Toplum, kent ve çevre için Haydarpaşa Dayanışması: “Haydarpaşa Gar, Liman ve Kıyı Alanını; “Pazarlanacak Mal” Olarak Küresel Emlak Tacirlerinin Hizmetine Sunmak İsteyenlerin Her Türlü Girişimi Boşa Çıkartılacaktır!”

“Dünya mirası İstanbul’un Haydarpaşa Gar ve Liman çevresini, her türlü yasa ve yönetmeliği, bilimsel ve etik kuralı hiçe sayarak, ‘önce Manhattan, sonra da Venedik yapacağız’ deyip, küresel emlak tacirlerinin kullanımına sunmaya çalışanların her türlü yöntem ve oyunları; duyarlı bilim, meslek insanlarımız, kurum ve kuruluşlarımız ve halkımızın kararlı tavırları ve yoğun çabaları sonucunda; 2004 yılından bugüne değin engellenebilmiştir.

Tarihî kentsel bellek değerini ve işlevini ortadan kaldırmak için yapılanlara inat 2010 Kültür Başkenti İstanbul’un simgesi olarak seçilen Haydarpaşa Garı’nın çatısından İstanbul’un semalarına yükselerek hepimizin yüreğini yakan bağnazlık, cehalet, cüret, ihmal ve suistimal kokan alevler; toplumsal duyarlılık, kararlılık ve dayanışmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olduğunu anlatan sessiz ve acı bir imdat çığlığı olmuştur.

Zira, ne yazıktır ki; başta İstanbul olmak üzere ülkemizin doğal, kültürel, tarihi ve toplumsal değerleri üzerindeki küresel rant sermayesinin aracısı olan iktidarın sınır tanımayan baskı ve tehditleri yoğunlaşarak ve boyut değiştirerek devam etmektedir.

Bugün sadece ormanlarımız, derelerimiz, tarım ve yaşam alanlarımız, tarihi ve kültürel değerlerimiz akla, bilime, tekniğe, hukuka uygun olmayan ve meşruiyeti bulunmayan kararlar ve uygulamalarla büyük bir hızla yok edilmekle kalmamakta; bugünden tasarlamakla yükümlü olduğumuz ortak geleceğimiz de ipotek altına alınarak kentsel dayanışma simgemiz Haydarpaşa Garı gibi karanlığa gömülmeye çalışılmaktadır.

Ancak bu kirli karanlıktan medet umanlar çok iyi bilmelidirler ki bu ülkenin onurlu yurttaşları, emekçileri, aydınları, sanatçıları, bilim ve meslek insanları, duyarlı kurum ve kuruluşları yaratılmaya çalışılan bu dumanlı ortamı aydınlatacak duyarlılığa, kararlılığa, bilgiye ve dayanışma gücüne sahiptir.

Tüm bu nedenler ile ülkemize, İstanbul’a ve topluma daha fazla zarar vermeden, halkın bilgisinden, mesleki ve bilimsel kurum ve kurulların denetiminden kaçırılmak amacıyla durmadan değiştirilen küresel yağma yasa tasarıları, plan ve projelerinden derhâl vazgeçilmelidir.

Gebze- Halkalı arası Marmaray projesi kapsamında; Ulusal Demiryolları, çalışanları ile beraber İstanbul dışına atılmaya ve bu güzergâh şehir içi ulaşıma terk edilmeye çalışılmaktadır. Marmaray projesinin ilk gününden bu yana bu güzergâhın doğru olmadığını ve tüp bağlantısının demiryolu güzergahı haricinde Anadoluray gibi şehir içi metro güzergâhları ile birleştirilmesini ısrarla vurgulamıştık. Buna rağmen proje sürdürülmekteydi. Yine proje kapsamında Haydarpaşa Gar ve Liman alanı geri dönülmez bir şekilde hem demiryolu hem de şehir içi ulaşımından koparılmaya çalışılmaktaydı.

Yangın sonrasında Haydarpaşa’ya trenlerin getirilmemesi, çalışanların işyerlerine sokulmaması, Haydarpaşa’ya vapur seferlerinin uğratılmaması gibi konular, yukarıdaki şüpheleri doğrulamakta ve ulaşımda bu yolu kullanan halka Haydarpaşa unutturulmaya çalışılıyor. Haydarpaşa Gar ve Liman Alanı üzerinde oynanan oyunların hayata geçirilmesi için Haydarpaşa’nın yanmasının kullanılacağını düşünmek bile ürkütücüdür.

