Topbaş, Türk Dünyası Mimarlık ve Şehircilik Kurultayı'nda Konuştu
Başkan Topbaş, Astana'da düzenlenen kurultayın açılş konuşmasında
şehirlerin kendine göre temaları olması gerektiğini ifade ederek, "Şehirler
nasıl kurgulanırsa, nasıl geliştirilirse ona göre kimlikler kazanır ve dünyada
kendilerini hissettirirler" dedi.
İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TÜRKSOY'un
koordinatörlüğünde, Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Birliği,
Astana Valiliği, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Kazakistan Mimarlar
Birliği ve Kazakistan Şehir Plancıları Birliğince,
Bağımsızlık Sarayı'nda düzenlenen ''Türk Dünyası Mimarlık ve Şehircilik
Kurultayı''nın açılışında konuştu.
"Yüzyılların
Kavşağındaki Başkentler" başlıklı oturumunda yaptığı konuşmada,
İstanbul'un bu yıl "Avrupa Kültür Başkenti" unvanını taşıdığını hatırlatan
Başkan Topbaş, ''İstanbul, bu unvanı alan Avrupa Birliği (AB) dışındaki ilk ve
tek şehir'' dedi
İstanbul'da yapılan son kazıların, 8 bin 500 yıl
öncesinin medeniyet izlerini ortaya çıkardığını, kentin dünyayı etkileyen üç
büyük imparatorluğa ev sahipliği yaptığını belirten Topbaş, İstanbul'un, Roma,
Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin başşehri olduğunu söyledi.
İstanbul iki dünyanın birleştiği bir şehir
Kentin,
tarihi boyunca sürekliliğini sürdürdüğünü, kendini hep yenileyerek bugüne
geldiğini dile getiren Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu dünya
kentinin sayılamayacak özellikleri var. İki kıtanın birleştiği bir yerdedir.
İçinden deniz geçen tek şehirdir. İki kıta, bir şehirdir, Doğu ve Batı diye
ayrılan dünyanın tam ortasındadır. Sadece iki kıtanın değil, 'iki dünyanın da
birleştiği' bir şehirdir. Arzın merkezini simgeleyen 'milyon taşı'
buradadır.
1884 yılına kadar İstanbul Yerebatan Sarayı'nın önündeki
milenyum taşı ve Ayasofya kubbesinin üzerindeki hilalin içinden geçtiği var
sayılan meridyen 'sıfır' numaralı meridyen idi. Haritalar buna göre yapılır,
saatler buna göre ayarlanır, yön buna göre tayin edilirdi, Doğu Roma, Batı Roma
gibi... İşte bu yüzden bir tarihçiye göre, dünya, 'İstanbul'un doğusu' ve
'İstanbul'un batısı' diye ikiye ayrılır. Napolyon, işte bu yüzden, 'İstanbul,
dünya tek ülke olsaydı başkent olurdu' demiştir.''
Sadece devlet
adamlarının değil, şairler, yazarlar, seyyahların da bu sıfatı en çok hak eden
şehrin İstanbul olduğunu belirttiklerini dile getiren Topbaş, şöyle
konuştu:
''Ünlü Fransız filozof ve sosyolog August Comte, 150 yıl önce
İstanbul'un, gelecekte de dünyanın yeni başkenti olabileceğini söylemiştir.
Fransız sosyoloğa göre, İstanbul, Doğu'yla Batı'yı barış içinde
kaynaştırabilecek bir şehirdir. Bu şehirde asırlardır farklı din ve kültürlerde,
insanlar birlikte yaşarlar. Aynı sokakta kilisesi, camisi ve sinagogu
bulunmaktadır.
İpek Yolu ve Roma Yolu İstanbul'da
birleşir
Doğu'dan gelen 9 bin kilometrelik İpek Yolu, Batı'dan
gelen 85 bin kilometrelik Roma Yolu İstanbul'da birleşir. Kültürleri kaynaştıran
2 bin yıllık küresel yol ağı, bu şehirde buluşuyor. Hem antik Roma Yolu hem de
tarihi İpek Yolu 'Doğu ile Batı'nın Diyalog Yoludur'. Sadece ticaret değil, bir
kültür ve iletişim yolu olan İpek-Roma Yolu, asırlar boyunca bilgiyi, kültürü ve
milletleri ana merkez olan İstanbul'da buluşturmuştur. Bu yollar uzun bir aradan
sonra yeniden açılmaktadır. İstanbul, herkesi bu buluşmaya
çağırmaktadır.''
