Topbaş'tan 'Siluet' Açıklaması: Binalara Ruhsat Verilirken İstanbul Siluetini Etkileyeceği Öngörülmemiş



Dünya Su Konseyi Başkanı Lois Fauchon ve Marsilya Belediye Başkan Yardımcısı Martine Vassal’ı Saraçhane Belediye Sarayı’nda ağırlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ziyaretin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Radikal Gazetesi'nin Zeytinburnu'nda özel bir firmaya ait inşaatı devam eden binaların İstanbul'un siluetini bozduğu yönündeki haberiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Topbaş, binaların İstanbul'un Salacak'tan bakılan şeklini etkilememesine rağmen başka noktalardan bakıldığında silueti etkilediğini belirterek, şöyle konuştu;

“Maalesef bu binalar hoş olmayan bir görüntü oluşturuyor. Konuyu takip ediyoruz. Maalesef binalara ruhsat verilirken İstanbul siluetini etkileyeceği öngörülmemiş. Bu konuyla ilgili farklı girişimlerimiz var. Bunu daha sonra açıklarız. Bundan sonra bir daha böyle bir şey olmaması açısından da İstanbul'un topoğrafik kodları, yükseklikleri ile o yükseklik noktalarındaki yapıların yeniden gözden geçirilmesi için bir çalışma yapılıyor.”

İnşaatı devam eden binanın İstanbul'un gravürü denilen Salacak'tan bakılan şeklini etkilemediğini, ancak binaların siluete girdiği başka noktalar olduğunu belirten Başkan Topbaş, “İmar Daire Başkanlığımıza yeni bir çalışma verdik. İstanbul’un bütün topoğrafik alanlarında yeni bir kodlama, mevcut topoğrafik yapı genelinde kodlarla yeniden belirlemeler yapacağız. Bundan sonra asla böyle bir olumsuzluğun ortaya çıkmaması için gerekli çalışmaları yapılacak” diye konuştu.

Söz konusu binalarla ilgili de farklı girişimleri olduğunu ifade eden Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu da daha sonra açıklarız. Bu çalışma yapılıyor. Bizim arzu ettiğimiz özellikle İstanbul'da yüksek yapılar yapılabilecek alanlar var. Ama Tarihi Yarımada'yı etkileyen ve özellikle bizim miras yapılarına baktığımız alanları etkileyen yapılar olmaması gerekiyor. Bütün bu siluetler, doğal siluetin dışındaki yapılar insanlar tarafından yapılan yapılardır. Doğu Roma'dan, Bizans'tan, Osmanlı’dan, ecdattan kalan gravüre giren bu hattın bozulmaması lazım. Bu konuda hassasiyetimiz var. Bundan sonra bir daha böyle bir şey olmaması açısından İstanbul'un topoğrafik yükseklikleri ile o yükseklik noktalarındaki yapılar yeniden gözden geçiriliyor.”