Türkiye, İznik'in Tarihî ve Turistik Potansiyelinden Yeterince Yararlanamıyor



İznik Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz, şehirlerinin turizm potansiyelinden Türkiye'nin yeterince yararlanamadığından yakındı. Eryılmaz, "Bursa sadece kış turizmi ile anılıyor. Tarih ve inanç turizmi yeni yeni canlanıyor. İznik turizmi Bursa ile bir bütün olarak anılmalı." dedi. İznik'in 8 bin yıllık tarihiyle Anadolu ve dünyanın ender yerleşim alanlarından biri olduğunu vurgulayan Başkan Eryılmaz, bu potansiyeli en iyi şekilde kullanabilmek için çalışacaklarını söyledi.

Başkan Kadri Eryılmaz, "Bunun için de kendi bölgemiz olan İznik'in turizm potansiyelinin kullanılabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bunun yanı sıra dünyaca ünlü İznik çinisi dünyada bir marka haline geldi. Biz de bunu belgelemek için İznik Belediyesi olarak çinimizin patentini aldık. Çalışmalarımızın son aşamasına geldik, bunu da bitirdikten sonra artık çinimizi patentli olarak satmaya başladık. Biz kalitesiyle birlikte İznik çinisinin yaşatılmasını amaçladık ve bu kaliteyi belgeledik." diye konuştu.

İznik'in Bithynia, Roma ve 1076 yılından itibaren Anadolu Selçuklu ve daha sonra da Osmanlı Devleti dönemlerinde başkentlik yaptığını hatırlatan Başkan Eryılmaz, "Biz İznik'in tarih kokan ve tarihin yaşatıldığı bir kent olmasını hedefledik. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun eserlerinin restorasyonu konusunda çalışmalarımız oldu. Mekece ile Orhangazi arasında yaklaşık bin kamyon geçiyordu. Bu ağır taşıtların sebep olduğu tahribatı azaltmak için 6 kilometrelik çevre yolumuz 2007 yılında açıldı. Restorasyon çalışmaları ile Ayasofya'dan I. Murad Hamamı ve Şeyh Kutbeddin Camii'ne ve ilk Türkçe ilmihali yazan alim Şeyh Kutbeddin'in türbesine kadar pek çok eserimizi restore ettik. Ayrıca Osmanlı Devleti'nin ilk medresesi, ilk vakfiyesi ve kubbeli camisinin yanı sıra büyük bir medeniyetin izleri de kentimizde yaşıyor." şeklinde değerlendirmede bulundu.

Diğer yandan İznik'in turizm dışında en büyük gelir kaynağının tarım olduğunu vurgulayan Eryılmaz, ilçedeki en büyük zaafın bilinçsiz tarım yapılması olduğunu belirterek, şunları söyledi: "İznik Gölü'ne bağlı 56 yerleşim alanı mevcut, bilinçsiz tarım yapıldığında kullanılan azotlu gübre ve fazla azot bir şekilde göle ulaşıyor ve yosun kirliliğini gündeme getiriyor. Bu konuda İlçe Tarım Müdürlüğü'ne çok önemli bir görev düşüyor. Toprağa fazla ilaç atıldığında ve azotlu gübreler bilinçsiz kullanıldığında hem gereksiz bir maliyet getiriyor hem de doğaya zarar veriliyor. Orhangazi çevresinde bulunan sanayi bölgelerinin de, İznik Gölü'nün geleceği açısından kontrol altına alınması gerekiyor. İznik'te göle dökülen kimyasal maddelerin tamamen bitirilmesini amaçlıyoruz."

Sadece belediye bütçesinin İznik'e hizmet için yeterli olmadığının üzerinde duran Kadri Eryılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun için sürekli projeler üretip, diğer kurumlarımızdan da destek alıyoruz. İznik için önemli projelerden olan yağmur suyu kanalizasyonları projemizi tamamlamak istiyoruz. İznik'te bundan sonra herhangi bir evsel ya da kimyasal atık herhangi bir şekilde İznik Gölü'ne akıtılmayacak. Arıtma tesisimizin temelini en geç 2010 yılı başlarında atmak istiyoruz. Bunun dışında 4.970 metrelik İznik surlarının tamamını onarmak ve ilçemizde bulunan 114 burcun turistik tesis olarak kullanılabilmesini sağlamayı istiyoruz."