''İnsanlığın büyük ve paha biçilemez mirasına sahibiz
İstanbul'da... İstanbul, binlerce yıllık tarihsel birikimini bugün de muhafaza
eden ender şehirlerdendir'' diye konuşan Topbaş, ''Daha bugünlerde Yenikapı
kazılarında 8 bin 500 yıllık bulgulara rastlandı. 1400 yıllık Ayasofya, 1300
yıllık Arap Camisi, 1600 yıllık şehir meydanı Beyazıt, yaklaşık 1700 yaşındaki
Dikilitaş ve Çemberlitaş hala ayaktadır. Orijinal uzunluğu 971 metre olan 1600
yıllık Bozdoğan-Valens Su Kemeri bugün 921 metresi ile yerindedir. 22 kilometre
uzunluğundaki efsanevi şehir surları, tarihi kentin çevresini süslemektedir''
dedi.
İstanbul, yaşayan kültürler
mekanıdır
''İstanbul yaşayan kültürler mekanıdır'' diyen Topbaş,
bu dünya kentinin, birlikte yaşamanın tarihsel tecrübesine sahip olduğunu,
kentin sokaklarında birbirinden farklı hayatların, barış içinde yan yana
sürdüğünü vurguladı.
İstanbul'un sadece tarihsel bir kent olmadığını, son
yıllarda yaptıkları büyük yatırımlarla planlı, modern bir İstanbul'un ortaya
çıktığını belirten Topbaş, ''İstanbul, dünyanın yönetim merkezi olmaya aday bir
kenttir. İstanbul'un finans merkezi olması için uğraşıyoruz. Bu bakımdan biz
İstanbul'u ciddi yatırımlarla geliştirmeye çalışıyoruz'' dedi.
Kültür
payesinin, bir sürecin başlangıcını ortaya koyduğunu belirten Kadir Topbaş,
şunları kaydetti:
''Bir kentsel uzmanlık merkezi kurduk. Hepimiz gelecek
kuşakların imkanlarını hazırlamaya çalışıyoruz İstanbul'da. Bu sayede ilkeleri
ve vizyonu olan, sürdürülebilir bir İstanbul ortaya çıktı. Bu merkezde kenti,
üstlenebileceği fonksiyonlara uygun bir şekilde planladık. İstanbul'u bir
turizm, kültür-sanat, finans, ticaret ve spor merkezi olarak kurguladık. Bu
anlayış sayesinde İstanbul'da büyük bir sıçrama yaşandı.
15 milyar
dolarlık yatırım yaptık ve İstanbul hızla gelişti, değişti. İstanbul'un, bir
kongre, fuar, moda, finans, ticaret, turizm merkezi olmasını arzu ettik.
İstanbul, kongre turizminde 70'inci sıralarda yer alırken şu anda 17'nci
sıralara tırmandı. Bir taraftan kenti yenilemeye, tarihi dokuyu kazanmaya
çalışırken diğer taraftan modern yüzüyle de dünyayla temasını sürdürmeye
çalışıyoruz.''
2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında
İstanbul'da heyecan verici kültür ve sanat gösterilerinin yapıldığını ifade eden
Topbaş, ''İstanbul'un 24 saat yaşayan, özgür ve dünyaya açık bir şehir olmasını
arzu ettik. Bunda da çok ciddi mesafeler alabildik. İstanbul 14 milyon nüfusuyla
dünyanın 127 ülkesinden büyük bir şehir'' dedi.
Avrasya bölgesinin
dünyadaki yeni sorumluluk merkezi olarak İstanbul'un görülebileceğini anlatan
Başkan Topbaş, ''Avrasya bölgesi tekrar dünyada etkin bir rol oynamak üzere
gelişmekte. Burada birlikte olunursa el ele verilirse inanıyorum ki ciddi
mesafeler alınır'' dedi.
2 bin 951 belediyenin üye olduğu Türkiye
Belediyeler Birliği Başkanı ve Yerel Yönetimler ve Birleşmiş Kentler Birliğinin
eş başkanı olduğunu hatırlatan Topbaş, ''Bizim sadece kendi bölgelerimizde
sorumluluklarımız yok. Küresel dediğimiz bir dünyada her yerde sorumluluğumuz
var'' diye konuştu.
Rölöve almakta ciddi kolaylıklar sağlayan bir
teknolojiyle Hoca Ahmet Yesevi Türbesi'nin rölövesini çıkartacaklarını ifade
eden Başkan Topbaş, bu çalışmayı, şerefle ve onurla yapmak istediklerini
söyledi.
Konuşmasının ardından
Kadir Topbaş'a, Astana Valisi İmangali Tasmagambetov tarafından ''Türk Dünyası
ve Şehircilik Ödülü'' verildi.
Kurultaydaki oturuma, Astana Başmimarı
Sersembek Zhunusov, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Amanjol Çikanayev de konuşmacı
olarak katıldı.
Kurultayın açılışına, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen
Keseinov, Kurultay Yürütme Kurulu Başkanı İlyas Demirci, Türk Dünyası
Belediyeler Birliği Başkanı Nihat Zeybekçi'nin yanı sıra Türk ve Kazak iş
adamları katıldı.