"Türkiye Ekonomik Krizi Tekstille Geçemezdi"



Fransa'nın Cannes kentinde geçen ay gerçekleştirilen MIPIM Uluslararası Gayrimenkul Fuarı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ve çok sayıda sektör temsilcisinin katıldığı bir toplantıyla değerlendirildi.

Burada yaptığı konuşmada "İTO ve katılımcılar MIPIM'de Türkiye'yi ve İstanbul'u en iyi şekilde temsil etti" diyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş; "MIPIM'e 2005 yılında gittiğimde üzülerek geri dönmüştüm. Biz İstanbul gibi bir markayı MIPIM'de gerçek değeri ile yansıtamamıştık. İlk katılımımızdı. 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye Çadırı olarak bizi götürmüştü. Yine çok üzülmüştüm ve bir daha bu şekilde buraya gelmem demiştim. Sektörden birçok arkadaşımızda bir daha buraya gelişte büyük bir İstanbul Çadırı ile biz de orada olalım demiştim" diye konuştu. Bu yıl yapılan fuara programının uymaması nedeniyle katılamadığını, ancak 2016 MIPIM fuarını ajandasına aldığını dile getiren Topbaş, "Gelecek yıl daha iyi bir katılımla, daha etkili ve daha farklı olmalıyız. İnsanlar 'İstanbul geliyor' diye gitmeliler fuara" dedi.

Foto:Foto: Murat Birinci (AA)"Dünyada odak şehirler dönemi başladı"

Yerel yöneticiler olarak kendilerinin özel sektör mantığı ile çalıştıklarını ifade eden Topbaş, "Bürokratik kurum anlayışı yok bizde. 26 şirketimize de bu talimatı verdim. Diyorum ki; yurt dışında belediyenin kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bu kurum çatısı altında çok büyük işler alabilirsiniz. Gidin alın ve müteşebbislerle birlikte o işlerin yapılmasının kapısını açın" diye konuştu. Artık yarışan şehirler devrinin bittiğini, dünyada odak şehirler döneminin başladığını vurgulayan Topbaş, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Birçok sektörün orada olmak istediği, yaşayanların 'iyi ki bu şehirde yaşıyorum' dediği, dünyanın pek çok önemli projelerinin hayata geçirildiği şehir olmak...İşte bu 'odak şehir', 'güçlü şehir'dir. İstanbul buna müsait. Zaten İstanbul'un genlerinde ve geçmişinde bu var. Biz yeter ki bunu ortaya çıkartalım. Eğer bugüne kadar bu etkiyi göstermemişse hatalar bizlerdedir. Belediye olarak 11 yıllık başkanlık dönemimde 68,5 milyar lira yatırım yaptık. Bu kent ekonomisine giren para, istihdam ve sektörün gelişmesi demektir. İnovatif düşünemeyen ve hazırlığını yapamayanlar gelecekte olmayacak. Babadan gördüğüm usulle giderim dönemi artık bitti.

İnşaat sektörü 200'den fazla sektörün lokomotifidir. İstanbul'da KİPTAŞ olarak biz, Türkiye'de TOKİ ve şirketlerimiz binlerce konut yapmasaydı, Türkiye ekonomik krizi tekstille geçemezdi. O kriz teğet değil, tam orta noktasından geçerdi. Şimdi daha düzenli, daha doğru ve çevreye duyarlı ama insan yaşamına yakışır tarzda yapıları yapma zorunluluğumuz var".

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise Yaşayan İstanbul gösterisini 50'den fazla kez izlediğini, her defasında çok duygulandığını ve gelecek yıl fuara daha operasyonel bir şekilde katılmak gerektiğini söyledi.

"Mega yatırımlarla dünya üzerindeki 23 mega kente 12 mega kent daha eklenmesi bekleniyor"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar da MIPIM'de sergiledikleri 96 metrekarelik 'Yaşayan İstanbul Maketi' ile bu yıl çok önemli bir adım attıklarını; böyle büyük bir sektörün gücünü arkalarına alarak kültürün, ekonominin, sporun, sanatın başkenti olan İstanbul'un ruhunu Fransa'ya taşıdıklarını ifade etti.

Fuarın 26 yıldır düzenlendiğini, ancak sektörün istediğini alamadığını anlatan Çağlar, "Bir proje hazırladık ve Kadir (Topbaş) abimize götürdük. Bu proje ile MIPIM'e gitmek istediğimizi söyledik. Projeye baktı, hazırlıklarımızı gördü ve 'siz bu işi yapın' dedi. Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş'a çok teşekkür ediyorum. Şu anda depoda olan İstanbul Maketimize bir yer hazırlığı yapılıyor. Getirip İstanbullunun istifade etmesi için önümüzdeki günler sunacağız" dedi.

