Türkiye Nükleer Başlıklara Biraz Daha 'Tahammül Edecek'



ABD'nin yeni stratejisi gereği Avrupa'yla birlikte Türkiye'de NATO çerçevesinde bulunan nükleer savaş başlıklarının da çekilmesi umudu boşa çıktı. Baş gerekçe 'İran tehdidi'.

ABD’nin 10 yıllık nükleer silah stratejisi çerçevesinde varlığı hiçbir zaman resmen doğrulanmayan Türkiye’deki nükleer başlıkları geri çekeceği beklentisi boşa çıktı. Başkan Barack Obama’nın açıkladığı strateji çerçevesinde İran ve Kuzey Kore kaynaklı tehditler gerekçesiyle nükleer caydırıcılık politikasını devamına karar verilmesi Türkiye’deki başlıkların yerli yerinde kalmasının önünü açtı. Türkiye, Almanya ile 5 Benelüks ülkesinin NATO içindeki ‘nükleer başlıklar tamamen çekilsin’ çağrısını desteklemek yerine, ABD’nin bu tavrına itiraz etmeyecek.

ABD Soğuk Savaş’tan beri nükleer başlık stoklarını yüzde 90 oranında azaltsa da NATO çerçevesinde 100’den fazla ABD menşeli nükleer başlık Türkiye dahil değişik ülkelerde tutuluyor. Ancak nükleer karşıtlarının hedefi olunmaması için Türkiye bu başlıkların varlığını ne ‘resmen’ kabul etti, ne de ‘reddetti’. Türkiye’deki sayı bilinmese de başlıkların İncirlik Üssü ile İstanbul yakınında konuşlandırıldığı iddia edilirken, ABD’nin bunların sayısını azaltacağı ve artık sadece İncirlik’te bulunduracağı belirtiliyor.

Obama’nın yeni stratejisi uyarınca nükleer başlıklar azaltılırken Türkiye’deki başlıkların da çekileceği beklentisi belirmişti. Belçika, Hollanda ve Lüksemburg gibi ülkelerle Almanya NATO’da nükleer başlıkların tamamen kaldırılmasını isterken, Türkiye de ‘nükleer başlıkların çekileceği’ ülkeler arasında sıralınmıştı. Ancak ABD’nin yeni nükleer planında hem İran’ın hâlâ hedefte olması, hem de nükleer caydırıcılıktan vazgeçilmemesi, Türkiye’de bulunan nükleer başlıkların bir süre daha ‘misafir’ edilmesini zorunlu kıldı. Türkiye de bugüne kadarki politikaları sürdürerek, başlıkların çekilmesi için özel talepte bulunmama eğiliminde.

İran konusu zaten hazirana kalıyor

Washintgon’da 12-13 Nisan’daki nükleer zirvede BM Güvenlik Konseyi’nin 1877 sayılı kararı çerçevesinde nükleer silahlanmanın önlenmesi kararlılığı vurgulanacak olunsa da Obama’nın zirveyi İran’a kilitlemek istemediği belirtiliyor. Zirvede Türkiye’nin de imza attığı ama hâlâ  TBMM onayı bekleyen 2005 tarihli Nükleer Terörizmle Mücadele ve 2005’te tadil edilen Nükleer Materyallerin Fiziki Korunması sözleşmelerinin dünyada uygulamaya geçmesi için atılacak adımlar belirlenecek. Hazırlanan bildiri taslağında da İran’la ilgili ‘doğrudan’ ifadeler bulunmazken mesele zaten Japonya’nın dönem başkanlığını yürüttüğü BM Güvenlik Konseyi toplantısının gündemine de alınmadı. Bu yüzden İran konusunun ancak hazirandaki Konsey’de ele alınabileceği belirtilirken, Türkiye’nin bu tarihe dek bir tavır ortaya koyması gerekmeyecek. Türkiye’nin İran ile ekonomik ilişkilerini doğrudan etkileyecek yaptırımlara onay vermesi beklenmezken diplomasiye öncelik verilmesi ısrarını son dakikakaya kadar sürdürecek.