Torba Yasa TMMOB'yi Yok Sayıyor



TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, dört milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığına "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" adı altında sunulan torba yasayla "iş güvenliği uzmanı, ortak sağlık ve güvenlik birimi, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarını eğitecek eğitim kurumları" tanımı eklendiğini belirterek, düzenlemeyle, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) taraf olmaktan çıkarılarak yok sayılmasını eleştirdi.

Soğancı yaptığı yazılı açıklamada, Plan ve Bütçe Komisyonu’na dört milletvekilinin imzasıyla sunulan ve komisyonda kabul edilen torba yasayla iş güvenliği alanının piyasalaştırıldığını savunarak, yasanın iş güvenliği ve işçi sağlığı üzerinden para kazanmayı bekleyen çevrelere hizmet edinmeyi amaçlandığını öne sürdü. Soğancı, hükümetin kendi döneminde kabul edilen ve "İş güvenliği mühendisliği" tanımını düzenleyen 82. maddeyi de hayata geçirmediğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti:

“İş güvenliği mühendislerinin nitelikleri, eğitimleri, çalışma koşulları, görev ve sorumlulukları belirlenirken, konunun doğrudan tarafı olması ve demokratik katılımın gereği TMMOB‘nin görüşünün alınması ve süreçte aktif rol alması aklın ve iş yaşamının zorunlu kıldığı bir durum olmasına karşın, uygulama yönetmeliklerinde meslek odalarını sürecin dışında tutmayı denemişlerdir.”

‘BİLİM VE AKIL REDDEDİLİYOR’

Soğancı, 2004 yılında iş güvenliği mühendislerine yönelik çıkarılan uygulama yönetmeliğiyle önce mühendis tanımının, sonra mühendislerin eğitimi, yetkilendirilmesi, çalışma koşullarına yönelik düzenlemelerin yasaya aykırı olarak yürürlüğe konulduğunu öne sürerek, yönetmeliğin dava konusu yapıldığını ve hukuka aykırı bulunarak iptal edildiğini kaydetti. Soğancı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyasal İktidar, İş Yasası’nın gerekçelerine uygun düzenlemeler yapmak yerine, 15 Mayıs 2008 tarihinde istihdam paketi ile anılan torba yasa içinde, iş güvenliği ile görevli mühendis ve işyeri hekimleri ile ilgili düzenlemeleri değiştirme yoluna gitmiştir. Bununla da kalmamış Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM)‘nin Teşkilat Yasası‘nda da değişiklik yaparak mühendis, mimar ve hekimleri eğitme hakkını elde etmiştir. Bilim, teknik ve aklı reddederek hak ve yetki elde etmek TBMM‘de parmak hesabına indirgenmiştir.”

Soğancı Bakanlığın hukuka ve bilime aykırı olarak elde ettiği yetkiye dayanarak 15 Ağustos 2009 tarihinde "İşyeri Sağlık Güvenlik Birimleri İle Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliği"ni yürürlüğe koyduğunu ifade ederek, yönetmeliği dava ettiklerini ve yargının yürütmeyi durdurma kararı verdiğini kaydetti.

‘MUTABAKAT SAKATLANMIŞTIR’

Soğancı, yargı tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararını aşmak için yine aynı hukuksuz yola başvurularak TBMM‘ye hukuksuzluk teklif edildiğini ileri sürdü. 4 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığına "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" adı altında sunulan torba yasayla "iş güvenliği uzmanı, ortak sağlık ve güvenlik birimi, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarını eğitecek eğitim kurumları" tanımı eklendiğini belirterek, düzenlemeyle, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği taraf olmaktan çıkarılarak yok sayıldığını vurguladı. Soğancı, bugün itibariyle, bu teklifin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu‘nda aynen kabul edildiğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Yasa teklifinin gerekçeleri incelendiğinde, toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanan bir değişiklik gibi sunulmaktadır. Bu sunuş tarzı dahi, yasama organına ve yargıya saygının olmadığını ortaya koymaktadır. Bu değişiklikler, toplumsal bir ihtiyaçtan değil, iş güvenliği ve işçi sağlığı üzerinden para kazanmayı bekleyen çevrelerin ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, İş Yasası‘nın mutabakatla kabul görmüş maddelerinin amacı ve gerekçesi sakatlanmıştır. Siyasal iktidardan değil ama TBMM‘den her şeyin ticarileştirilemeyeceğini, kamu yararı diye bir kavramın sosyal hukuk devletinin olmazsa olmazı olduğunu hatırlamalarını diliyoruz ve teklifi reddetmelerini bekliyoruz. Aksi halde soracağız: Hukuk, kime ne kadar?" ANKA