Total’in Kuzey Denizi’nde Tercihi Teksan Jenaratör



Dünyanın en zorlu çalışma alanlarından biri Kuzey Kutbu’na kadar uzanan Kuzey Denizi’ndeki yüzer petrol platformları… Karadan kilometrelerce açıkta faaliyet gösteren bu platformların enerji ihtiyacı jeneratörlerle sağlanıyor. Tesislerde aralıksız 24 saat çalışan jeneratörlerin yakıt tüketim maliyetlerinin yüksek olmasının yanısıra, platformlardaki jeneratörlerin yakıt ikmallerinin helikopterlerle sağlanması da ciddi bir maliyet kalemi olarak öne çıkıyor. Kuzey Denizi’nde yer alan ve Total’e ait platformlardaki bu soruna ilişkin çözüm ise bir Türk şirketinden, Teksan Jeneratör’den geldi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Teksan Jeneratör, Endüstri 4.0 teknolojisine uygun geliştirdiği hibrit jeneratörü ile Total E&P’nin Kuzey Denizi’nde bulunan yüzer petrol platformunda hem kesintisiz hem de düşük maliyetli enerji çözümü oldu. Kuzey Denizi’nin zorlu koşullarına özel tasarlanan hibrit jeneratör sistemi o kadar başarılı oldu ki daha ilk yılında Total’in şirket içindeki “en inovatif uygulaması” da seçildi.

Hollanda açıklarında karadan 100 kilometre uzaklıkta yer alan Total E&P yüzer petrol çıkarma platformunun kesintisiz enerji ihtiyacını 7/24 sağlayan Teksan imzalı hibrit jeneratörler, platformun yakıt tüketimi ve yakıt yenileme periyodunu yüzde 40, periyodik bakım sıklığını ise yüzde 80 azaltıyor. Ürünler verimlilikleri ile hem yakıt, hem de ikmal ve bakım maliyetlerinde ciddi bir tasarruf da sağlıyor. Projenin tasarımında kullanılan güneş panellerinin devreye girmesi ile fosil yakıta bağımlılığı ortadan kalkacak platformun enerji ihtiyacının tamamı bu güneş panellerinden sağlanacak.



Küresel ekonomide söz sahibi olmak için inovatif ürünler üretmek gerektiğini belirten Teksan Jeneratör Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler şunları söyledi; “Teksan olarak Türkiye ekonomisine katma değer sağlamayı öncelikli hedefimiz olarak belirledik. Ülkemizi ileriye taşıyacak gücün yüksek teknolojili yerli üretim olduğuna inanıyoruz. Çeyrek asırdır tüm yatırımlarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Enerji gibi Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu bir sektörde yerli üretim ile cari açığa çare olacak çözümler geliştiriyoruz. Sektörümüzde öncü rol oynuyor, pek çok ilki hayata geçiriyoruz. Bugün dünya çapında hibrit teknolojisi kullanan firmaların sayısı bir elin parmaklarını geçmezken 2015 yılında tamamen kendi Ar-Ge’miz ve mühendislik tecrübemizle hibrit jeneratörü Türkiye’de ilk kez ürettik. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan hibrit güç sisteminde TÜBİTAK ile işbirliği yaptık. Üç yıl gibi kısa sürede hibrit jeneratörümüz uluslararası dev projelerin tercihi oldu. Bu sadece şirketimiz adına değil ülkemiz adına gurur duyduğumuz bir başarı. Ancak bu tarz bir üretim modeli cari açığımıza çare olabilir. Ayrıca geçtiğimiz yıl Ar-Ge Merkezleri arasına katıldık. Böylece ileri teknoloji yatırımlarımız da hız kazandı. Amacımız şirketimizin gelecek hedefleri arasında önemli bir paya sahip olan hibrit güç sistemlerindeki ihracatımızı yeni projelerle artırmak”.