Turizm bölgelerinde imar yetkisi Bakanlık'ta mı olmalı, yoksa yerel yönetimlerde mi? tartışması gündeme damgasını vurmaya devam ediyor. Bu tartışmanın ana kaynağı, Gökova körfezinde bulunan Kissebükü koyunun tahsisle imara açılması oluşturduğu iddialarından kaynaklanıyor. Bu tartışma devam ederken, Bodrum ve bazı belde belediyelerinde 'Beyaz evler operasyonu' ile gündeme gelen imar yolsuzluğu üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Bodrum için 'Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi' ilan etmeye hazırlanıyor. Belediyelerin elinde bulunan imar yetkisi Bakanlığa alınacak.
Bodrum ve belde belediyelerinin imar yetki ve uygulamalarının bir çoğunda hatalı ve keyfi uygulamaları var . Doğa, kültür ve turizm cenneti Bodrum'un, bu keyfi uygulamalar sonucu beton yığını haline geldiği bilinen bir gerçek. Yüksek rant, SİT alanı da olan Bodrum'daki çarpık kentleşmeyi arttırmış durumda. Bazı belediyelerin imar yetkisini dilediği gibi kullandığını kabul etmeyen yok. SİT alanı olan Gümüşlük bile tanınmayacak durumda. Daha iki yıl öncesine kadar çivi çakılamayan Gümüşlük bile çarpık yapılaşmanın adresi haline geldi. Sadece Gümüşlük mü? Elbette değil.
Belediyelere tanınan bu yetkiler üzerine, bazı belediye başkanları kendilerini kral gibi görmeye başlayıp, ben yaptım oldu demeye başladı. Yazlık belediyelerin iş yükü yaz aylarında yoğundur. Hizmet en çok bu aylarda gerekiyor. Nedense bu belediyelerin başkanları da yıllık ve mazeret izinlerini bu aylarda kullanır, yurt dışı bilgi, görgü artırma ile kardeş belediyelere yapılan ziyaretler de hep bu aylarda yapılır. Turizm bölgelerinde görev yapan belediye başkanlarının bu aylardaki izinlerine onay verilmemeli, hafta sonlarında bile görev yerlerini terk etmemelidir. Operasyon bahane edilerek vatandaşın yapılması gereken yasal işlerin, elemanımız yok yapamıyoruz diye geçiştirmeye kimsenin hakkı yok.
Bodrum yarımadasının 1/25.000 lik çevre düzeni planları Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yapılmış . Belediyeler buna bağlı olarak 1/5000 ve 1/1000 lik alt planları yapıyor. Turizm bölgelerinde planlama yetkisi zaten Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait. SİT alanları ve koruma amaçlı planlar kapsamındaki alanlarda ise, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı koruma bölgesi kurulları yetkili ve sorumludur.
Keyfi uygulamalar ile bozulan kent dokusunu korumak için, Bodrum yarımadasının tümü 'Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi' ilan edilme çalışması ile imar yetkilerinin Bakanlığa alınma girişimi de yanlıştır. Bu yetki yerel yönetimlerde olmalı, ancak yerel yönetimlerin uygulamaları da ciddi anlamda denetlenmelidir.
Aslında Bodrum gibi bir ilçede 11 belediye bulunması yanlıştır. Belde belediyeleri kaldırılmalı. Bodrum Küçük Şehir Belediyesi kurularak bu sorunlar aşılabilir. Bakanlık yetkileri kendisinde toplayıp, Gökova Körfezi'nde bulunan Kissebükü koyu ve Adaboğazı ile Karaada gibi SİT alanları imara açılırsa bu uygulamalar kamu vicdanını da derinden yaralar.
Prof. Dr. Aydın Ayaydın