Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Dünya Ekonomik Görünümü
raporunun Ekim güncellemesine göre, Türkiye ekonomisi, bu yıl
yüzde 7,8 büyüyecek. Raporun, yayımlanan birinci ve ikinci bölümlerinde, küresel
büyüme oranının 2010'da yüzde 4,8, 2011 yılında da yüzde 4,2 düzeyinde olacağı
tahmin edildi.
Raporda, küresel iyileşmenin
halen kırılgan olduğu ifade edilirken, şimdiye kadar ekonomik toparlanmanın
beklenildiği gibi geniş biçimde ilerlediği, ancak zarar risklerinin de yüksek
düzeyde olmayı sürdürdüğü ifade edildi. Gelişmiş ekonomilerin 2010 yılında yüzde
2,7, 2011 yılında ise yüzde 2,2 oranında büyümesinin beklendiği belirtilen
rapora göre, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin ise 2010'da 7,1,
2011'de de 6,4 olması öngörülüyor.
Birçok gelişmiş ve birkaç yükselen ve gelişmekte olan ekonomide görülen
toparlanmanın ağır hızda ilerlediği ve bu ülkelerdeki yüksek işsizlik
oranlarının büyük sosyal zorluklar yarattığı belirtilen raporda, buna karşın,
yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerin birçoğunda tekrar güçlü bir büyümenin
görüldüğüne işaret edildi.
Türkiye
ekonomisi büyüyecek
Rapora göre,
Türkiye'nin 2009 yılında yüzde 4,7 oranında daralan gayrisafi yurtiçi
hasılasının (GSYH) bu yıl yüzde 7,8 büyümesi beklenirken, büyümenin 2011 yılında
ise yüzde 3,6 oranında gerçekleşmesi öngörülüyor. IMF'nin raporunda yer alan
Avrupa ülkeleri arasında Türkiye, 2010 yılı büyüme öngörüsüyle, en fazla büyüme
kaydetmesi beklenen ülke konumunda bulunuyor. Türkiye'de tüketici fiyatlarının
yıllık ortalama bazında 2009 yılında yüzde 6,3 arttığı ifade edilen raporda, bu
artışın 2010 yılında yüzde 8,7, 2011 yılında da yüzde 5,7 olacağı tahminine yer
verildi.
Bunun yanında, rapora göre,
Türkiye'nin 2009 yılında cari işlemler dengesinin GSYH'ye oranı yüzde eksi 2,3
iken, bu oranı 2010 yılında yüzde eksi 5,2, 2011 yılında da yüzde eksi 5,4
olması bekleniyor.
Rapora göre, Türkiye'de 2009'da yüzde 14 seviyesinde olan işsizlik
oranlarının da, 2010'da yüzde 11, 2011'de de yüzde 10,7'ye düşmesi öngörülüyor.
Raporda ayrıca, küresel ticaret ve sermaye akışlarının normalizasyonunun
katkısıyla, Avrupa'daki gelişmekte olan ülkeler arasında en yumuşak düşüşü
yaşayan Polonya gibi ülkeler ile nispeten güçlü hane halkı ve banka bilançosuyla
krize karşı koyan Türkiye gibi ülkelerdeki ekonomik büyümenin güç kazanmaya
devam etmesi tahminine yer verildi.