Türkiye'nin kentleşme serüveni, ne yazık ki birbirine benzeyen şehirler doğurdu. Tabelaları kaldırsanız birçok vilayeti diğerinden ayırmak zorlaşır. Yerel özellikler maalesef beton yığınlarına direnemiyor. İletişim çağı, insanların davranış kalıplarını ve tüketim alışkanlıklarını da benzeştiriyor. Yemekten kıyafete kadar hızlı bir aynılaşma söz konusu.
Nev-i şahsına münhasır şehirler yok mu? Var. Yaklaşık 4 bin yıllık bir geçmişe sahip, Fatih Sultan Mehmet'in fethine mazhar olmuş, Yavuz Sultan Selim'in şehzadelik döneminde 23 sene valilik yaptığı, Kanuni'nin doğduğu şehir Trabzon, bunlardan biri. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Trabzon, kıran kırana bir seçim yarışına sahne oluyor. Belediye başkanlığı için yürütülen mücadele, şehrin kendine özgü yapısıyla paralellik arz ediyor. Ülke genelinde geçerli olan peşin kabuller, burada tersyüz oluyor. Mesela mevcut belediye başkanı Volkan Canalioğlu. Kendisi CHP'li ama partisinin ısrarla sürdürdüğü, halkın değerleriyle kavgalı, elitist, reaksiyoner çizgiden son derece uzak. Sürekli halkın içinde. Birinin cenazesi olsa onunla beraber gözyaşı döküyor, çocuğu evlenen hemşehrisiyle horon tepiyor. İdeolojik saplantısı yok, başörtülü kadınlarla da sıcak diyaloglar kuruyor, sakallı amcalarla da. "Biz dinimize bağlı insanlarız, ayrım yapmadan herkesi kucaklarız." diyor. Zaten Trabzon'da CHP yok, sevenlerinin tabiriyle 'Volkan Abi' var. Denilebilir ki; Canalioğlu'nun en büyük dezavantajı partisi. CHP deyince yüzünü buruşturan insanlar, başkanı görünce gülümsüyor. İkinci handikabı ise rakiplerinin sürekli gündeme getirdiği, 'İyi insan ama icraatı yok, şehre yeterince hizmet etmedi' tezi. Canalioğlu, önceliğinin 'insan' olduğunu gizlemiyor. "Azizim, bu kaldırımı yapsam ne olur yapmasam ne olur? Ben insanların gönlünü yapıyorum." diyerek siyaset felsefesinin altını çiziyor.
Aslında Trabzon, son 5 yılda hiç hizmet almamış değil. Ancak bunların önemli bölümü merkezi yönetimin imzasını taşıyor. Sağlık Bakanlığı'nın inşa ettiği devasa hastaneler, TOKİ'nin gerçekleştirdiği kentsel dönüşüm projeleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün kazandırdığı tesisler, katı atık projesi, KÖYDES yatırımları ve Karadeniz sahil yolu bir çırpıda akla gelenler. Fakat Trabzon'un daha fazlasına ihtiyacı var. Şehir içindeki trafik İstanbul'u aratmıyor. Seyyar satıcı problemi had safhada. Çarpık kentleşme salgınına karşı acil tedaviye ihtiyaç var. Ve tabii bütün Türkiye'de kendini hissettiren işsizlik meselesi...