Türkiye pavyonuna ek olarak fuarın hemen girişindeki 300 metrekarelik İstanbul Çadırının çok yoğun bir ilgiyle karşılandığını aktaran Çağlar, çadırın girişi önünde izdiham olduğunu, proje tanıtımları yaptıklarını, bilgi ekranları, toplantı alanı ve özellikle de Yaşayan İstanbul Maketi ile İstanbul Çadırının fuarın yıldızı olduğunu vurguladı. Ses ve ışık efektleriyle İstanbul'un 24 saatini, 1.440 dakikasını beşer dakikalık şovlar halinde sergilendiğini anlatan Çağlar, daha önceki yıllar Londra ve Moskova'nın ön planda olduğunu, bu sene İstanbul'un layık olduğu şekilde temsil edildiğini söyledi.

Reklam Goruntulenme Bolumu


"Yeni şehirlerin inşa edileceği bir döneme giriyoruz"

Çağlar, şunları kaydetti:

"Geçmişte finans sektörünün küreselleşmesini yaşadık, şimdi ise ölçek ekonomisinde gayrimenkulün yeri önemli olacak. Gayrimenkul artık global olacak. Şimdi gelin, sektörümüzün geleceğine birlikte bir göz atalım… Bir yandan dünyada yaşanan acı savaşlar nedeniyle diğer yandan ise gelişen ekonomilerin ihtiyaçlarından ve genç nüfusun artışından kaynaklanan yeni şehirlerin inşa edileceği bir döneme giriyoruz. Dünyada 10 yıl içinde toplam inşaat stokunun yüzde 55 artacağı ve bunun yüzde 60’ının gelişmekte olan ülkelerde yapılacağı öngörüleri gerçekçi bir yaklaşımdır. Düşünün ki sadece Nijerya’nın konut ihtiyacının 20 milyon olacağı öngörülüyor. Çin'de ise nüfus artışı ile oluşacak yeni şehirleri gözünüzün önüne getirin.  Kısaca gayrimenkul sektörü büyümekte olan ülkeler için büyüme fenomeninin en temel parçası diyoruz. Büyümekte olan bu ekonomilerin peşini bırakmamamız gerekiyor. Bu ülkelerin hükümetleriyle, belediyeleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapmak çok önemli.""Gelişen şehirlerde önümüzdeki 20 yıl boyunca yılda ortalama 1 trilyon dolarlık  altyapı yatırımı yapılacağı öngörülüyor"

Özellikle Asya ve Orta Doğu’da yeni şehirler kurulacağını söyleyen Çağlar, "Mega yatırımlarla dünya üzerindeki 23 mega kente 12 mega kent daha eklenmesi bekleniyor. Üstelik gelişmekte olan ülkelerde ve 10 yıl gibi kısa bir sürede. Masdar Şehri Abu Dhabi, Jappee Sports Şehri Hindistan, Sejong Güney Kore gibi…Gelişen şehirlerde önümüzdeki 20 yıl boyunca yılda ortalama 1 trilyon dolarlık  altyapı yatırımı yapılacağı öngörülüyor" dedi.

Türkiye, Brezilya, Meksika gibi ülkelerdeki ana şehirlerin büyümeye devam edeceğini dile getiren Çağlar, özellikle şehir merkezlerindeki alan darlığı ve nüfus yoğunluğunun, yaşam alanlarının küçülmesine ve özellikle iyi gayrimenkul geliştiricileri için inovasyonun zorunluluğuna yol açacağını ifade etti.

Çağlar, OECD’nin raporuna göre dünyada 2010-2020 arasında 1 milyardan fazla yeni orta sınıfın ortaya çıkmasının beklendiğine dikkati çekti. Bu veriden hareketle; dünyada orta gelir sınıfını büyümesi ve büyük şehirlere büyük göçlerin orta sınıfın konut ihtiyacını artıracağını belirten Çağlar, "Şehir merkezlerinde azalan araziler ve yoğun göçlerde bizi inovasyona mecbur kılıyor. Genç nüfusun daha iyi yaşam koşulları, daha büyük fırsatların peşinde büyük şehirlere göç edeceği  bir dünya düzenine dönüyoruz. Diyoruz ki; Çin, Hindistan, Körfez yarımadasında yeni şehirler üretilecek, Brezilya, Meksika, Nijerya, Güney Afrika ve Türkiye’de mevcut şehirler çok daha hızlı gelişecek" değerlendirmesini yaptı.

