“Torosların bekçileriyiz. Oğuz boyundanız. Doğayı bozmadan, toprağına sahip
çıkarak yaşayan konargöçer topluluktan haberi var mı bu ülkenin? Yabancıların
var ama. Cumhuriyeti biz kurduk. Dijital ortamda dinlediğiniz kuş seslerini biz
doğada dinliyoruz. Eğer hidroelektrik (HES) santrallar yapılırsa derelerde su
kalmaz, pınarlardan su akmaz. Bizler de göçemeyiz, yok oluruz.”
Göçebe olarak yaşayan son 300-350 ailenin adına konuşan Sarıkeçili
Pervin Çoban’ın haykırışları bunlar. Rize İkizdere’de
kurulan ‘Su Meclisi’ne yöresel kıyafetiyle katılıp HES’lerle
ilgili düşüncelerini söyleyen Çoban, katılımcıları ağlattı. 60’dan fazla
şehirden gelen 200 kişi bölgesel mücadeleden toplu mücadeleye geçmeye karar
erdi.
İkizdere, Rize’nin, iki derenin birleşiminde oluşan bir ilçesi. Dünyaca
bilinen Anzer balının üretildiği İkizdere de Doğu Karadeniz’deki birçok vadiyle
aynı kaderi paylaşıyor: HES... ‘Su boşa akmasın’ anlayışıyla Doğu
Karadeniz’e yapılması planlanan toplam 1601 HES’e karşı
bölgesel mücadele veren sivil toplum örgütleri (STK) bir araya gelerek
Su Meclisi’ni oluşturdu. Yıllık ortalaması 13 metreküp olan
İkizdere’de 22 HES projesinin yapılacak olması da İkizdere’yi Su Meclisi’nin en
doğru adresi kıldı.
Su Meclisi, Doğa Derneği, Tema Vakfı,
İkizdere Derneği ve Macahel Vakfı işbirliğiyle
oluşturuldu. İlk toplantı Haliç Üniversitesi’nde, ikincisi Artvin Borçka’ya
bağlı Macahel’de gerçekleştirilmişti. İkizdere’deki üçüncü toplantıda Su Meclisi
kuruldu. Açış konuşmasını yapan İkizdere Derneği Başkanı Kadem Ekşi, hiç
kimsenin enerji karşıtı olmadığını, yalnızca suyun yanlış kullanılmasına karşı
olduklarını dile getirdi.
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken de “Vücutta kan ne işe
yarıyorsa, akarsular da dünyada o işe yarar. Akarsular yok olursa dünya da yok
olur. ‘Su boşa akar demek, gezegenin varoluşuna hakarettir. Doğada her damla
suyun bir amacı var. Bir damla su boşa akmıyor” dedi.
1997’den beri su kullanım konusundaki davalara bakan avukat Yakup
Okumuşoğlu hukuki süreci “Çevre mevzuatımızda, yapmayacaklarımız değil,
yapacaklarımız sıralanıyor. Projelerde ‘Kirlettik, kestik özür dilerek,
düzelteceğiz’ demek yeterli oluyor. Hukuk da tıkanıyor. Karadeniz sahil yolu
için beş kez durdurma kararı aldık ama inşaatlar devam ettir” diye anlattı.
TEMA Genel Müdürü Orhan Doğan da, “HES’ler hiç yapılmasın
demiyoruz. Ama 22 değil, iki tane yapılsın. Şu an tam bir talan var”
görüşündeydi.
Su Meclisi’ne katılanlar arasında, kışın Mersin Silifke’de, yazın da
Konya’nın yaylalarında göçebe hayat süren son 300-350 aileden biri olan
Sarıkeçililer’den Pervin Çobandı. Çoban, susuz yaşamlarını
sürdüremeyeceklerini belirtti:
“Yaklaşık 3 bin kişiyiz. Yazın Mersin’den Konya’da 450 kilometrelik yolu
develerle kat ediyoruz. Yaşamımızın devamı için derelerin pınarların akması
gerekiyor. Göç yollarımız üzerinde HES inşaatları var. Derelerden su alınırsa,
hayvanlara su içiremezsek, biz içemezsek nasıl yaşarız? Kıl keçisiyle ilgili
yasak bizim en önemli problemimiz. Bizim keçilerimizin çevre bakanı kadar doğaya
zararı yoktur. Onlar sadece yaprak yiyor, doğayı yok etmiyor.”