Türk Müteahhitlik Sektörü Artık Oyun Kurucu Olmalı

Foto: Fatih B. Yalçın

Moderatörlüğünü Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak'ın üstlendiği panelin konuşmacıları ise Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, Suudi Arabistan merkezli Al Madodi Group'tan Osman Kaldırım, STFA Başkanı Mustafa Karakuş, CCC Group Başkan Yardımcısı Tawfic Khoury, Tekfen İnşaat Genel Müdürü Ümit Özdemir ve TAV İnşaat Ortadoğu Bölge Müdürü Yusuf Akçayoğlu'ydu.

Hasol: Herşeyden önce barış gerekiyor

Panelin ilk konuşmacısı olan YEM Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, fırsatların konjenktürel olduğunu, bu nedenle bölgede herşeyden önce barış gerektiğini söyledi. "Bilgi, bilişim çağında yaşıyoruz; bu nedenle aklımızı kullanmalıyız" diyen Hasol, bunun için de çağdaş ve sürekli eğitimin şart olduğunu kaydetti. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların ekonomi ve siyasetin içinde olmasının öneminin altını çizen Hasol; özen gösterilmesi gereken bir diğer konunun da örgütlenme olduğunu, dördüncü kuvvet olarak tanımlanan sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin bu çerçevede ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi. Hasol, iyi mimarlık eserleri hedeflenmeli diyerek, "Uygarlık karnemiz şehirlerimizdir; her yeni bina, geleceğe bırakılacak miraslar olmalı. Kardeş ülkeler işbirliği yapmalı ve bu işbirliği çerçevesinde başta mimarlık ve mühendislik çalışmaları desteklenmeli" şeklinde konuştu.

Kaldırım: Türkiye'de de bazı projelerde yer almak istiyoruz

Hasol'dan sonra söz alan Al Madodi Group'tan Osman Kaldırım, Suudi Arabistan merkezli bir topluluk olmalarına rağmen 40'tan fazla ülkede faaliyette olduklarını bildirdi. Gelinen noktada, eskiyen altyapıların yenilenmesinin, sağlıksız yapı stoğunun yeniden inşa edilmesinin sadece Kuzay Afrika, Orta Doğu ülkeleri için değil, bütün dünya için bir gereklilik olduğunu vurgulayan Kaldırım, 21. yüzyılın bu yapılı çevrelerin teknolojiyle birlikte daha sürdürülebilir şehirlere dönüşeceği bir zaman olacağını ifade etti. Grup olarak Türkiye'de bazı projelerdede yer almak istediklerini söyleyen Kaldırım, Türk müteahhitlik firmalarıyla da diğer üçüncü ülkelerde ortak projeler gerçekleştirebileceklerini açıkladı.

Karakuş: Artan rekabet, değişim ve yenilikçiliği zorunlu hale getiriyor

Bu yıl 75. yılını kutlayan STFA'nın Başkanı Mustafa Karakuş da özellikle Ortadoğu'da her geçen gün daha da zorlaşan rekabet koşullarına dikkat çekti. 2008 krizi sonrası yaşanan süreçte yeni pazar arayışına giren pekçok Türk firmasının rotasını Körfez ülkelerine çevirdiğini, Kore ve Çin'in de bölgeyi ilgiyle izlediğini belirten Karakuş, rekabetin hep olduğunu, ama bundan sonra daha da artacağına işaret etti. Karakuş, sertleşen rekabette öne çıkmanın değişimden ve yenilikçilikten geçtiğini savunarak, "Engineering News Record (ENR) Dergisi'nin dünyanın en büyük 225 firması sıralamasında sayı olarak Çin'den sonra geliyor olabiliriz; ama iş hacmi için daha çok çalışmalıyız. Ayrıca iş modelleri de hızla değişiyor; bunlara da ayak uydurabilmeliyiz" dedi.

Özdemir: Türk müteahhitlik firmaları bu şekilde devam edemez

Tekfen İnşaat Genel Müdürü Ümit Özdemir ise Türk müteahhitlerinin mevcut koşullarda iş hacimlerini artıramayacağı, geliştiremeyeceği görüşünü dile getirdi. Türk firmalarının sadece zorlu projelerin inşaatını üstlenerek devam etmesinin mümkün olmadığını aktaran Özdemir, artık oyun kurucu olmak gerektiğini vurguladı. Özdemir, "Bölük pörçük çalışmak yerine, hükümetimizin de desteklediği büyük projelere girişelim. Büyük mühendislik firmaları çıkaralım" şeklinde konuşarak, yeniden açılmakta olan Libya ve Irak pazarlarının birer şans olabileceğini, ancak Türk firmalarının birbirleriyle rekabet etmesinin önüne geçilmesi gerektiğini anlattı.

Akçaoğlu: Müşavirlik sektörümüz gelişmeli

Panelin son konuşmacısı TAV İnşaat Ortadoğu Bölge Müdürü Yusuf Akçayoğlu da Türkiye'nin yapması gerekenin öncelikle içerde 'müşavirlik' pazarının oluşmasını sağlamak olduğunu söyledi. "Ancak kendi ülkenizde güçlü olduktan sonra uluslararası pazarda da kendinizi gösterebilirsiniz" diyen Akçaoğlu, bir diğer gereklilik olarak da 'herşeyi yaparım' müteahhitliğinden 'uzmanlaşmış' müteahhitliğe geçilmesini gösterdi.