Türk İşi Tasarım



İlk in Milano' adı üzerinde bir ilk. Daha da önemlisi Nurus'un organizasyonuyla dünyanın en büyük tasarım fuarı kabul edilen Salone del Mobile kapsamında 18-23 Nisan arasında açılacak 'İlk in Milano' sergisinin, Türk tasarımının dünyaya açılması bakımından bir sıçrama tahtası olacağına kuşku yok. Zira Alev Ebuzziya'dan İnci Mutlu'ya, Defne Koz'dan Mirzat Koç'a daha önce çoğu bireysel olarak yurtdışındaki firmalara iş yapan, uluslararası arenada adından söz ettiren Türk tarasımının kalburüstü 29 ismi, ilk kez Milano'da grup sergisinde bir araya gelecek. 'İlk' adı altında kurdukları grupla inisiyatifi ele alarak güç birliğine giden tasarımcılar, 'Tasarımda Türk dokunuşu' sloganıyla uluslararası arenada Türk tasarımının potansiyelini anlatma yolunda öncülük edecek.

Dışa açılmanın tam zamanı

"Tam zamanı" diyor, Nurus'un üçüncü kuşak patronlarından Gürhan Gökyay, Türk tasarımının dünyaya açılmasıyla ilgili konuşurken. "Bu bir süreç meselesi. Son birkaç yıldır Türk tasarımcılar kendi aralarında yurtdışına iş yapıyor, ödüller alıyor, adlarından söz ettiriyorlar çeşitli platformlarda. Tüm bunlara baktığımızda biz olduk diyebileceğimiz bir noktaya geldik. Şu anda Türk tasarımı kimliği oluşturulması için tam zamanı diyebiliriz. Burada önemli olan nokta şu, Türkiye fasoncu olarak algılanıyor. Bu noktada 'Biz aynı zamanda endüstriyel bir ülkeyiz, kendi içimizde bunun tasarımını yapacak insan kaynağına ve vizyona sahibiz' demek, çok önemli."
Son dönemde Avrupa'dan çok fazla yeni tasarımcı çıkmadığına, böyle bir ortamda Türkiye'nin tasarımda yeni bir nefes olarak algılanacağına inanan Gürhan Gökyay, "Türk tasarımı Milano'da iyi bir iş çıkaracak, bunu hissediyorum" diye konuşuyor. Ve iyi iş çıkması için de elinden geleni yapıyor. 'İlk in Milano'yla ilgili uluslararası basına 700 e-mail, 200'den fazla basın dosyası gönderildi, prestijli birçok tasarım dergisine ilan verildi. Ayrıca ofis mobilyası alanında yurtdışında hayli prestijli konumda olan Nurus'un daha önceki kontaktları bu işi desteklemeleri için devreye sokuldu.

Gökyay, tanıtımın sadece sergiyle olmayacağının farkında. Bunun için de, Nurus, belki bir tasarımcılar meslek birliğinin yapması gereken işi yapıyor, oldukça kapsamlı bir Türk tasarımcıları kitabı hazırlıyor.

Projenin bir diğer ayağı internet sitesi. "Google'e design (tasarım) ve Turkey diye girdiğinizde sadece web tasarımı yapan firmalar çıkıyor. Başka bir şey yok. Türk tasarımcıların bir yerde 'listit' olması lazım" diyen Gökyay, bu Türk tasarımcılarının tanıtılacağı bir internet portalı hazırladıklarını anlatıyor. designturk.com adlı bu internet sitesinden Türk tasarımcılarla ilgili bilgilere, yaptıkları işlere ve iletişim bilgilerine ulaşmak mümkün olacak.
Gökyay'a göre tüm bunlar yapıldıktan sonra dünyada İtalyan, İskandinav, Japon tasarımı kimliğinin yanında bir Türk tasarımı kimliğinden söz edilebilecek.

Geleceğin tasarımcılarına destek
Nurus'un Milano'da yapacakları 'İlk in Milano' sergisi, Türk tasarımı kitabı ve internet sitesiyle de sınırlı değil. Nurus, Zona Tortona bölgesindeki Superstudio Piu'da açılacak 'İlk in Milano'ya paralel olarak İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü yüksek lisans öğrencilerinin çalışmalarını da Milano'ya taşıyor. '5 Duyu: İstanbul' başlıklı bu sergi, SaloneSatallite'de açılacak.

Nurus olarak sponsorluğun çok ötesinde böyle kapsamlı bir işin altına neden girdiklerini soruyoruz Gökyay'a. "Sanayinin üzerine de iş düşüyor. Hep beraber yurtdışına açılmamız gerekiyor. Defne Koz, Mirzat Koç, İnci Mutlu, Sezgin Aksu... onların yurtdışına yaptığı işlere baktığım zaman gurur duyuyorum. Bu bir anlamda bizim 80. yıl etkinliğimiz oldu. Nurus, olarak Türkiye'de iyi bir şey olduğunda elimizden destekleriz" diyor ve ekliyor: "Bir de mutlaka bunun 'İlk in İstanbul'u olması lazım."

'5 Duyu İstanbul'dan İTÜ Endüstri Ürünleri öğrencilerinin eserleri
Elif İnce'nin tasarımı 'Istore', İstanbul'un düzensizliği temasının, düzen yaratmak amaçlanarak uygulanmasıyla ortaya çıkan bir kitap depolama ünitesi. İstanbul'un devinimini yansıtan ürün, kullanıcısı tarafından hangi şekilde ve nerede konumlandırılmak istenilirse (ister tavana asılı, ister yerde) kullanılabiliyor.

Trollop'un yapımında eskitilmiş bakır kaplama kullanılmış.
Gizem Tosun'un tasarladığı 'Trollop', keyfine düşkün kullanıcısına İstanbul'un boğazını anımsatan dalgamsı yansımalarla ışık veriyor. İlk salınım hareketi kullanıcısı tarafından verildikten sonra, içerisindeki kurşun ve küresel zemin sayesinde (hacıyatmaz mekanizması) belli bir süre boyunca salınıyor. Bu hareket içindeki sıvının dalgalanmasına ve aşağıdan gelen ışık da dalgaların tüm odaya yansımasına sebep oluyor. Trollop şarj edilebildiği için her yerde kullanılabiliyor.

'İlk'ler kim?
Adnan Serbest, Alev Ebuzziya, Ali Bakova, Alper Böler, Arif Özden, Atilla Kuzu, Ayşe Birsel, Aziz Sarıyer, Bülent Özden, Can Yalman, Defne Koz, Derin Sarıyer, Ela Cindoruk, Erdem Akan, Faruk Malhan, Gamze Güven, Koray Özgen, İnci Mutlu, Jülide Arslan, Kunter Şekercioğlu, Mehmet Ermiyagil, Meltem Eti Proto, Mirzat Koç, Nazan Pak, Oya Şenocak Akman, Ömer Ünal, Sefer Çağlar, Seyhan Özdemir, Sezgin Aksu, Tanju Özelgin, Yılmaz Zenger.