Biz unutmadık. 1992 Erzincan depreminden bugüne kadar olan depremlerde maddi, manevi kaybımız çok büyük oldu. Körfez Depremi’nin oluşu Yapı Denetim Kanunu’nun yürürlüğe girmesini hızlandırdı. 595 sayılı Yapı Denetim Yasası yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra aksayan maddelerin değiştirilmesi yerne tamamen değiştirilerek 4708 sayılı yasa yürürlüğe kondu. Yaklaşık iki yıldır 4708 sayılı yasanın aksayan maddelerinin değiştirilmesini, bazı maddelerin eklenmesini, hatta Yetkin Mühendislik Yasası’nı ümitle bekliyorduk. Yapı Denetim Yasası’nın sadece bir maddesi değişti. 200 metrekareden küçük yapılar denetim kapsamından çıkarıldı. Bu yapılar için şimdi 3194 sayılı İmar Kanunu geçerli oldu.
Odalar ve bürokratların İmar, Denetim, Yetkin Mühendislik, İnşaat Müteahhitliği Kanunları üzerine hazırlıkları mevcut. Ama siyasi otoritenin mantalitesi hazır değil. Müteahhit-siyasetçi ilişkisi mi yeni kanunların yürürlüğe girmesini engelliyor? Belki de Körfez Depremi’nin büyüklüğü kanunların çıkartılmasına yetmedi. Daha büyük bir deprem bekleniyor. Anlaşılan acılardan bile bazı kişilerin menfaat sağlama düşüncesi hakim oldukça, hep daha büyük bir deprem bekleyeceğiz.
İzmir’de deprem olacak..
Ne zaman olacağını bilmiyoruz ama olacak. Birleşmiş Milletler, doğal afetlerin neden olduğu can ve mal kayıpları ile sosyal ve ekonomik zararları azaltmak amacıyla 1990-2000 yılları arasına IDNDR (Uluslararası Afetlerin Azaltılmasının On Yılı) olarak belirlemişti. RADIUS Projesi, 1996 yılında bu kapsamda başlatıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin desteğiyle, Mayıs 1997 tarihinde RADIUS Projesi için ilk resmi başvuruyu yapmıştır.
Çeşitli görüşme ve yazışmalardan sonra İzmir, dünya çapında 58 aday arasından seçilen 9 kentten birisi oldu. Projenin temel amacı, olası bir depremin zararlarını saptamak ve bu zararların azaltılmasına yönelik önlemlerin belirlenmesini sağlamaktı. Balçova, Bornova, Buca, Çiğli, Karşıyaka, Konak’ta toplam 275 kilometrekarelik bölgede gecekondu, yönetmelik dışı yığma-betonarme 3 kata kadar yapılar, 4-6 katlı betonarme yapılar, çok katlı konut ve ticari yapılar, 2 kata kadar ve 2 kattan fazla okul ve hastane yapıları, alışveriş merkezleri ve sanayi yapılarını kapsayan toplam 180 bin birim değerlendirmeye alınmıştır.
Richter ölçeğine göre, büyüklüğü 6.5, oluş saati 17.00, derinliği 10 kilometre, odak noktasına uzaklığı 10 kilometre olarak öngörülen ve Joyner-Boore 1981 metodunu kullandığı İzmir senaryo depreminde, 180 bin birimden 45 bininin orta ve ağır hasarlı hale geleceği, nüfusun gündüz 1 milyon 150 bin, gece 2 milyon olan kentte orta ve ağır yaralı sayısının 74 bin, ölü sayısının ise 6 bin 300 olacağı hesaplanmıştır. İzmirimizin yapı stoğunun durumu iyi görünmüyor. Hesapların yanlış olduğunu düşünmek en güzel hayal olur.
Ömer Zafer ALKU
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı