Dünyanın en önde gelen ofis mobilyaları ve tasarım fuarlarından biri olan ORGATEC, 25-29 Ekim 2022 tarihleri arasında Köln, Almanya’da gerçekleşecek. 50 yılı aşkın süredir Türkiye’nin en güçlü ofis mobilyaları markalarından biri olan, hem kaliteli üretimi tasarımla birleştiren hem de yüksek üretim kapasitesiyle Avrupa ve Orta Doğu’da ihracatları ile tanınan Tuna Ofis, dünyanın en prestijli ofis tasarım fuarı olan Orgatec’e bu yıl “Flexibility&Empathy” konseptiyle katılıyor.
Tuna Ofis’in Orgatec 2022 için kurguladığı “Flexibilty&Empathy” konsepti çerçevesinde yerli ve yabancı tasarımcılarla yapılan işbirliğiyle ortaya çıkan yeni koleksiyonu fuar alanında yerini alıyor.
RedDot Design Award, Good Design başta olmak üzere 20'den fazla ödülün sahibi İngiliz tasarımcı David Fox, Tuna Ofis Ar-Ge ve T Design Studio tasarım bölüm başkanı Mehmet İstemi, GoaDesign Factory’den Ozan Tığlıoğlu’nun yaratıcılıklarını ortaya koydukları ürünlerle hayat bulan“Flexibility&Empathy” konseptiyle Tuna Ofis, Orgatec Fuarında uluslararası arenaya çıkmaya hazırlanıyor.
“Flexibilty&Empathy” koleksiyonu sadece ofisin belirli alanlarına yönelik çözümler üretmek yerine, ofis içindeki tüm alanları çalışma alanlarına, sessiz mekânlara veya resmi olmayan toplantı alanlarına dönüştürmeyi hedefler. T Design Studio “Flexibilty&Empathy”i, “Çevremizdeki her şey sürekli etkileşim halindedir; insanlar, yemek alanları, mola alanları, toplantı odaları, açık alanlar. İnsanların her yerde, aynı anda, bütünün bir parçası olarak birlikte ve etkileşim halinde çalışmasına olanak tanıyan, ilham verici hikayeleri olan ürünler tasarladık.” şeklinde tanımlıyor.
Tasarımın, bir sanayi ürününe dönüştüğünde, kendine özgü estetiğinin, görünümünün ve işlevselliğinin ona değer kattığı inancıyla yol alan Tuna Ofis, bu vizyonuyla ofislerde, çalışma ortamlarında ve pek çok alanda oluşan ihtiyacı en estetik ve kusursuz şekilde çözüyor.
Tasarımcılar & Tasarımlar
DAVID FOX - Office Island
Pandemi sonrası kurumsal ortama geri döndüğümüzde, evden çalışmaya, daha yumuşak bir estetik ve çevrenin tadını çıkarmaya alıştık. ‘Office Island’ vizyonu, farklı düşünce ve görev tabanlı süreçleri teşvik etmek için farklı bölgeleri kullanarak bu değerlerden bazılarını yeni çalışma yöntemleriyle birleştiriyor. ‘Office Island’ konseptiyle ister toplantıya giren veya ekip çalışması bir yapan bir CEO, ister uzanarak çalışmaktan keyif alan bir öğrenci olun her tarza ve ihtiyaca karşılık veren detaylarıyla ve sistematiğiyle hareket özgürlüğü sağlıyor.
Goadesign Factory- Ozan Tığlıoğlu
Orgatec için Tuna Ofis koleksiyonuna 4 farklı tasarım sunan Ozan Tığlıoğlu; Colony, Petra, Bushido ve Norm ile farklı ihtiyaçlara ve alanlara alternatifler sunuyor.
Colony Workstation
Colony ürün tasarımı estetik ve işlevsellik değerlerini, teknolojik, sürdürülebilir bir ofis yaşamının ihtiyaçlarını endüstriyel bir disiplin içinde karşılar. Bugün içinde bulunduğumuz koşullar yarın değişkenlik gösterebilir. Ürün bu değişkenliğe adapte olurken, kullanıcı ile empati kurması, ergonomik ve görsel hafızayla girdiği iletişimle kendisini farklı bir yere konumlandırır.
Yeni bir ofis planında, ortak çalışma alanlarından, sabit ve hareketli masalara, hızlı toplantılara, paylaşımlı ofislere, ofis içinde kitaplık ile ayırıcılar yaratarak kurumsal yada kişisel tüm ihtiyaçlara karşılık verir.
Petra
Sonsuz olasılıklar sayesinde her alana uygun, esnek bir oturma sistemi.
Petra dağ formundan ilham alan yumuşak görsel geçişleri, su kemerlerini anımsatan arka fonları ile koltukların alfabesini oluşturan geometrik işaretlerin estetik ve biçimsel formunu tanımlar. Sırtlar, entegre kahve tablaları zenginleştirilmiş puflar ve yüksek sırtlı bölücülerden oluşur. Tasarım dili, günümüz insanının yaşam tarzıyla bağlantılıdır. Bu yeni ihtiyaç ve ergonomi, ev ve ofis bekleme alanlarına entegre edilmiştir.
Bu ikonik tasarım puf'un bir aksesuardan daha fazlası olabileceğine dair bir evrim: Puf’u bir koltuğa dönüştüren bir sırtlık. Küçük, konforlu, kompakt ve saran bölmeler.
Bushido
Ahşap ve metal kavisle çerçevelenmiş bir bekleme/dinlenme koltuğu. Canlı yada cansız olan herşey evrenin bir parçasıdır.
Koltuğun yapısı, ustalıkla yapılmış bir ahşap işçiliği ve eğrilerin bütünlüğü ile bir araya gelir. Bir savaşçının ayakları üzerinde taşıdığı yükü temsil eder ve zarif şekilde tamamlar.
Kumaş renkleri ve ahşap arasındaki kontrast, bu koleksiyonun ana estetik özelliğidir. Termo kavisli masif ahşap kesitini hiç değiştirmeden, sadece kalibre edilmiş burulmalarla mekanda hareket eden benzersiz bir çizgi olarak ayak, kolçak ve sırtlığı oluşturur.
Norm
Hafif katlanmış bir sayfa gibi, kullanıcıyı çizgilerin düzlüğü ve sadeliği ile karşılayan bir koltuk tasarımıdır. Yumuşak gövde, hem bekleme alanları hem de ev içi mekânlar için uygundur.Tasarım, tek bir ahşap parçanın hem kol hem de bacak olarak ikiye katlanmasına izin vererek elde edilir.
Zamansız zarafet, stil ve İskandinav işçiliği fikri etrafında tasarlanmıştır. 70'lerin şık tarzından ilham alınsa da modern yada farklı mimari akımlar içinde tam bir uyum içinde kalır.