Dünyaca tanınan Science dergisinde yer alan çalışma, Amazon yağmur ormanları ve beraberinde Endonezya, Kongo ile diğer bölgelerdeki devasa tropikal ormanların iklim değişikliği sorununu inceliyor. Ancak bu çalışma daha önceki çalışmalarla farklı sonuçlara ulaşıyor: Tropikal ormanlar artık havayı temizlemiyor.
Başyazarı anlattı
Birgün Gazetesi'nin çevirisine göre, araştırma, ormanların karbon yutağı olduğuna dair yaygın kabülü tersine çeviriyor. Bulgular, ormansızlaşmayı kontrol altına alma ve mevcut ormanları korumanın atmosferdeki sera gazını azaltmada ve iklim değişikliği ile mücadele etmede yararlı olabileceğini de tespit ediyor.
Araştırmanın baş yazarı ve Woods Hole Research Center'daki araştırmacı olan Alessandro Baccini, "Araştırmayı Woods Hole ve Boston Üniversitesi'nden bilim insanlarıyla gerçekleştirdik. Ormansızlaşma ve toprağın bozulmasına bağlı kayıplar sonucu temizlenenden daha fazla karbon atmosfere yayılıyor" dedi.
Karbon kubbesi
Tropikal ormanlar normal koşullarda büyük miktarda karbon depolama işlevine sahiptirler. Bunun sebebi ağaçların fotosentez sırasında atmosferden karbon emip yeni yapraklar, dallar ve kökler oluşturabiliyor olmasıdır.
Bununla birlikte ormanlar atmosfere karbon salımı da yapabilirler. Bu salımın bir kısmı bitkisel solunum, kuraklık ya da yangınlar gibi doğal yollar ile gerçekleşir. Ancak emisyonlar, ormansızlaştırma ve kaçak ağaç kesme gibi insan aktiviteleri sonucunda da meydana gelebilir.
Karbon yutağı tropikal ormanların saldıklarından daha fazla karbonu emdikleri, karbon kaynağı ise karbon emilimlerinin daha yüksek olduğu anlamına geliyor. Bu karbon alımı ve salımı arasındaki dengeyi hesaplamak, bilim insanlarına tropikal ormanların karbon yutağı olup olmadığını anlamalarına olanak sağlıyor.
On yıllar boyunca tropikal ormanların karbon yutağı olduklarına dair bir fikir birliği mevcut durumdaydı.
Dr. Alessandro Baccini’ye göre dünyadaki ormanlık alanlarda giderek artan insan aktivitesi, bu dengenin bozulmasına sebep oldu.
Karbon salımını hesaplamak
Tropikal ormanlardaki karbon salımı ile ilgili veriler bu zamana kadar uydu resimlerinin incelenmesi sonucunda elde edilirdi.
Bu yaklaşım bilim insanlarının tropikal bölgelerdeki ormansızlaşmanın boyutunu görmelerini sağlıyor. Ancak daha zor fark edilen kaçak ağaç kesme, orman bozunumu ve arazi degredasyonu gibi insan aktiviteleri gözden kaçabiliyor. Baccini’ye göre: “Degredasyon, yalnızca az sayıdaki ağacın ormanlardan yok olması durumu. Bir uydu fotoğrafından bölge hala el değmemiş bir orman gibi görünebiliyor. Ancak çok az miktarda ağaç kaybedilse bile yüksek miktarda karbon salımı meydana gelebiliyor.”
Bu sakınca sebebiyle araştırmacılar Amerika, Asya ve Afrika’daki tropikal ormanların ‘karbon yoğunluğu’na bakmayı tercih ediyorlar.
Karbon yoğunluğu, ormanlar tarafından tutulan karbonun ağırlığını ölçmenin bir yöntemi. Ağaçlarda, aynı çaplarında ve boylarında yaptığımız gibi, doğrudan ölçümleme yapabiliyoruz. Sonra da bunu biyokütleye çevirmek için bir denklem kullanıyoruz.
***
Süreci tersine çevirmek mümkün
Tropikal ormanlar şu anda karbon kaynağı olarak görülse de, onları tekrar karbon yutağına çevirmek için bazı adımlar atmak mümkün. Dr. Alessandro Baccini:
“Ormanları yenileyerek, ormansızlaşmayı azaltarak ya da durdurarak, yeniden ormanlaşma projeleri ile onları birer yutağa çevirebiliriz.”
Baccini’ye göre ormanların atmosferden tekrar karbon emmesini sağlamak iklim değişikliği ile mücadele etmemizi sağlayabilir. Carbon Brief kısa süre önce yeniden ormanlaşma ve diğer negatif emisyon projelerinin atmosferdeki sera gazı seviyesini azaltabileceğini keşfetmişti. Baccini:
“Yeniden ormanlaşma ve ağaçlandırma, biyoçeşitliliğin korunması, su kalitesinin ve kaynaklarının iyileştirilmesi yoluyla gezegenin kalitesini artırabilir. Ve bütün bunlar olurken bir yandan atmosferdeki karbondioksit yoğunluğunu azaltabiliriz. Bu tam bir kazan-kazan durumu.”