Çözüm önerileri konusunda en hazırlıklı adaylardan biri Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu. Sağlık Bakanlığı müsteşarlığından ayrılarak AK Parti'den aday olmuş. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın tam desteğini arkasına alan Gümrükçüoğlu, Trabzon'u zirveye taşımayı vaat ediyor. "Turizm, eğitim ve sağlık alanlarında sadece Türkiye'nin değil, bölge ülkelerinin cazibe merkezi olacağız." diyor. Tıp eğitiminin yanı sıra mühendislik diplomasına da sahip olan Gümrükçüoğlu, projelerini anlatırken bürokrasideki tecrübelerini referans gösteriyor. 5 yılda 5 bin kişiye istihdam imkânı sağlayacağını, iki hidroelektrik santrali kurarak bunlara Trabzonspor'u ortak edeceğini belirtiyor. Zira burada futbol çok önemli. Şehirdeki herkes adeta bir teknik direktör. Ve Trabzonspor, hayatın önemli hem de çok önemli bir parçası. İnsanlar bordo-mavi zaferlerle huzur buluyor, mağlubiyet halinde yas tutuyor. Adaylar da seçim kampanyası sırasında Trabzonspor'a özel ehemmiyet gösteriyor.
2004'teki seçimi kıl payı kaybeden AK Parti, heyecanlı bir kampanya yürütüyor. Teşkilat, bir önceki dönemin aksine yek vücut olmuş. Milletvekilleri özellikle de Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak, kampanyaya bilfiil iştirak ediyor. Hatta kapı kapı, dükkân dükkân dolaşarak hemşerilerini ziyaret etmesi diğer adayları rahatsız ediyor. Muhalefet partileri, Bakan Özak'ın sandıkların kurulacağı güne kadar Ankara'da kalmasını istiyor.
Trabzon'da halkın en çok konuştuğu meselelerden biri işsizlik, diğeri fındık fiyatının düşüklüğü ve ödemelerinin gecikmesi. Her iki meselede de hükümete yöneltilen eleştiriler dillendiriliyor. Muhalefet partileri de propaganda çalışmasında bunu öne çıkarıyor. Numan Kurtulmuş'un genel başkanlık koltuğuna oturmasıyla farklı bir hava yakalayan Saadet Partisi, Trabzon'da da hummalı bir çalışma yürütüyor. Şehrin sevilen isimlerinden Mahmut Çizmecioğlu ile halkın karşısına çıkan SP, bir önceki seçimde aldığı yaklaşık 10 bin oyu muhafaza edeceğe benziyor. Trabzon'daki kilit partilerden biri MHP. Kanunsuz dinlemeler ve telekulak skandalıyla hafızalarda yer eden Cevdet Saral, ülkücü tabandan destek bulmaya çalışıyor. Sokakların diline bakılırsa, MHP için olmasa bile Saral için üçüncülük iyi bir sonuç sayılabilir. Demokrat Parti'nin adayı Süleyman Aydoğdu ise genel başkanları Süleyman Soylu'nun Trabzonlu olmasını avantaja çevirmeyi hedefliyor. Yerel siyaseti yakından takip edenler, SP, MHP ve DP adaylarının alacağı oyların seçim sonuçlarını etkileyeceğini belirtiyor. 2004 seçimlerinde CHP ve AK Parti adayları arasındaki oy farkının 372 olduğu da göz önüne alınırsa dengelerin ne kadar hassas olduğu daha net ortaya çıkıyor.
AK Parti, kadın adayla 'bir ilk' peşinde
Yerel seçim Ordu'da farklı yankılanıyor. Neredeyse halkın konuştuğu tek şey fındık. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ürün bedellerini geciktirmesi tepkiye yol açmış. Bölge ekonomisi yüzde 80 oranında fındığa bağlı olduğu için mesele hayati önem taşıyor. Yılların biriktirdiği problemi bir çırpıda çözmek mümkün değil. Ancak Vali Ali Kaban, son derece önemli bir rapor hazırlamış. Somut öneriler içeren fındık raporu, problemi temelden çözebilecek mahiyette. Halkın derdiyle bire bir ilgilenen Kaban, vatandaşın gönlünü kazanmış.
