizim için iyi bir pazar olabilir. Körfez ülkelerinde daha çok Avrupa'nın ürünleri kullanılsa da mutfak mobilyasında buralara da giren firmalarımız var. Dubai, Abu Dabi, Katar gibi. Bunlar bize çok yakın ülkeler ve bu bize Uzak Doğu pazarına karşı rekabette avantaj sağlıyor. Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Bulgaristan, Romanya gibi çevre ülkeler de yine sektör için potansiyel pazarlar" dedi.
Mutfaklar 15-20 yılda bir değişiyor
Türkiye'nin üretim kapasitesi açısından Avrupa'nın oldukça gerisinde olduğunu aktaran Birsin, Türkiye'de mutfak değiştirme süresinin de çok uzun olduğuna değindi. Birsin, "Avrupa'da mutfak değiştirme süresinin 6-7 yıllara düştüğü ülkeler var. Türkiye'de ise mutfak değiştirme alışkanlığı süreleri çok uzun. İnsanlar 15-20 yılda bir mutfaklarını değiştiriyorlardı. Ama markalı mutfakların ortaya çıkışı ve ürünü mutfak mobilyası diye ifade etmemiz etkili oldu" şeklinde konuştu.
Türkiye'de halen küçük atölye ve merdiven altı diye tabir edilen yerlerde toplam üretimin yüzde 75'nin gerçekleştiğini ifade eden Birsin, şöyle devam etti: "Türkiye'de mutfak ve banyo mobilyası üretimi oldukça yaygın, sadece büyük şehirlerde yerleşmemiş. Daha küçük kasabalarda daha çok atölyeler var tabi. Buna rağmen iç mimarlarımız ve tasarımcılarımız markalı ürünlere ilişkilerini son dönemlerde daha çok artırdılar. Bu da doğal olarak markalı mutfak üretimini daha öne çıkarıyor. Son yıllarda artık tüketici hakları ve garanti belgeleri tüketiciyi markalı ürün kullanmaya yönlendiriyor ve piyasada markalı ürünlerin payı gittikçe artıyor."
Müteahhit değil kullanıcı seçmeli
Mutfakların inşaatları yapan müteahhitler tarafından seçildiğini hatırlatan Birsin, bunun yerine mutfakta yaşayacak kişinin kendi zevkine uygun olarak mutfak mobilyasını seçmesi gerektiğini vurguladı. Mutfağın diğer ev mobilyalarından farkı olmadığının altını çizen Birsin, "Sonuçta yatak odası ya da salon takımından farksızdır mutfak mobilyası. O yüzden mutfak mobilyasını inşaatı yapan müteahhit değil, içinde yaşayacak olan kullanıcı seçmeli. Hele tasarruf politikaları ortaya çıktığında çok kötü mutfaklar ortaya çıkıyor. Böyle devam ederse yakında evler bir mutfak mobilyası çöplüğüne dönüşecek. Aile kendi mutfağını kendi seçerse bir rekabet ve tasarım zenginliği doğar. Sanayici de buna yetişmeye çalışır, evler daha şık olur. Üzerinde durduğumuz en önemli konu bu. Müteahhitler evleri mutfak mobilyası olmadan teslim etmeli" dedi.