TOKİ ve Fatih Belediyesi artık Yalanlara Son Versin
Sulukule Platformu, yazılı bir açıklama yaparak, "Ne
TOKİ’nin, ne de Fatih Belediyesi’nin minareye kılıf uydurma çabaları
gerçekleri örtemiyor" dedi. Platform tarafından 8 Nisan Dünya Roman
Günü nedeniyle yapılan açıklamada, 'Dünya Roman Günü'nün kamuoyunda
oldukça tartışılan 'Roman Açılımı'yla birlikte düşünüldüğünde
daha da büyük bir anlam kazandığı vurgulanıyor ve Sulukule'nin
'yanlışını düzeltmek isteyen yöneticiler için' büyük bir fırsat
sunduğu belirtiliyor. Sulukule için hala umut olduğunun anımsatıldığı
açıklamada, sorunun belediye ve TOKİ’nin yoksul Romanların yararına bir çözümün
yanında olmamasından kaynaklandığı savunuluyor.
Sulukule
Platformu'nun açıklaması şöyle:
Bugün Dünya Roman Günü. “Roman
Açılımı” ile birlikte düşünüldüğünde, daha büyük anlam kazanan bir gün. Sulukule
sakinlerinin zorla yerinden edilişinin ve yıkımın tamamlanmasının üzerinden
neredeyse bir sene geçti. Sulukule’nin beş seneye yayılan yok edilme süreci,
kamunun bir Roman mahallesinde neler yapmaması gerektiğini gösteren müthiş bir
laboratuvar olduğu gibi, aynı zamanda “kentsel yenilemenin” nasıl yapılmaması
gerektiğini de gösteren bir kötü örnektir. Bu küçücük yoksul mahalle, ulusal ve
yerel yöneticiler için yüzlerce ders ile doludur, tabii eğer ortada yanlışını
düzeltmek isteyen yöneticiler var ise...
Beş seneye yayılan bu süreç
içinde kamu kesimini, sorumlu yerel yönetim olan Fatih Belediyesini ve TOKİ’yi
her yanlış adımlarında defalarca uyardık. Projenin mahalleyi yoksul Romanların
elinden alıp, zenginlere ikram eden bir rant projesi olduğunu söyledik. Semt
halkını yerinden etmeyen, yoksulluk ve sosyal dışlanma sorununu çözmeyi, yani
hem mekanı, hem de hayatı daha kaliteli hale getirmeyi hedefleyen bir yerinde
iyileştirmenin mümkün olduğunu dile getirdik. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın
talebi üzerine “Sulukule Atölyesi”nde bir araya gelen çeşitli disiplinlerden
gönüllü uzmanlar, aktivistler ve mahalleli rant projesinin alternatifini yarattı
ve bir sosyal kalkınma planı geliştirdi. Eleştirilerimizi dile getirmekle
kalmadık; alternatifi sadece soyut olarak degil, hesabı ve kitabıyla kağıt
üzerine döktük; başka bir projenin mümkün olduğunu ispatladık. Taş olsa, bir
dönüp bakardı; ne TOKİ ne Belediye bu yönde bir işaret verdi.
Beş yıldır
süren mücadele, tarihi Roman mahallesinin korunmasını sağlamadıysa da,
mahallenin ölüm fermanını çıkaran Fatih Belediyesi’ni Roman günü kutlayacak
noktaya getirmeyi başardı. Bir belediyenin tam iki yıl önce yaptığı gibi, Dünya
Roman Günü’nde, mahalleli Romanlar yıkımları durdurma talebiyle kutlama
yaparken, tam da aynı anda en büyük yıkımı yapmasındansa bugünkü gibi
kutlama yapması tabii ki daha iyidir. Ama Belediye bilmelidir ki, “halkla
ilişkiler” atraksiyonları, imaj düzeltme çalışmaları ortadaki kötülüğü kapatmaya
kafi gelmez. (Kaldı ki bugünkü kutlama aslında yine Romanların kendilerinin
organize ettiği bütçesiz bir kutlamadır. Fatih Belediyesi sadece yer ve
ses düzeni vererek organizasyonu kendi iyi niyetiymiş gibi
sahiplenmektedir.) Dahası Fener-Balat Yenileme Projesinde Sulukule’deki
kötü örneğin tekrarlanıyor oluşu, Fatih Belediyesi’nin dünyasında pek değişen
bir şey olmadığını göstermektedir.
Benzer bir tavrı bugünlerde
TOKİ de sergilemektedir. Gecen yıl, Sulukule Platformu’nun alternatif
projesini inceler gibi yapıp sonra “Belediye’nin projesini artık değiştiremem”
diyen TOKİ Baskanı Bayraktar, son bir haftadır, Sulukule Projesi’nin ne kadar
sosyal sorumluk içinde yapıldığı konusunda demeçler verip duruyor. Projeyi
Romanlar için yapılmış gibi satmaya çalışıyor. Oysa projede değisen tek bir şey
yok: Romanların ellerinden alınan topraklar üzerinde yapılacak lüks konutlar,
yeni mülk sahiplerine çoktan pazarlandı çünkü… Mahalleliler, bu tartışmaya
ve yalanlara son vermek için yapılacak lüks konutların sahiplerinin
açıklanmasını istiyor. Böylece, projenin kimler için yapıldığı gün gibi ortaya
çıkacaktır. Kaldı ki bazı yeni sahiplerin, yani zenginlerin isimleri, en büyük
gazetelerin manşetlerinde yer aldığında, neden TOKİ ve belediye bu manşeti
yalanlamadı? Ne TOKİ’nin, ne Fatih Belediyesi’nin minareye kılıf uydurma
çabaları gerçekleri örtemiyor.
“Roman Açılımı” bir gösteriden ibaret
değilse, en yukarda başlayan açılım kamunun en alt hücresine dek nüfuz
etmelidir. Roman Açılımı elbet Sulukule Romanlarına da değecekse eğer, onlara
yüzyıllardır yaşadıkları mahallelerini geri vermelidir. Bunun için henüz çok geç
değildir. Sulukule’de inşaat başlamadığı sürece başka türlüsünü yapmak
mümkündür. Alternatif kalkınma planı bunun yolunu göstermiştir. Sorun Belediye
ve TOKİ’nin yoksul Romanların yararına bir çözümün yanında olmamasında
yatmaktadır. Bir tarafta rant, diğer tarafta ise haklar ve vicdan duruyor. Kamu
idarecilerinin tercihi haklardan ve vicdandan yana kullanmasını
diliyoruz