Karadeniz'in incisi Ordu, aslında son yılları çok kazançlı geçirmemiş. Duraklama dönemini yaşamış desek yanlış olmaz. Yaklaşık 30 yıldan beri sürekli muhalefet partilerinin adayları seçimi kazanmış. Dolayısıyla Ordulular, yerel yönetimden hak ettiği hizmeti alamamış. Aslında mevcut belediye başkanı, son derece güler yüzlü bir siyasetçi. DSP'li Seyit Torun'un insani özellikleri takdir topluyor. Ancak 5 yıllık icraatı, şehrin ihtiyaçlarının gerisinde. Ordu, maalesef çarpık kentleşmeye yenik düşüyor. Şehirde ciddi bir trafik problemi var, keza çöp sorunu çözülmeyi bekliyor.
DSP'li Seyit Torun'un en büyük rakibi, AK Parti'nin Türkiye'deki tek kadın adayı Ayşe Bahar Çebi. Yıllarca belediye başkan yardımcılığı yapmış, deneyimli bir isim. Şehircilik konusunda dünyadaki gelişmeleri yakından izliyor, bugüne kadar 42 ülke gezmiş. Özellikle kadınlar ve gençlerden destek görüyor. 29 Mart'tan galip çıkacağını savunurken, "İnsanların gözlerindeki ışığı gördüm." diyor. Hükümetten alacağı destekle Ordu'yu kısa sürede şantiyeye çevireceğini belirtiyor. Köprülü kavşaklar, çöp depolama tesisleri, turizm yatırımları, imalat sanayiini geliştirmek gibi bir dizi projesi var.
Ordu'daki seçim DSP ile AK Parti arasında geçeceğe benziyor. CHP'nin adayı Kenan Çebi, MHP'li eski hakem Ali Aydın ve SP adayı Mustafa Tomak da sürpriz yapmak için hummalı bir çalışma yürütüyor.
Mevcut başkanın şansı yüksek
Karadeniz kıyı şeridindeki iller, yerel seçimlere dalgalı bir havayla giriyor. Birçok yerde kıran kırana yarış var. Giresun da bunlardan biri. Mevcut belediye başkanı AK Partili Hurşit Yüksel, 5 yıllık görev süresinde önemli projelere imza atmış. Şehrin içme suyu ve kanalizasyon şebekesini yenilemiş, özelleştirme sayesinde çöp toplama problemini çözmüş, ana caddeleri doğal taşla döşemiş, yeni bir pazaryeri düzenlemiş. Halk genel olarak yapılanlardan memnun, ancak başkanla daha çok diyalog kurmak istiyor.
CHP'nin adayı ise işadamı Kerim Aksu. En büyük avantajı halkla kolay iletişim kurması. Yıllarca esnaflık yaptığı için herkesi tanıyor. MHP adayı Ali Kara da esnaf ve sanatkârlar odasının eski başkanı. Propagandasını gayri memnunlar üzerine kurmuş. AK Parti'den memnun olmayan seçmenlerin desteğini istiyor. Bütün dünyayı kasıp kavuran ekonomik kriz Giresun'da nispeten daha az hissediliyor. Zira Giresun bir tüketim şehri. Büyük fabrikalar, sanayi tesisleri olmadığı için krizden direkt etkilenme söz konusu değil. Ancak insanların kazancı azalıyor. Halkın harcamayı kısması, esnafı olumsuz etkilemiş. Giresunluların fındık meselesinde de hükümete kırgınlığı var. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkışı buzları eritmişe benziyor. Giresun'un en önemli sorunu çöp. Seçilecek yeni başkanın, çöplerin denize dökülmesini engelleyerek çevreyi kurtarması şart. Geniş yollar ve yeni caddelere de ihtiyaç var. Halk arasında, iktidar partisine mensup bir belediyenin daha fazla yatırım yapacağı düşüncesi yaygın. Bu da AK Parti'nin şansını artırıyor. Ancak CHP adayının da kazanma şansı olmayan partilerden oy alması mümkün. Bu durum, seçim yarışını daha heyecanlı hale getiriyor.
Katkıda bulunanlar: Hasan Demir, Yasin Çanakçı, Sefer Hacıoğlu