Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 35’inci kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, 23 Haziran Salı günü dördüncü kez internet üzerinden, Demirdöküm’ün katkılarıyla gerçekleştirildi.
Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı “Toparlanma mı, İkinci Dalga mı?” başlıklı online ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı; inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından ilgiyle takip edildi. Toplantının konuşmacısı Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkilerini ve normalleşme sürecine yönelik değerlendirmeleri paylaştı.
“İthalatın 4 misli ihracat yapacak potansiyele sahibiz”
Türkiye’nin salgına karşı dünyanın önde gelen ülkelerine göre daha etkili bir mücadele verdiğini belirten Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, şöyle konuştu: “Bugün yeni dönemin yol haritalarını netleştirme, oluşturma gayretindeyiz. Pandemi dönemini üretkenlik ve mücadele anlamında yüksek başarı ile yöneten sektörümüz, şu an geleceğe odaklanma sürecinde. Yaşanan global değişikliklerin ülkemizin gelişimini olumlu etkileyeceğine, bu süreçte proaktif, hazırlıklı ve tedbirli olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye, küresel anlamda daha stratejik, daha güçlü bir ülke olma yolunda önemli bir fırsat yakaladı. Peki, bu fırsatı ne kadar değerlendirebileceğiz? Hem bulunduğumuz coğrafyada hem de dünya ihracat pazarında öne çıkan ülkelerle rekabetimizi sürdürürken bu zorlu dönemi lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi, bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır. Bu potansiyele sahibiz.”
“Asıl dış pazara odaklanmalıyız”
35. Gündem Buluşmaları toplantısının moderatörü Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, Covid-19 salgını sürecinde otel, fabrika, alışveriş merkezi, hastane, ofis ve benzer yapıların havalandırma sistemlerinin mercek altına alındığını belirterek, “Bütün dünyada havalandırma sistemlerinin kötü olduğu ortaya çıktı. Bir yapının temiz havayla havalandırılmasının çok önemli hale gelmesi, yeni bir alan yarattı. İklimlendirme sektöründe şu anda yeni çalışmaların başladığını söyleyebiliriz” dedi. Ferdi Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel salgın bir de şunu gündeme getirdi; akıllı şehir, akıllı bina, yeşil ekonominin önemi daha da arttı. Kentleşme, deprem ve sel gibi doğal afetlere karşı düzenlemeler içerirken, salgın hastalık, sağlık ve hijyenin de önemi ortaya çıktı. Bundan sonra inşaat sektörünün ve inşaat malzemeleri sanayisinin sağlıklı yaşam için yeni alanlara yöneleceklerini düşünüyorum. Bugün tüketici teşvik paketi ile sektör olarak iç pazara odaklanmamız 2020 ekonomisi büyüme performansı için önemli bir adım ama sürdürülebilir büyüme için yeterli değil. Çünkü iç pazarın bir ekonomiyi kalkındırmaya yetmediğini hep birlikte yaşadık. Asıl dış pazara odaklanmamız gerekiyor.”
“Bölgesel tedarik ağları daha çok değer kazanacak”
Küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkilerini anlatan Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, inşaat malzemeleri sanayisi için iç ve dış pazarda önemli fırsatlar olduğunu ifade ederek, “Küresel ticarette tedarik veya değer zincirlerinin yeniden yapılanması söz konusu. Çin’e ve Asya’ya yüksek bağımlılığın ortaya koyduğu sıkıntılar ve yarattığı endişeler nedeniyle ülkeler, kendi içinde yeni ve farklı tedarik zincirleri yapılanmasına gidecek. Çin’i veya Asya ülkelerini tamamen ikame mi edeceğiz? Hayır, ama tedarik güvenliği, daha yakından tedarik öne çıkacak, tedarikçi ülke sayıları artacak ve bölgesel tedarik ağları daha çok değer kazanacak. Bu gelişmeler Türkiye için şu anda çok büyük bir fırsat. Özellikle içinde bulunduğumuz bölgede Avrupa Birliği ile iş birliğimizi geliştirmeliyiz. Sadece üretici olarak değil, değer zincirlerinin diğer alanlarındaki katma değer yaratan unsurlarını paylaşarak, zincirlerde yeniden yer almak çok önemli. Bu önemli fırsatı değerlendirecek şöyle bir takvim de var; 1 Temmuz-31 Aralık 2020 arası Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını Almanya üstleniyor. Almanya bu 6 aylık dönem içinde Avrupa Birliği’nin yeni tedarik zinciri yapılanmasının da öncülüğünü yapacak. Türkiye ile mevcut Gümrük Birliği’nin yenilenmesi Almanya’nın da talebiyle şu anda gündemde.” diye konuştu.
Güvenli üretim sertifikası hayata geçebilir
Sürdürülebilirlik konusu ve AB Yeşil Mutabakatı’nın halen gündemde olduğunun altını çizen Dr. Can Fuat Gürlesel, “Avrupa Birliği, Covid-19’a rağmen bu çalışmaya halen devam ediyor. Sürdürülebilirliğin yanı sıra sağlık ve hijyen koşullarına uygun üretim yapılması da çok önemli hale geldi. Buna da ‘güvenli üretim’ adı veriliyor. Ülkelerin, güvenli üretim sertifikasını, karbon vergisi ile beraber hayata geçirme eğiliminde olduğu görülüyor.” dedi.