Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan, açık hava müzesi niteliğindeki Troya Antik Kenti'nde kazı çalışmaları tarihe ışık tutuyor.
Antik kentin girişindeki "Aşağı Şehir" bölgesinde Troya Müzesi Müdürlüğü ile Troya Antik Kenti Kazı Başkanlığınca yapılan kazıda, Helenistik ve Roma dönemlerine ait bir yapının zemininde mozaik bulundu.
Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, yılbaşından itibaren Troya bölgesinde arkeolojik verilerin keşfinin sürdüğünü söyledi.
Gölcük, Müze Müdürlüğünün başkanlığında, Troya Kazı Başkanlığının danışmanlığında ortak çalışma yürüttüklerini belirterek, "Şu anda Troya Ören Yeri ve Troya Müzesi sınırlarına oldukça yakın bir alandayız. Ana kentin sınırlarının dışındayız fakat Aşağı Şehir sınırları içindeyiz. Üzerinde bulunduğumuz bölgede geç Roma, erken Bizans dönemlerine ilişkin buluntular söz konusu ve onlardan birinin yanındayız. Bizans dönemine ait belki de bir villanın taban mozaiği kazılıyor." dedi.
Troya'da Tunç Çağı yerleşimini çok iyi bildiklerini vurgulayan Gölcük, bu ünlü kentin etrafında sürekli bir yapılaşma olduğunu aktardı.
Özellikle milattan önce 7'nci yüzyıldan itibaren bir Troya turizminin söz konusu olduğunu dile getiren Gölcük, şöyle devam etti:
"Bu kentin yanı başına yerleşmek, bu kenti ziyaret etmek sadece Roma İmparatorluğu değil dönemin entelektüelleri, komutanları bu kentte olup, bu kentin hikayesini görmeyi, dinlemeyi çok arzuluyorlardı. Dolayısıyla hemen etrafında bir yerleşim gerçekleşmiş. Tam bu noktada Roma ve Bizans villalarından oluşan bir mahalle söz konusu. Troya kentinin hikayesi çok ünlüydü. Roma ve Bizans döneminde Atina Tapınağı'nda Troya Savaşı'na katılanların savaş aletleri vardı. Priamos'un kızı Kassandra'nın bağlandığı kaya, ziyaret edilen merkezler arasındaydı. Troya turizmi açısından Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir noktadayız. Bulunduğumuz yerin anlamı bu. Bu noktanın bir diğer önemi sanırım şu olacak, burası 150 yıldır kazılan bir yer. Artık Tunç Çağı Troya'sını çok iyi biliyoruz. Aşağı Şehir hakkında bilgimiz daha sınırlıydı. Şimdi o büyük Aşağı Şehir'deyiz. Troya kazıları için bundan böyle bir kırılma anı yaşanabilir. Bundan sonra bu büyük kenti, aşağı kenti çok daha iyi öğrenmemize fırsat verebilir."
"Helenistik ve Roma döneminin görkemli mozaikli yapıları, villaları var"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan ise Troya'nın, dünyanın en ünlü antik kentlerinden olduğuna dikkati çekti.
Mitolojik hikayesi ile özellikle Troya Savaşı sonrasında kentin İlyada Destanı'ndaki öyküsünün burayı ziyaret merkezlerinden biri haline getirdiğini anlatan Aslan, "Burası yaklaşık 2 bin 800 yıldır bir anlamda turizmin, kültürel turizminin merkezi haline geliyor. Büyük İskender'in, Augustus'un, özellikle Helenistik ve Roma dönemlerindeki en önemli isimlerin ziyaretlerinden de bunu çok iyi anlıyoruz." diye konuştu.
Aslan, Tunç Çağı Troya'sında 150 yıldır özellikle kale yerleşiminin kazıldığını ve bu çalışmaların detaylı yayınlarının yapıldığını belirtti.
Aşağı Şehir bölgesinin ise görkemli sur duvarlarıyla çevrili olduğundan çok az kazıldığını aktaran Aslan, şunları kaydetti:
"Çanakkale Troya Müzesinin kazısı ve bizim önümüzdeki yıllarda devam ettireceğimiz bu kazılar bir dönüm noktası. Çünkü özellikle Helenistik ve Roma dönemlerinin görkemli mozaikli yapıları, villaları, dönem için büyük gösterişli yapılarının olduğunu biliyoruz. Şu anda zaten erken Bizans dönemi mozaik yapısının kazısını gerçekleştirdik. Şu açıdan da bir dönüm noktası olacak, özellikle önümüzdeki yıllarda Helenistik ve Roma dönemleri Aşağı Şehir kazılarını daha da yoğunlaştırılarak en azından buradaki ziyaretçilere Helenistik ve Roma Troya'sının görkemini göstermiş olacağız. Buradaki kazılarda buna benzer kalıntılar var fakat bu kadar Aşağı Şehir bölgesinin hemen hemen dışında ve hatta bittiği yerde böyle bir buluntu, bir dönüm noktası olacak. Bundan sonraki kazı stratejisi açısından gerçekten önemli bir buluntu. Bu mozaiği Troya ve bu kent için bir dönüm noktası olarak tanımlayabiliriz."