Türk ve İslam Eserleri Müzesi Restore Edildi; Sırada Vilayet Konağı Var
İstanbul İl Özel İdaresi,
Sultanahmet’te İbrahim Paşa Sarayı’nda bulunan Türk ve İslam Eserleri
Müzesi’nin restorasyonunu tamamladı. Vilayet Konağı
olarak kullanılan İstanbul Valiliği Binası’nın restorasyonu
çalışmalarına da bölge koruma kurulu onayı sonrası başlanacak.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde neler yapıldı?
Müzede restorasyon çalışmaları kapsamında müzenin protokol giriş saçağı,
mevcut çinkodan arındırıldı ve yerine eserin özgün yapısına uygun kurşun örtü
serildi. Kurşun levhaların uygulamasından önce tüm ahşapların temizlik işlemleri
tamamlanarak, kırık ve çürük olanların tümlemeleri aslına uygun şekilde yapıldı.
Kurşun üstü alın tahtalarının temizliği yapılarak, koruyucu sürüldü. Eksik ve
kırık olan parçaların tamiratı yapılarak, kurşun altı keçesi serildi.
Yine aynı
binanın kurşun çatı örtüsünde yer alan delik ve hasarlı olan bölümlerin lokal
onarımları yapıldı. Su ve nemden dolayı zarar gören müzenin idari bölümünde yer
alan merdiven şaftına ait duvarların niteliksiz boyaları kazındı. Duvar üzerinde
gerekli onarımlar yapıldıktan sonra koruyucusu sürüldü ve son olarak da iki kat
boyası uygulandı.
İstanbul Vilayet Konağı'nda neler yapılacak?
İstanbul Valiliği’nin, devlet başkanlarını, yabancı iş adamlarını ve
büyükelçileri ağırladığı Vilayet Konağı’nda (Bab-ı Âli) röleve,
restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlandı. Çalışma, bölge koruma kurulu
onayı sonrası başlayacak. Hazırlanan restorasyon raporuna göre binanın çatı
sistemindeki hasarların giderilmesi planlanıyor. Özellikle kabul salonundaki
orta köbekte doğrusal bir çatlama olduğu tespit edilen yapıda, iyileştirme
çalışmaları yapılacak. Bazı odalarda tavan süslemeleri ihya edilecek binanın,
yerinde tespit yapılan mekânlarında kapı kanatları, pencereler gibi genel üslûba
uymayan niteliksiz bazı parçalarının değiştirilmesi öngörülüyor.
Osmanlı’nın ilk kamu binası olan ve 1924’ten bu yana Valililik Konağı olarak
kullanılan yapı, bugüne kadar tam 23 valiye ev sahipliği yaptı. Vilayet Konağı,
1756 yılında Sultan III. Osman tarafından Bâb-ı Âli olarak kullanılmaya
başlandı. O dönemde Bâb-ı Âli yani 'yüksek kapı', 'yüce kapı' olarak kullanılan
bina, altı kez yanma tehlikesi geçirdi. Cumhuriyet’ten itibaren Vilayet Konağı
olarak kullanılmaya başlanan ve yapı üzerindeki neoklasik bezemeler kaldırılarak
sıvanan Vilayet Konağı, 1980’lerin sonlarında ve 1997 yılında yeniden eski
görünümüne kavuşturulmak üzere bir dizi restorasyondan
geçirilmişti.