Tarihi, kültürel ve stratejik varlığımız Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahasının; bütün değerleri ve işlevi ile birlikte korunup, toplumun eşit ve koşulsuz kullanımına açık olarak gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için öncelikle; yangın nedeni ile oluşan hasar, tarihi eserin layık olduğu özenle, evrensel koruma kuralları ve hukuku ışığında onarılmalıdır. Bu yangın ve onarım, yıllardır savaş dâhil olmak üzere bütün olumsuz koşullara rağmen bugüne kadar hizmetini durdurmamış olan Haydarpaşa Garının hizmet dışı bırakılması ve insansızlaştırılması için bahane olarak kullanılmamalı, onarım süresince gerekli iklimsel, teknik ve güvenlik tedbirleri alınarak Haydarpaşa Gar ve Vapur İskelesi bir an önce halkın hizmetine sunulmalıdır.

Haydarpaşa Garı'nın yangın zararlarından arındırılması için yapılacak kurutma, temizlik ve onarım işlemlerinin bilimsel bir yaklaşımla ve uzmanların denetiminde yapılması ve onarım temizlik yöntemlerin doğru saptanabilmesi için yangın sonrası tespitlerin ilgili uzman kurullarının ve meslek odaların gözetiminde gerçekleştirilmesi çok büyük bir önem taşımaktadır. Ancak yangın sonrası gerek sendika temsilcilerinin gerek meslek kuruluşlarının yazılı ve sözlü taleplerine rağmen mesleki ve teknik inceleme izni verilmemesi; bu konuda var olan kaygıları daha da arttırmaktadır.

Sadece ülkemizin duyarlı bilim, teknik ve meslek insanları, meslek odaları, sendikaları sivil toplum örgütleri, Koruma Kurulları ve yurttaşları tarafından değil; Dünya Mimarlık Örgütü UIA ve UNESCO/İCOMOS tarafından da koruma ve izleme altına alınmış bulunan Haydarpaşa Gar Binası’ndaki ihmal ve suistimal zincirinin sorumluluğundan; ehliyetsiz ve yandaş taşeronların emrinde güvencesiz çalıştırılan iki emekçinin sırtına yüklenilerek kaçılamaz. Deprem, yangın, sel, yoksulluk dâhil olmak üzere, her türlü toplumsal ve doğal afetin yağma projelerinin meşrulaştırılması için araç ve bahane olarak kullanıldığı neo liberal sistemin Haydarpaşa Garı da böylesi bir meşrulaştırma operasyonuna kurban ettiği konusunda kamuoyunda oluşan kuşkuların giderilmesi için bütün yasal ve mesleki haklarımız saklı kalmak kaydıyla aşağıdaki sorularımıza derhal ve açıkça yanıt verilmesini istiyoruz.

Yanıt bekleyen öncelikli sorularımız

1. Mimari ve inşai nitelikleri ile yaşayan dünya endüstri mirasının nadide örneklerinden biri olan Haydarpaşa Garı’nın çatısını tamamen tahrip eden ve bu önemli kamusal yapıda ciddi hasarlar oluşturan yangının saat 14.30’da çıktığı İstanbul halkının tanıklığı ile tespit edilmiş iken yangın başlama saati niçin 15.30 olarak açıklanmıştır? Bu açıklama yangına yapılan yetersiz ve geç müdahalenin bir mazereti olarak mı kullanılmaktadır?

2. 17 Ağustos 1999 depreminden 11 yıl geçmiş olmasına, rağmen her gün on binlerce kişinin kullandığı lojistik ve stratejik önem taşıyan, bu nedenle de her türlü afet sırası ve sonrasında işlevini devam ettirmek durumda olan Haydarpaşa Garı’nda neden bugüne kadar deprem, yangın gibi durumlar için acil durum önleme ve müdahale yöntemlerine yönelik her hangi bir tedbir alınmamıştır? (Yangın tüplerinin dahi yangın sonrasında liman müdürlüğünden getirildiği bilgimiz dâhilindedir)

3. Haydarpaşa Garı gibi dünyanın dikkat odağında bulunan birinci derece tarihî eserde, Anayasa’nın Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması ilgili hükümleri, Kurul Kararları, Türk Ceza Kanunu hiçe sayılarak ve hiç bir proje ve izne tabii olmadan yapılan tadilatlar nedeni ile yaklaşık bir ay önce de yangın riski yaşanmışken her hangi bir önlem alınmamasındaki ısrarın arkasında, hangi nedenler ve sorumlular bulunmaktadır? Bir ay önce çatıda meydana gelen yangın ve müdahale sonucunda oluşan hasarlar neden resmi olarak kayıt altına alınmamıştır?

4. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından 04.Ağustos 2006 tarihinde yapılan suç duyurusu ile rant projelerinizin reklamı için ülke kaynaklarını boşa harcayarak binlerce dolar ödediğiniz yabancı proje yönetim firmasına ofis alanı açmak için kaçak olarak yapılan tadilat ve yıkımlar ile ilgili dava hâlâ sürerken; ilgililer tarafından gösterilen aymazlık ölçüsündeki tedbirsizlik cesareti ve cüreti nereden kaynaklanmaktadır?

5. Devlet dairelerinde mesai saatleri dışında kimse çalışmaz iken, Haydarpaşa Garı’nda özelliklede yangından bir gün önce mesai bitimi itibarı ile gece yarısı 01.30’a kadar binada kimler çalışmıştır? Tadilat niçin mesai saatleri dışında sürdürülmektedir? Kimler talimat vermiştir? Kurum adına yetkili kontrol elemanı bulunuyor muydu?

6. Kadıköy Belediyesi açıklamalarında da anlaşıldığı gibi İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun “Haydarpaşa Garı’nda Kadıköy Belediyesi KUDEP Bürosu denetiminde basit onarım yapılabileceği kararı ve Kadıköy Belediyesine bu doğrultuda bir başvuru var iken, niçin denetimden ve izinden kaçılmıştır?

7. Tadilatı yapmakta olan firmanın 1. Grup eski bir eserde tanımlanan basit onarımı yapabilecek olduğuna dair yeterlilik ve referansları var mıdır? Bünyesinde restorasyon konusunda uzman barındırmakta mıdır? Daha yangın sürerken izolasyondan yangın çıkmış olabilir diye açıklama yapan yetkililer kimlerdir ve bu tespitleri hangi teknik incelemeye dayanmaktadır?"

Toplum, kent ve çevre için Haydarpaşa Dayanışması

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, İstanbul Çevre Konseyi, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Gemi Mühendisleri Odası, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası, TMMOB Fizik Mühendisleri Odası, TMMOB Peyzaj Mühendisleri Odası İstanbul Bölge Şubesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB İç Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Harita Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Yurtaşlık Hareketi Derneği, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği, Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (ÇASOD), İnsan Yerleşimleri Derneği, Gayrettepe çevre kültür ve işletme kooperatifi, Liman İş Sendikası, Ses Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci İş Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Yapı Yol Sendikası İstanbul Şubesi, İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği, Eğitim-Sen 2. Nolu Şube, İstanbul Diş Hekimleri Odası, Arnavutkaöy Girişimi, Beykoz İnisiyatifi (BEYİN), Tükoder Beykoz Şubesi, Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Kentli Kentsel Araştırma Gönüllüleri, Özerk Sanat Konseyi, Sefertası Hareketi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Barosu, Lozan Mubadilleri Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Mimarlık Vakfı (MİV), Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfı (KİGEM), Büro Emekçileri Sendikası, Kamu Emekçileri Sendikası Konferderasyonu (KESK), Gazhane Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi, Validebağ Çevre Gönüllüleri, Kadıköy Demokratik Kadın Platformu, Yerel Yönetimler Araştırma Eğitim Derneği (YAYED), Boğaziçi Çevre Koruma Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sarıyer Şubesi, Ahşap Derneği, Katılımcı Sendikal İnsiyatif, Cumhuriyet Kadınları Derneği İstanbul Şubesi, Devlet Tiyatrosu - Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı (TOBAV) - Kadıköy Belediyesi, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Kadıköy Halkevi, BEST İST 3, Darıca Kültür Derneği, Emekliler Yaşlılar Hareketi, KİP-Karadeniz İsyandadır, Kuzguncuklular Derneği, TÜM BEL SEN 3 Nolu Şube, Son Irmak Doğa ve Sanat Derneği, Toplumsal Özgürlük Platformu, İmece, AKA DER, Kaldıraç, Sosyal Haklar Derneği, Eğitim Sen, 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, Homur, ÖDP, EDP KADIKÖY, BDP KADIKÖY, SDP KADIKÖY, TKP, CHP...