Kendilerinin bu ülkelerin ihtiyaçlarını bildiklerini söyleyen Çağlar, "İşimizi de iyi biliyoruz. Sektör liderleri olarak sektörümüzü büyütme potansiyelinin farkındayız. Şimdi bu ülkelerle iş birliği fırsatlarını değerlendirmeli, partnerlikler geliştirmeliyiz" dedi. Çağlar, tüm bu şehirlerin kurulup büyürken aynı zamanda bölgesel hub (merkez) olmak için birbirleriyle rekabet edeceklerini dile getirerek, "Bizlerin enerjisi, çabası ve çalışkanlığıyla İstanbul, bölgenin gözbebeği olarak bölgenin merkezi olmayı hak eden şehir olacaktır" ifadesini kullandı.

Burada sert bir rekabet olacağının altını çizen Çağlar, güçlü bir ihtimalle 2020’de gayrimenkul sermayesinin finansın göbeğine oturacağını söyledi.

Çağlar, "Dünyada para var ve kesinlikle gayrimenkule gidecek. Sermayenin akışını harekete geçirmek, sürecin içinde yer almak için bizler de harekete devam etmeliyiz. Gerek uluslararası pazarlarda aktif oyuncu olmak gerekse ülkemizde işimizi yapmak ve şehrimizi, ülkemizi dünyada parlatmak için vargücümüzle koşacağız. Başka da yolu yok. Bizi geleceğe taşıyacak anahtar, müşteriyi anlamakta, memnun etmekte en önemli anahtar teknoloji. Sosyal ortamlar, bilgi toplama, tanıma, data analizinin önemi ortaya çıkıyor. Onu daha fazla tanıyarak ihtiyaçlarına karşılık bulan kazanacak" diye konuştu.

Reklam Goruntulenme Bolumu


"Gelecek yıl MIPIM'de ilave bin metrekare çadır istiyoruz"

İbrahim Çağlar, diğer anahtarın sürdürülebilirlik olacağını ifade ederek, şunları söyledi:

"Sürdürülebilirliğin tanımı değişiyor. İnsanların yaşamaktan ve eğlenmekten mutlu oldukları yerler de bu konseptin parçası olacak. Ayrıca; yeşil binalar, alanlar, iyi havalandırılan ortamlar, doğal ışıklandırma, çöpsüz ortam, karbon emisyonu olmaksızın sosyal olanaklarla da standart olacak. Tüm bunları kapsayan Premium Green fikri iş yapacak, tüketici bunun bedelini ödemeye hazır olacak. Bu akım başladı. Tokyo ve Malmö de dönüşüme başlıyor."

Teknoloji faktörü ve sürdürülebilirliğin değerin belirlenmesindeki esas faktörler olacağını vurgulayan Çağlar, "Eğer geliştiriciler bunu anlamazlarsa rekabette dışarıda kalacaklar. Bu büyük dönüşümü iyi  anlamak ve ona göre hareket etmemiz lazım. İşte MIPIM de bunun için çok önemlidir. Şimdi esas mesele süreklilik. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda da; MIPIM'de daha fazla etkin olmak ve İstanbul'u daha iyi tanıtmak mecburiyetindeyiz" dedi.

Fuardan döner dönmez Sayın Topbaş'ı ziyaret ettiğini ve gelecek yıl MIPIM'de 300 metrekare çadıra ilave olarak bin metrekare daha çadır istediklerini anlatan Çağlar, "Çünkü 300 metrekare çadırda İstanbul'u tanıtamıyoruz. Sağ olsun bize destek verdi. MIPIM yetkilileri bu ay Türkiye'ye gelecek ve bin metrekare ek çadır isteyeceğiz. O zaman şirketlerimizin projeleri daha iyi tanıtılacak" ifadelerini kullandı.

Birlikte hareket edildiğinde, el ele verildiğinde neler başarılabildiğinin bu yılki fuarda açıkça görüldüğünü vurgulayan Çağlar, sözlerini "İnanıyorum ki ortak akılda buluşup, kamu kurumlarından özel sektöre, özel sektörden sivil topluma uzanan sağlam köprüler inşa ettikçe potansiyellerimizi küresel arenada çok daha iyi bir şekilde gösterebiliriz" diyerek tamamladı.