Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ), 30 Kasım 2011'de aldığı kararla, Akdeniz İlçesi'ne bağlı Çay, Çilek ve Özgürlük Mahallerini gecekondu önleme bölgesi ilan etti. Bunun üzerine HDP'li Akdeniz Belediyesi, Mersin 2'nci İdare Mahkemesi'ne kararın iptali için dava açtı. Ancak mahkeme, TOK'i lehine karar verdi. Belediye, yerel mahkemenin bu kararını Danıştay'a temyize götürdü. Danıştay 14'üncü Dairesi, oy birliğiyle Mersin 2'nci İdare Mahkemesi'nin kararını bozdu.
DHA'nın haberine göre, Danıştay kararında, gecekondu önleme bölgesi alanı olarak belirlenen kısımlarının büyük bölümünün planlı alanlardan oluştuğu belirtilerek, "Bu alanlardaki yapıların bir kısmının ruhsatlı olduğu, büyük bir kısmının ise kişilerin kendilerine ait arsalar üzerinde yaptıkları ruhsatsız yapılar olduğu dikkate alındığında, söz konusu alanın gecekondu önleme bölgesi olarak nitelendirilmesine olanak yoktur" denildi.
Danıştay'ın kararını değerlendiren Akdeniz Belediye Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu, TOKİ'nin 3 mahallede uygulamak istediği kentsel dönüşüm projesindeki hukuksuzlukların yargı kararıyla teyit edildiğinin altını çizerek şunları söyledi:
"On binlerce insanı borçlandırıp yeni bir göç dalgasına yol açacak proje uygulanabilir değil. Ekiplerimizin mahallelerde yaptığı saha araştırmalarında da Çay, Çilek, Özgürlük Mahallelerinde yaşayan halkın yüzde 97'si yerinde iyileştirmeden yana olduğunu ifade etmiştir. Akademisyenler, mimarlar ve şehir plancıları, çevre, inşaat ve harita mühendisleri, belediye uzmanları ve sivil toplum örgütleri de her fırsatta TOKİ'nin projesinin uygulanabilir olmadığını belirtmiştir. Sorun, yıkım ve tasfiye ile değil, "alternatif yerinde kentsel dönüşüm" projesiyle çözülebilir. Danıştay'ın gerek önceki ve gerekse bu son kararı, haklılığımızı bir kez daha teyit etmiştir."