Horizon 2020 Programı Türkiye Açılış Konferansı'nda konuşan ve hem Türkiye'nin hem de Avrupa'nın güçlü olmak için daha çok büyümesi ve birlikte çok daha fazla iş yapması gerektiğini dile getiren Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Stefano Manservisi, rekabetçi olabilmek için gereken yenilik kapasitesine vurgu yaptı:
"Yalnızca geçmişi düşünmememiz lazım; geleceğe doğru da hazırlık yapmalıyız. Gıda güvenliği olsun, sürdürülebilirlikle ilgili kaygılar olsun, bunlar bizi birlikte çalışmaya itiyor. Horizon 2020, bu alanda AB tarafından başlatıldı ve çok önemli bir konu. Programda, 80 milyar avroluk bir tutardan bahsediyoruz. Dünyadaki en büyük araştırma bütçelerinden biri. AB, diğer bütçe kalemlerini düşürürken, ekonomik krizin tam ortasında bu bütçeyi artırmaya karar verdi. Çünkü rekabetçilik çok önemli bir konu. Dünyadaki duruşumuz, bizim yenilik kapasitemize dayalı. Dolayısıyla ben bunun, Horizon 2020’nin gerçek hedefi olduğunu düşünüyorum".
Türkiye’nin büyümesini sürdürülebilir kılması, yeni ve nitelikli iş imkanları oluşturması ve değer zincirine katma değeri fazla olan unsurları dahil etmesi gerektiğini belirten Manservisi, şöyle konuştu:
"Türkiye, Ar-Ge konusunda standartların biraz altında. Horizon 2020 ile çok hırslı bir programa imza atıyor. Program, AB ve Türkiye’nin birlikte bir şeyler yapması anlamına geliyor. Türkiye ve AB’yi birbirinden ayıramayız. Çünkü ortak bir hayali sürdürüyoruz. Ben inanıyorum ki Türkiye, Horizon 2020’ye katıldığında çok daha rekabetçi olacak. Bunun yanı sıra çok daha yeni fırsatlar ortaya çıkacak".
"KOBİ’ler de program için oldukça önemli"
AB Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert Jan Smits ise Horizon 2020’yi, "AB’nin, 2014-2020 yılları arasını kapsayan bilim, araştırma ve yenilik için yeni programı" şeklinde tanımlayarak, özellikle iş imkanlarını ve rekabetçiliği artırmaya ve toplumda yaşanılan sorunlara çözüm bulmaya yönelik bir program olduğunu söyledi. AB’nin 2014-2020 yılları için öngördüğü bütçenin, bilim ve araştırma dışında küçültüldüğünü belirten Smits, bunun çok takdir edilmesi gereken bir nokta olduğunu vurguladı. Programın dünyadaki bilim ve yenilik anlamında en büyük program olduğunun altını çizen Smits, araştırma sonuçlarını pazarlanabilir ürünlere dönüştürmek istediklerini dile getirdi.
Smits, gıda güvenliği, siber güvenlik ve yaşlanma gibi çok sayıda toplumsal soruna dikkate çekerek, vatandaşların bir şekilde bilim adamlarından bu zorlukları aşacak şekilde yanıt beklediğini ifade etti. Programın bu hususlara özellikle değinerek çeşitli çözümleri beraberinde getireceğini vurgulayan Smits, "Biz bilim adamlarına, 'Sorun bu, siz bununla ilgilenmelisiniz' demek istiyoruz. Bilim adamlarının sorunlara en yaratıcı çözümleri bulmasını istiyoruz" dedi. Yeni programda eskiye oranla çok radikal basitleştirme gerçekleştirildiğini açıklayan Smits, özellikle fonlamayla ilgili bir dizi kural olacağını ve her şeyin e-imza ile yapılacağını aktardı.
Sektöre bakıldığında ise KOBİ’lerin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Smits, şunları kaydetti:
"Sektördeki tüm oyuncuları programa dahil etmek çok önemli. Daha büyük ölçekli sanayiye bakıldığında, çok sayıda kamu-özel sektör ortaklığı da öngörülüyor. Türkiye’nin programa dahil olması hem AB hem de Türkiye açısından çok önemli. Şu anda 1.100’ün üzerinde Türk katılımcı ve 952 tane imzalanan anlaşma var. Yaklaşık 200 milyon avro bu noktada Türk katılımcılara aktarılacak".
Horizon 2020
İlk kez 2002-2006 yıllarında TÜBİTAK koordinatörlüğünde 6. Çerçeve Programına üye olan Türkiye, şimdi de 7. Çerçeve Programı'nın devamı olan Horizon 2020 Programı'nda (2014-2020) yer alıyor. Program, Avrupa çapında araştırmacılar ve araştırma kuruluşları arasındaki işbirliği faaliyetlerini destekliyor.