Tüp Geçit'te Yanlış Hesap









Doğan HEPER/Milliyet

'BOĞAZ tüp geçidi" için ilk adım atıldı. Tüp geçit yıllardır tartışılıyordu. Biz de bu konuyu en az 5 - 6 kez bu köşede ele aldık. Çeşitli görüşlere yer verdik. Uzmanları konuşturduk.
Öncelikle, Boğaz tüp geçidinin büyük bir depremden etkileneceği yolundaki endişemizi belirttik.
Prof. Dr. Semih S. Tezcan, "Boğaz'da yapılması düşünülen tüp geçit konusunda en önemli sakıncanın yerinin yanlış seçilmiş olmasından kaynaklandığını" öne sürdü.
Zaten İstanbul'u etkileyen büyük depremlerden sonra şehir daha hızlı bir şekilde doğu - batı aksından kuzeye kayarken tüp geçitli ulaşım için güney güzergahını savunmak imkansız gibiydi.
O günlerde bu köşedeki tartışmada yer alan İstanbul milletvekili Bülent Akarcalı da öncelikle şu endişesini belirtiyordu:
"Projede raylı sistem dışında araç geçişi yok. Projede kara taşıtları için geçiş öngörülmediği için tüp geçit 3. köprü ihtiyacını ortadan kaldırmamaktadır."
Bu tespit de doğru çıktı. Bugünlerde 3. köprü için hazırlıklar yapılıyor. Yeni köprünün Sarıyer - Beykoz arasında olması planlanıyor.
***
AMA bizim öncelikle vurgulamak istediğimiz, depremin etkisinin ne olabileceği.
17 Ağustos ve 12 Kasım depreminden önce Bolu Tüneli'nin herhangi bir depremden etkilenmeyeceğini söyleyenlerin sonradan yanıldıkları anlaşıldı.
Ya Boğaz tüp geçişi için de bir gün gelir "Yanılmışız" denirse, bu neyi kurtarır?
***
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Yapı Teknoloji Uygulama ve Araştırma Enstitüsü tarafından bir süre önce yapılan sayımlara göre, Anadolu'dan Avrupa yakasına geçen yarım milyon yolcunun sadece yüzde 8'i tarihi yarımadaya ve en çok yüzde 20'si Haliç'in güneyine yönelmektedir. Boğaz köprülerinden geçen yolcuların yüzde 80'i yani her gün 400 bin yolcu Haliç'in kuzeyine gitmektedir. Köprüleri kullanan 400 bin kişiyi, her gün Yenikapı'ya taşıma isteği tüm ulaşım ilkelerine aykırıdır.
Bu sayılar değişse de oranların bugün için değişmediğini sanırım.
***
İSTANBUL'da ulaşım konusu temelden bozuk. Çünkü yerleşim sorunu var. Konut alanlarının, işyerlerinin, sanayinin plansız dağılımı var, daha doğrusu karmaşası var. Nüfus yoğunluk planı yok.
İşyerlerinde lojman sistemi eksikliği var.
Aslında kargaşayı yaratan sebepler ortada durdukça, yani İstanbul'da yerleşim doğru temellere oturtulmadıkça köprü de, tüp geçit de derde deva olmayacak.