Önceki gün İstanbul’da meydana gelen sel olaylarında 1 belediye işçisinin
hayatını kaybetmesi ve bir çok yurttaşın evinin kullanılamayacak duruma
gelmesinin yankıları sürüyor.
Kentbilimcilerin yanı sıra ana muhalefet partisinin de tepki gösterdiği
İstanbul’un sele karşı zafiyetinin, bu kez tüm ayrıntılarıyla masaya yatırılması
için çalışmalar başlatıldı.
‘MECLİS, SELİ ARAŞTIRSIN’ ÖNERİSİ
CHP’nin çiçeği burnunda Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi düzenlediği ilk
basın toplantısında, sel felaketi konusunu da ıskalamadı. İstanbul’da geçen yıl
da ölümlerle sonlanan bir sel felaketi yaşandığını hatırlatan Hamzaçebi, şunları
söyledi:
“İstanbul 15 yıldır bir anlayış tarafından yönetilmektedir. Bu anlayışın ilk
belediye başkanı bugün Başbakandır. O anlayışın İSKİ genel müdürü bugün
Bakandır. O anlayış İstanbul'u halen yönetmektedir. İstanbul'a rant gözüyle
bakan bir anlayışın İstanbul'a bir yağmurda sele teslim etmesi kaçınılmazdır.
Burada hükümeti göreve davet ediyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, bu
durum nedeniyle görevinden istifa etmelidir. İSKİ Genel Müdürü görevde
kalmamalıdır. Bunun bir sorumlusu mutlaka olmadır.”
Hamzaçebi, sele ilişkin de dün bir Meclis araştırma önergesini TBMM
Başkanlığına sunacaklarını bildirdi.
TEKİN: İŞÇİ, SELİN DEĞİL RANTIN KURBANI
Önceki gün açıklama yapan İstanbul eski İl Başkanı, CHP Parti Meclisi yeni
Üyesi Gürsel Tekin ise 1 işçinin sele kapılarak hayatını kaybettiği Kadıköy
Kurbağalıdere’ye ilişkin şunları söylemişti:
''Burası, milyonlarca liralık rantın döndüğü bir bölgeye çevrildi.
Ümraniye'den Kadıköy'e uzanan bu bölgede kimlere toprak döküm izni verildi.
Derenin doğal yatağı hangi imar müdahaleleri yüzünden bozuldu. Yetkililer bunun
hesabını vermeyecek mi?''
Kurbağalıdere Bölgesi'nin doğal yatağının toprak döküm sahası haline
getirildiği ve imara açıldığı için taştığını belirten Tekin, ''Aynı
tehlike Bostancı Deresi için de geçerli. Birkaç ay önce uyardık, yine
uyarıyoruz. Yeşil alanları ve dere koruma bantlarını başka amaçlar için
kullandırtmayın'' dedi.
CHP PM Üyesi Gürsel Tekin, aynı mevkide bulunan Bostancı Deresi'nde yapılan
değişikliklerin de felakete davetiye çıkarttığını belirterek şöyle
konuştu: "Derenin etrafında olması gereken koruma bantı bir süre önce imara
açıldı. Yeşil alan yok edilerek inşaat yapıldı. Tüm bunlar yaşanırken, gerek
TV'lerde, gerek basın açıklamalarında yaklaşan tehlikeye dikkat çektik. Ama buna
rağmen planlar değiştirildi.''
‘Ölüm deresi’, ulaşımı aksatmaya devam ediyor
İstanbul Kadıköy'de önceki gün bir belediye işçisinin yaşamını yitirdiği sel
felaketinin izleri hâlâ sürüyor. YURTKUR Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu’nun da
yakınında bulunan köprüde yaşanan can pazarını, yurtta kalan öğrencilerden
Marmara Üniversitesi 1.sınıf öğrencisi Aliye Durmaz, şu sözlerle anlattı:
“Sabah sınava yetişmek için erken kalktım. Köprüye geldiğimde durum tam bir
felaketti. Okula tek geçişimizin olduğu köprü yıkılmıştı. Bizim de sınava
yetişmemiz gerekiyordu. Belediye tarafından tahsis edilen bir araba bizi Örnek
Mahallesi’ne, E-5 yoluna kadar bıraktı. E-5’teki manzara da pek farklı değildi.
5 dakikalık yol mesafesini 1 saatte aşabildik. Tek kelimeyle perişan olduk, hala
da perişanız”
“2 günlük yağmurda nasıl böyle bir tablo ortaya çıkar?” diye soran Durmaz,
bugüne dek dereyi ıslah etmeyen yetkililerin hesap vermesi gerektiğini
söyledi.
Öte yandan; Ulaşım problemi ise dün de devam etti. Köprünün kullanılamaz hale
gelmesi, ev ve işyerlerine ulaşmak isteyen yayaların büyük sıkıntılar yaşamasına
neden oldu. Yurttaşlar, Örnek Mahallesi’ndeki evlerin bulunduğu bölgeye ulaşmak
için E-5’ten dolanmak durumunda kaldı. Belediye yetkilileri ise yurttaşların
geçmemesi için köprüde nöbet tutmayı sürdürdü.